Buradasınız
Deri-İş Kongresi ve Mücadeleci İşçilere Düşen Görevler
Tuzla’dan bir grup deri işçisi
Deri işçilerinin geçmiş dönemde önemli mücadeleleri olmuştur. Fakat bugün deri işçileri yeterince örgütlü olmadıkları için patronların saldırılarına cevap veremiyorlar. Patronlar işçileri yapay bir şekilde ayırmış ve bölmüş durumda. Parça başı çalışma ve götürü usulü ile çalışmayı örnek verebiliriz. Bu şekilde çalışan işçiler bir bilinç çarpılmasına uğruyor ve biraz daha fazla para kazanabilmek için korkunç bir yarışa sürükleniyorlar. Yemek ve dinlenme molasında bile çalışıyorlar. Böylece iki işçinin yapacağı işi patron bu şekilde bir işçiye yaptırmış oluyor. Bu durum parça başı çalışan işçiler ile diğer işçiler arasında bir rekabet ortamı oluşturuyor. Bu bölünme ve yanılsama onları mücadele etmekten de uzak tutuyor.
Diğer sektörlerde olduğu gibi taşeronluk sistemi deri sektöründe de yaygın. Taşeronluk sisteminin bir parçası da geçici statüde işçi çalıştırılmasıdır. Her sene 5-6 ay çalıştırılmak üzere işçiler işe alınmakta ve sigortaları yapılmamaktadır. Böylece patronlar sigorta primlerini cebe indirmekte ve tazminat yükünden kurtulmaktalar. İşe alınan işçiler ise özellikle taşeron patronlarının akrabalarından seçiliyor. İş bulan işçiler akrabaları patronlara minnettarlık duyarken, patronlar da bu durumu işçileri daha fazla sömürmek için kullanıyorlar. Ayrıca bu durum işçilerin örgütlülüğünü parçalamak amacıyla da kullanılıyor.
Patronlar deri sektöründe de sendikasızlaştırma operasyonlarına devam ediyorlar. Eskiden Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT) bünyesindeki deri işyerlerinde Deri-İş örgütlüydü, ama özelleştirmeler sonucunda buralardan tasfiye oldu. Sendika bürokratları için KİT’ler daima güvenceli bir limandı, bu nedenle özel sektörde kapsamlı bir örgütlenme çalışmasına burun kıvırıyorlardı. Çoktandır özel sektörde de yoğun bir tasfiye yaşanıyor. Tuzla havzasında birçok işyeri çeşitli bahanelerle sendikasızlaştırılmış ve sendikacılar bu saldırılara gerektiği şekilde cevap vermemiş, bir mücadele örgütlememişlerdir. İşte bu ortamda, deri işçilerinin sorunlarının yoğunlaştığı, sendikasızlaştırma saldırısının sürdüğü bir süreçte 24-25 Temmuz tarihlerinde Deri-İş kongresine gidildi. Biz genç deri işçileri aşağıdaki görüşlerimizi kongrede dile getirdik ve burada diğer işçi kardeşlerimizle de paylaşmak istiyoruz.
Arkadaşlarımızdan birisi yaptığı konuşmada, gençler arasında işsizliğin arttığına, taşeronlaştırmanın yaygınlaştığına dikkat çekti. Sendikaların taşeron işçileri örgütlemek üzere harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Deri işçilerinin koşullarının ağırlaştığını, sağlık sorunlarının büyüdüğünü vurguladığı konuşmasında, genç deri işçilerinin mücadelede öne çıkması ve ellerini taşın altına koymaları gerektiğini önemle vurguladı. Bu noktada ağabey dedikleri deneyimli deri işçilerinin de kendilerine deneyimlerini aktarmalarının ve böylece mücadelede önlerini açmalarının büyük bir ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
Bir başka arkadaşımız ise, amaçlarının deri işçileri arasında sendikal mücadeleyi yaygınlaştırmak ve ilerletmek olduğunu söyledi. Sendikalı işyerlerinde patronların baskılarına karşı mücadele vermeyen, saldırılara dur demeyen işçilerin ve sendikaların, sendikasız işyerlerine sendikayı ve mücadeleyi taşıyamayacağını dile getirdi. Doğruyu söylemenin, yanlışı eleştirmenin sınıf bilinçli işçilerin görevi olduğunu ifade eden işçi arkadaşımız, sendikasız yerlerde örgütlenmenin artması için, sendikaların mevcut işyerlerinde görevlerini layıkıyla yerine getirmesi ve mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışının egemen kılınması gerektiği üzerinde durdu. Sendikaların mücadele gücünün artmasıyla işçilerin kazanımlarının artacağını, işçilerin kazanımının artmasıyla sendikasız işçilerin sendikaya karşı önyargılarının kırılacağını, sendikalı olma mücadelesinin önünde yürüyeceklerini dile getirdi. İşçiler olarak sendikalarına sahip çıkmaları ve denetlemeleri gerektiğinin altını çizen işçi arkadaşımız, Deri-İş’in Kazlıçeşme ve Tuzla’daki mücadelelerine vurgu yaptı.
Sınıf bilinçli genç işçiler gerek fabrikalarında gerekse sendikalarında sorumluluk almalıdırlar. Deri işçilerinin ağır çalışma koşullarına, patronların sendikasızlaştırma saldırılarına, taşeronluk sistemine ve işçileri yapay bir şekilde bölen uygulamalara dur demek için her düzeyde örgütlenelim. İşyerlerinde taban örgütlülüğümüzü güçlendirelim. İşyerlerinde işyeri temsilcilerimizi ve sendika yöneticilerimizi denetlemeli ve sendikalarımıza sahip çıkmalıyız. Sendikasız işçileri de örgütlemeyi hedefleyecek şekilde, militan sınıf sendikacılığı anlayışıyla mücadeleyi büyütelim!
ÇAĞRI
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- Hayat Pahalı Ama Hayatımız Çok Ucuz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- Büyüyen Yoksulluk ve Sosyal Yardımlar
- Rakamların Ardına Gizlenen Gerçekler
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarını Püskürtmek İçin 1 Mayıs Ruhuyla Birleşelim
- İşçi Dayanışması 192. Sayı Çıktı!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...