Buradasınız
Bu İşi Nasıl Beğeneyim?
Mersin’den genç bir işçi

Okulların açılmasına bir ay kala çarşıda bir işe başlamıştım. Malum hayat pahalılığı biz öğrencileri de etkiliyor fazlasıyla. Tabi çalıştığım işyeri öğrenciyiz diye fırsattan yararlanıp bizi daha çok sömürüyordu! Benim çalıştığım yer bir şal ve eşarp mağazasıydı. Allah’ım! Ama ne mağaza… Çalıştığım ilk gün ayaklarım inanılmaz derecede şişmişti. O kadar yoruldum ki… Neyse, üstelik beni bir de iki haftalık bir deneme sürecine almışlardı. Bana günlük sadece 100 lira veriyorlardı. Verdikleri paranın az olmasına mı yanayım yoksa yeme içmenin, yol parasının da bizden olmasına mı yanayım! Sigortamı zaten öğrenci olduğum için yapmadılar. Utanmadan izin günümde de çalışmamı istediler. Allah’ım ya, açlık sınırı 8 bin liraya yaklaşmışken, bana verdikleri ücret asgari ücret bile değilken bu kötü koşullarda ben ve kadın arkadaşlarımı akşama kadar öldüresiye çalıştırıyorlardı…
Çalıştığım işyerinde çok sayıda eleman değişikliği olduğu için patron bize, “ben Türkiye’de genç işsizliğe inanmıyorum” diyordu utanmadan. Neymiş? “Gençler iş beğenmiyor!” Peki, hep beraber verilere bir bakalım, gençlerin kaçı işsiz veyahut üniversiteyi bitirip işsiz kalanların sayısı ne düzeyde? Resmi rakamlara göre her 5 gençten biri ve daha fazlası işsiz. Üniversiteden mezun olduktan sonra gençlerin ilk işlerini bulabilmesi ortalama 13 ay sürüyor. Lisans ve ön lisans mezunlarının yüzde 29’u işsiz! Gerçekten sorguluyorum biz mi iş beğenmiyoruz, iş koşulları çok iyi de biz mi çalışmak istemiyoruz! Elbette öyle değil. Bu koşullarda bize iş seçme, iş beğenmeme şansı bırakmıyorlar, işi beğensek de beğenmesek de çalışmak zorundayız! Tabi iş bulabilirsek!
Yeri geliyor 12 saat, yeri geliyor mesailere kalıp 15-16 saat hiç durmadan çalışan bizler patronlar tarafından iliklerimize kadar sömürülüyoruz. Yaşam koşullarının zorluğundan ve işten kovulurum korkusundan sesimizi dahi çıkaramıyoruz. Patronun bu boşboğazlığı da buradan geliyor! Bizler ne kadar sessiz kalırsak, egemen sınıf da bir o kadar hep sırtımıza basıp bizi ezecek. O yüzden örgütlü mücadelenin önemini bir kez daha bilinçlerimize kazıyıp, hep birlikte kendi siyasetimizi yapıp patronlar karşısında taraf tutmalı, mücadele etmeli ve bu mücadeleyi büyütmeliyiz. UİD-DER çatısı altında bir araya gelerek sorunlarımızı paylaşıp ortak çözüm yolları bularak birliğimizi güçlendirmeliyiz. Yoksa meydanı boş bulmaya ve bizi yok saymaya devam edecekler!
- Üç Üzüm Tanesi
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Beklemek Fayda Etmez, Godot Gelmeyecek!
- Depresyona Karşı Özgürlük Mücadelesine!
- Emekçi Gençliğin Uyuşturulmasına HAYIR!
- Fala İnanma, Mücadelesiz Kalma!
- Halk Ozanı Mahzuni
- UİD-DER İle Sınıfımızın Siyasetini Öğreniyoruz
- Mutsuzluğumuzun Nedeni Kapitalizmdir
- “Prestijli” Katar Yoksulluğa Duvar Ördü
- Esirler Dünyası Uyanmalı!
- Okullardan Mücadele Alanlarına
- Genç Kuşakları Çürüten Kapitalizme Karşı Mücadeleye!
- Bu İşi Nasıl Beğeneyim?
- Kavanozu Sallayanın Kim Olduğunu Öğreniyoruz!
- Her Zaman Tek Yürek...
- Küçülmeye Giden İşyeri
- Çalışanlar İçin Mağazalar Hapishaneden Farksız
- Üniversiteler, İşsizlik ve Geleceksizlik: Sorun Nerede?
Son Eklenenler
- 6 Şubatta gerçekleşen Maraş merkezli depremlerin ardından UİD-DER, uluslararası sendikalara ve dost emek örgütlerine Türkiye’deki durumu anlatarak dayanışma çağrısında bulunmuştu. Bu çağrıya yanıt veren Filipinler İşçi Partisi (Partido Manggagawa,...
- Bu ölümlerin nedenlerinin altında patronların kâr hırsı yatmaktadır. Gerekli basit önlemler bile alınmıyor, ekipmanlar temin edilmiyor, devlet tarafından denetimler yapılmıyor. Denetim yapılsa bile göstermelik yapılıyor, evrak üzerinde kalıyor. İş...
- İşçi ve emekçiler, bir kez daha göz göre göre gelen bir felaketin yol açtığı yıkımın acılarını yaşıyor. Türkiye 6 Şubat sabahına cumhuriyet tarihinin en büyük ikinci depremiyle uyandı. Sabaha karşı 04.17’de merkez üssü Maraş/Pazarcık olan 7,7...
- Ordu’da Çaybaşı Belediyesi işçileri TİS sürecinde anlaşma sağlanmayınca greve başladılar. İstanbul’da belediye şirket işçileri güvencesiz çalışmaya karşı basın açıklaması gerçekleştirdiler. Lastik-İş üyesi işçiler yüzde 25 ek zam talebiyle eylemler...
- Amasya’nın Taşova İlçesine bağlı Çambükü köyünde yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesine (OSB) karşı köylülerin açtığı dava kazanımla sonuçlandı. Çambükü köylüleri 1995 yılında iyi tarım projesi kapsamında dönemin kaymakamı tarafından kendilerine...
- İstanbul Esenyurt’ta bulunan As Plastik fabrikasında Petrol-İş üyesi işçilerin eylemleri devam ediyor. Ambalaj üretiminin yapıldığı fabrikada işçiler, 2022’nin Mayıs ayında sendikalaşmaya başladı. İşçilerin neredeyse tamamı kısa sürede Petrol-İş’e...
- Bir insanın rahat yaşaması için ne kadar para gerekli? Ne kadar paranız olursa daha iyi bir yaşam sürersiniz? Bunu bir düşünün ve kendinize cevaplar verin. Sakıp Sabancı’nın kızı Dilek Sabancı aynı soruya biraz detaylandırarak çeşitli cevaplar verdi...
- Rosa’nın yaşamına ve yüreğine 7 yıl süren bir yolculuk yapan Jülide Kural, yazdığı ve oynadığı “Ben Rosa Luxemburg” adlı tiyatro oyunuyla onu kadınlarla, gençlerle, işçilerle, öğrencilerle buluşturuyor. Bu oyunla, onu tanıyan ve mücadelesini...
- “Yoksulluk, bir annenin başını yastığa koyduğunda gündüz çocuğuna istediğini alamadığını düşünüp üzülmesidir.” Bu sözler iki çocuğu olan ve üçüncü çocuklarını bekleyen bir anneye ait. Bugün pek çok anne de yaşadığımız yoksulluğu çocuklarına...
- Kocaeli Başiskele’de bulunan Kartonsan fabrikasında işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine 22 Aralıkta greve çıktı. Selüloz-İş üyesi işçiler, ücretlerine gerçek enflasyon oranında zam yapılmasını, çalışma koşullarının...
- 29 Ocakta İran’ın Batı Azerbaycan eyaletine bağlı Hoy kentinde 5,8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kışın en soğuk günlerinde, gece 21.44’te meydana gelen depremde en az 3 kişi öldü, 122 kişi yaralandı, çok sayıda ev hasar gördü. Hoy halkı...
- Toplumda çoğunluğun doğru kabul ettiği fikirleri sorgulamak, yanlışları görmek, bunları dile getirmek kolay değildir. Kolay olan herkesin söylediğini söylemek, herkesin yaptığını yapmaktır; çünkü bu çaba sarf etmeyi gerektirmez ve “zararsızdır.”...
- 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 20’si işçi 21 kişi ölmüş 100’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliamın 15. yıl dönümünün Anayasa Mahkemesi kararıyla tekrar görülen davanın 2. duruşmasının...