Buradasınız
Çin’de İşçi Katliamı: Yangında 38 İşçi Yaşamını Kaybetti
Çin’in Henan eyaletine bağlı Anyang kentinde kimyasal madde üreten bir fabrikada yangın çıktı. 22 Kasımda gerçekleşen yangında resmi açıklamalara göre 38 işçi yanarak, dumandan boğularak can verdi. Ağır yaralılar ve kayıplar olduğu düşünüldüğünde bu katliamın gerçek boyutlarının henüz açığa çıkmadığı ortadadır. Ama yangınla birlikte sadece işçilerin değil ailelerin ve emekçilerin de yüreklerinin yandığı ortadadır ve bunun sorumluları bellidir. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi iş güvenliğini gereksiz maliyet olarak gören patronlar ve onları denetlemeyen devlet kurumları bu katliamın sorumlusudur. İşçileri en ağır şartlarda hatta iş kazası riski olduğunu bile bile çalışmaya zorlayan kapitalistler ve onların temsilcileri bu katliamın sorumlusudur. Nasıl ki Türkiye’de Amasra’da işçilerin bile bile ölüme gönderildiği raporlarla açığa çıktıysa, Çin’de de raporların kimleri sorumlu göstereceği sır değildir.
Henan eyaleti Çin topraklarını bereketiyle sulayan Sarı Nehrin güneyinde bulunuyor ve adını tam da buradan alıyor. Henan, Çincede “Sarı Nehrin güneyi” anlamına geliyor. Fakat kapitalizm altında bir sanayi bölgesi haline gelen Henan artık işçi katliamlarıyla da anılıyor. Daha önceki yıllarda da bu bölgede fabrikalarda, depolarda, madenlerde pek çok işçi katliamı yaşandı. Nitekim Çin iş kazalarının ve işçi cinayetlerinin en fazla yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Çünkü Çin’de işçilerin demokratik hakları bulunmuyor, örgütlenmeleri, sendikalı olmaları, haklarını aramaları engelleniyor, işçilerin üye yapıldığı devlete bağlı sendikalar gerçek bir işçi sendikası olmaktan uzak, bir devlet kurumu gibi çalışıyor. İşçi ücretleri son derece düşük ve işçiler sefalet içinde yaşıyor. Böylelikle ucuz işgücü sayesinde Çin sanayisi yıllardır durmaksızın büyüyor. Ama Çin büyük bir ülke olmakla, “dünyanın atölyesi” olmakla övünüyor. Kısacası Çin’de sermaye büyüyor, işçiler ölüyor!
Türkiye’deki egemenler utanmadan Çin’e özendiklerini, “Çin modeli”ni örnek aldıklarını, “Çin gibi” olmak istediklerini tekrar edip duruyorlar. İşçi ücretlerini daha da düşürmeyi, işçiliği daha da ucuzlatmayı hedefliyorlar. Kendilerine bunu sağlayan enflasyondan memnun olduklarını söyleyecek kadar ileri gidiyorlar. Onlar bu yoksullaştırma politikalarını hayata geçirirken Amasra’da olduğu gibi örgütlülükten yoksun işçiler mecbur oldukları için madenlere inip hayatlarından oluyorlar. Daha işçilerin cenazeleri toprağa verilmeden “kader”, “fıtrat” yalanları ortalığa saçılıyor. Katliamın hesabını sormak isteyenler polis şiddetiyle karşı karşıya bırakılıyor. Kısacası Türkiye’de de sermaye büyüyor, işçiler ölüyor!
Türkiye’den Çin’e, madenlerden fabrikalara işçi katliamlarını engellemenin yolu işçilerin milliyetçi önyargıları bir kenara bırakması, birlik olması ve patronlar sınıfından ve onların pervasız siyasetçilerinden hesap sormasıdır. İşçileri öldüren kapitalist sömürü düzenini yıkmak için güç birliği yapmasıdır.
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...