Buradasınız
Direnişçi Mersin Liman İşçileri Anlatıyor

Neden işten atıldınız?
Beden İşçisi: 2007 yılında liman özelleştiğinden beri taşeron bünyesinde çalışmaya başladım. Beden işçisiyim. İşten atılmamızın birinci sebebi buradaki sendikal örgütlenmemizdir. İşimize dört elle sarılıyoruz. Biz burada sonuna kadar çalışmak istiyoruz. 2008 yılından bu yana bu işverenler, hangi müdür gelmişse, tek amacı sendikal örgütlülüğü lağvetmek istemek olmuştur. Bunu başaramayınca işçileri işten atmaya başladılar. Biz de buna karşı direniyoruz.
Tır Şoförü: Dört yıldır limanda çalışıyorum. Limanda çalıştığım dört yıl süresince müthiş bir iş patlaması olmuştur. Bizden istenilen iş potansiyelinin en yüksek seviyeye çıkmasını sağladık. Zaten kendileri bunu bütün demeçlerinde dile getiriyorlar. Mersin Uluslararası Limanı (MIP) yönetimi taşeronlaştırmanın ve işçiyi köleleştirmenin peşinde. Biz kendi emeğimizi, kendi ekmeğimizi savunmak için işçi arkadaşlarımızla beraber sendikalaşıp örgütlendik. İşveren sendikayı lağvetmek için elinden gelen bütün çabayı harcadı. Bizi kurban seçip 22 kişiyi sırf ekmeğimizi, hakkımızı savunduğumuz için işimizden ettiler. İşçi arkadaşlarımıza gözdağı vermek için, işçi direnişini kırmak için benimle beraber 22 arkadaşımızı işten çıkardılar.
Beden İşçisi: Çok çalışkan olduğumuz için işten atılmışız. Atapol taşeronuna dışarıdan bir otobüs adam doldurup 100’er lira cebine koyup da kapıya getirirse, olaylar bu seviyeye gelir. İsmail Hakkı (müdür) bize dedi ki, “buraya zarar veriyorsunuz.” Kendilerine bizzat söyledik: “Zararın büyüğünü siz veriyorsunuz.” Kardeş kavgası çıkacak burada. İçerde sendikalı 1600 kişi varken, sen nasıl dışarıdan insanları getiriyorsun? Bunu yapmasınlar.
Son günlerde Mersin Limanında yaşanan gelişmeler üzerine kısa bir bilgi verir misiniz?
Operatör İşçi: Merhaba sınıf dostlarım. UİD-DER’in bize 6 yıldan beridir gösterdiği yardımlardan dolayı teşekkür ediyoruz. Bizi duyanlara şunu söylüyoruz. Sınıf mücadelesinde bir takım engeller var. Özelleştirmeden sonra ilk taşerondaydık. Akan-Sel firmasında başlamıştık. TÜMTİS sendikası orada örgütlenmeye başlayınca patron örgütlü işçiyle çalışmadı, o zaman işten attı. Sonra MIP, bizi kendi bünyesine almak zorunda kaldı. Şu anda Liman-İş Sendikası’nda TİS süreci başladı. İşveren işçiyi bölerek, içerde iş kolunun değişmesi sonucunda TÜMTİS’ten Liman-İş’e geçenlere ikramiye vermeyerek rahat durmadı. Bu bir oyundu. Bir takım demokratik eylemlere kalkıştık. Bunu hedef göstererek, TİS’e kara sürmek için bizi işten attı. Şu anda TİS’te uyuşmazlık oldu, arabulucuya gitti. Şu an TİS’i bir kenara bırakıp ben de dâhil 22 arkadaşımızın içeri girmesi talep ediyoruz. Biz Genel Başkanımıza da söylüyoruz. Biz pazarlık konusu edilmeyelim. Daha önce de başardık. Şimdi de direnerek bu işi başaracağız.
Mersin Limanı işçi mücadelesinin yükseldiği bir yer. İşçilerin örgütlülük düzeyi, mücadele gelenekleri nasıl limanda?
Operatör İşçi: Mücadele geleneği 2008’de bizim bu çadırın altında verilen eğitimle başladı. Burası bir okuldur. Siyasi görüşü, ırkı her şeyi bir kenara bırakarak, tabana bunu yayarak örgütlenince gerçekten hedefe ulaşılıyor. Ekmeği için mücadele edenlerin bunu başardığı ortadadır. Bir örneği 2008’de TÜMTİS ile yaşanmıştır. 150 işçi bir tanesi bile dışarıda kalmadan işbaşı yapmıştır. Siyasi görüşü, etnik kökeni ne olursa olsun işverenler bizi çalıştırıyorsa biz de burada mücadele edip içeri gireceğimize inanıyoruz.
Beden İşçisi: İçerde hep karşı olduğumuz bir sistem var: Prim sistemi. İşveren burada çok para kazanma, az işçiyle çok iş yapma mantığıyla çalıştığı için gözleri hiçbir şey görmüyor. Liman içerisinde kendileri iş güvenliğine uymuyorlar. Şu anda arkadaşımız yatağında sakat olarak yatıyor. Bel fıtığı, kol fıtığı, boyun fıtığı gibi çok sayıda sakatlık meydana geliyor, özellikle beden işçisinde. Prim sistemi olduğu için operatör ve fokliftçiler de kazalarla karşı karşıya kalıyor. Buna karşı mücadele ediyoruz. İşçilerin %99’unun bu örgütlülüğe sahip çıkması, sendikayı tercih etmeleri tek dayanağımız. İşveren haklarınızı veriyorum, maaşınızı veriyorum dese işçi neden çıkışları göze alsın. Tek dayanağımız sendika bünyesinde örgütlenmek.
Tır Şoförü: Şu an durumda, Türkiye’deki en açgözlü taşeron firmalar burada. Mersin Limanı Türkiye’de rekor üstüne rekor kırıyor. Ne zaman TİS zamanı gelir, işçiler kapının önünde. Ne zaman sendikanın S’si duyulur, işçiler kapının önünde. Bu ülkede sendikalı olmak suç! Hakkını ararsın, sendikalı olursun, yine işten atılırsın. Buraya gelen MIP yönetimi İstanbul’da işçi kıyımı yapan yönetim. Mersin Limanı’nı daha tanımıyor. Hemşerim ben sana söyleyeyim: Biz buradan gitmeyiz. Direnen işçi asla yenilmez! Bu liman onların babasının malı değil. Burada 1700 işçi bir araya gelmiş, haklarımız için mücadele veriyoruz. İşveren ne dil, ne din, ne mezhep hiç fark etmiyor, hakkını aradığın zaman atıyor. İşverenlere, el pençe duran işçi lazım! Tek kurtuluş yolu var; birleşmek! Birlikten kuvvet doğar.
Limanda çalışan işçiler atılan arkadaşları için neler söylüyorlar?
Terbek İşçisi: İçerdeki arkadaşlarımız TİS sürecindedir ama ilk istedikleri 22 arkadaşımızın bir an önce liman içerisine girmesi. Ondan sonra TİS’i oturup görüşelim diyorlar. Bizi canı gönülden destekliyorlar. Zaten içerden sloganlı kitlesel bir şekilde dışarı çıkıyorlar. Basın açıklamalarımızda bu net bir şekilde ortada. İşveren kendini hukukun üstünde görüyor. Biz de yan yana gelerek gücümüzü birleştireceğiz. Haklarımızı öyle de böyle de alacağız.
Liman-İş ile MIP yönetimi arasındaki TİS görüşmeleri nasıl ilerliyor? TİS’teki talepleriniz nelerdir?
Terbek İşçisi: Temsilci ve yönetici arkadaşlarımız MIP yönetimi ile 3-4 defa toplu sözleşme için görüşme yaptı. Taleplerimizin içerisinde en az para kadar önemli olan iş güvencesinin sağlanması ve çalışma koşullarının düzeltilmesidir. Adil bir şekilde bir disiplin kurulu kurulmasını istiyoruz. Çok basit şeylerden dolayı arkadaşımızın işten atılmasını istemiyoruz. İnsan onuruna yakışır, çoluk çocuğumuzu okutacak parayla eve gitmek istiyoruz. Prim sistemini istemiyoruz. İnsanları karşı karşıya getiren bir sistem! Tabii MIP yönetimine ağır geldiğinden, MIP içeriyi taşerona devretmek istedi. İçeriye bir otobüs dolusu işçi sokmak istedi. Biz buna izin vermedik. Aralarında 3-4 tanesi temsilci olmak üzere 22 arkadaşımızı işten attı.
İşçi Dayanışması aracılığıyla işçi kardeşlerimize mesajınız nedir?
Operatör İşçi: Bu sınıf mücadelesi. Bazı yerlerde engebeler çıkabilir. Siyasi görüş etnik köken bir kenara bırakılsın. İşyerine alınan kişi Türk, Kürt, Arap, Çerkez olabilir, bunu bırakıp tabanda birleşmeye bakalım. Gerçekten ekmek için mücadele veriliyor. Dimdik onurlu bir şekilde içerdeki arkadaşlarımıza bunu anlatarak, diğer işyerlerine bunu anlatarak, işçilerin sadece bu yolla kazanacağını anlatıp sonuca ulaşabiliriz. Örgütlenmenin yolu sadece tabandan geçer.
Beden İşçisi: Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği bir işçi derneğidir. Kaç yıldır tanıyoruz. Sürekli direnişlerimizdesiniz. Mücadelemizin yanında yer alıyorsunuz. Yakışan budur, insanlığın ezildiği bir yerde seyirci kalmak kadar kötü bir şey yok. Mersin’de bu mücadeleyi tek başımıza bu hale getirmedik. Sizin gibi sınıf dostlarımızdan, kardeşlerimizden desteği görerek biz mücadeleyi buraya getirdik.
Terbek İşçisi: Sermaye her zaman örgütlü işçileri dağıtmak, parçalamak ister. İşçi sınıfı bilmeli, işçi arkadaşıyla omuz omuza verip sermaye ile mücadele etmeyi bilmeli, öğrenmeli. Emekçilere güzel bir örnek: İşçi arkadaşlarımızı kum tanesine benzetirsek, bir avuç kumu cama atarsan kum gider cam kalır. Bir avuç kumu mendile bağlayıp atarsan cam gider kum kalır. İşçi arkadaşlarımız yan yana durmalı, kenetlenmeli, örgütlenmeli sermayeye karşı savaşmayı öğrenmeli
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
- Temel Conta İşçilerinin Grevi Devam Ediyor
- Urfa’dan Trabzon’a, İnşaattan Enerjiye İşçiler Mücadele Ediyor
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- Antep’te Tekstil İşçileri Düşük Zamlara Karşı Mücadele Ediyor
- Kaynak Tekniği İşçileri Grevde
- Yolbulan Metal İşçileri Eylemlerine Devam Ediyor
Son Eklenenler
- Soma Madenci Katliamının 11. yılında başta Soma’da olmak üzere çeşitli anma programları gerçekleştirildi.
- Bu 1 Mayıs’ta da her şeye rağmen alanlardaydık. “Yağmur Çamur Yağsa da Kış Kıyamet Kopsa da Biz Buradayız” dedik. İşçiler, emekçiler olarak, işçi sınıfının gençliği olarak alanlara çıktık. Biz de UİD-DER kortejinde Kadıköy’deydik. Yağmura ve soğuğa...
- 2025 1 Mayıs’ını büyük bir coşkuyla kutladık. Alanda olmak bana tarifsiz bir cesaret verdi. Binlerce işçiyle tek ses olmak, tek yumruk olmak en güzel duyguları yaşatıyor.
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu rüzgâr tribünleri için kanat üretimi yapan Amerikan menşeli TPI Compozit’in İzmir Menemen ve Çiğli’de bulunan fabrikalarında 13 Mayısta grev başladı.
- Somayı hatırlamak demek haksızlıklara, adaletsizliğe, sömürü düzenine karşı örgütlenmek demektir. Soma’yı hatırlamak demek hesap soracağımız günleri yakın eylemek için mücadele etmek demektir.
- Soma Katliamının üzerinden 11 yıl geçti. Soma’nın ardından Ermenekler, Torunlar, Hendekler, Amasralar, İliçler devam etti, ediyor. Erol Eğrekler katlediliyor, holdingler işçilerin kanıyla büyüyor. Patronlar siyasi iktidardan aldıkları güçle iş...
- DİSK, KESK, TMMOB, TTB, İstanbul Barosu ve İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla, güvenlik görevlileri tarafından dövülerek katledilen işçi Erol Eğrek için 12 Mayısta Çalık Holding önünde eylem düzenlendi. Eyleme sendikalar,...
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...