Buradasınız
Çocuklarımız Asosyal Büyüyor!
Sefaköy’den bir işçi
Eğitim-Sen’in çocukların sosyalleşme oranlarına ilişkin yaptığı anketin verileri Şubat ayında gazetelerde yayınlandı. İstanbul’un Ümraniye, Sarıgazi gibi işçi nüfusunun yoğun olduğu ilçelerinde yapılan ankette, üst, orta ve alt gelir gruplarının çocuklarının sosyalleşme oranları karşılaştırılmış. Anketin sonuçlarına göre, üst gelir grupları sosyal aktivitelere daha çok zaman ayırıyorken, alt gelir gruplarının çocukları sosyal aktivitelere çok daha az zaman ayırıyorlar.
Çocukların içinde yer aldığı sosyal faaliyetlerden kimileri kurs, eğitim ve çeşitli oyunlar. Üst gelir grubu çocukları büyük oranda sportif kulüplere üye olarak vakitlerini geçiriyorken, alt gelir grubu çocukları daha çok TV başında vakit geçiriyor. Ankete göre alt gelir grubundaki (işçi veya işsiz) çocuklar el işi yaparak, televizyon izleyerek, körebe vs. oynayarak vakitlerini geçiriyorken, üst gelir grubu denilen patronların çocukları ise kurslara, vakıflara, derneklere giderek, planlı ve programlı aktivitelere katılarak vakitlerini geçiriyor.
Aslında anket verileri de gösteriyor ki patron ve işçi çocuklarının kaderi daha çocukken ayrışmaya başlıyor. Patron çocukları özel ve pahalı sosyal faaliyetlere yöneliyorken, işçi çocukları parasız ve sokağı temel alan sosyal faaliyetlere yönelmektedir. Ailelerin sınıfsal kökeni çocuklarının sosyal faaliyetlerini belirliyor. İşçi ailesi çocuğunu sosyal faaliyetlere yönlendiremediği gibi en temel ihtiyacı olan eğitim, sağlık ve besin gereksinmelerini de yeterince karşılayamamaktadır. Bu durum da gösteriyor ki anne ve babalar eşitsiz ve sömürüye dayanan bu sistem karşısında örgütlenmeden çocuklarına iyi bir gelecek hazırlayamayacaklardır.
Çocukların sosyal bağlarının kopması gelecekte kendi içine kapanan, hakkını arayamayan, kendini ifade edemeyen, pasif bir kişilik yapısına bürünmelerine neden olabilir. Bu duruma son vermenin yolu işçi çocuklarının aileleriyle beraber işçi örgütleri ve mücadelelerine daha çok katılmalarından geçiyor. Bizim çocuklarımızı televizyon başına hapseden sermaye sınıfı, kendi çocuklarını dernek ve kurslarda özel olarak eğitiyor. Bu durumda bizim de tek seçeneğimiz, UİD-DER gibi işçi örgütlerine hem kendimiz giderek hem de çocuklarımızı götürerek, onları şimdiden mücadeleci birer insan olarak yetiştirmektir.
Emekçi Kadınlarla Söyleşi /4
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...