Buradasınız
Egemenler İşçilerin Temsilcisi Olamaz!
Sefaköy’den bir işçi

Tek adam rejiminin kabinesinde birçok yeni isim mevcut. Bunların bazıları CEO, bazıları büyük şirketlerin sahibi durumunda. Mesela Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Ets-tur adlı turizm şirketinin sahibi. Bakan olmadan önce şirketin yönetim kurulu başkanlığını yürüten Ersoy, şimdi yönetim kuruluna yardımcılarını atadı. Mehmet Ersoy bakan olunca şöyle bir açıklama yaptı: “Bakanlığı askerlik vazifesi olarak görüyorum. Benim siyasi bir kimliğim yok. Alnımın akıyla girip alnımın akıyla çıkmak istiyorum.” Bir turizm şirketi patronu çıkıyor Kültür ve Turizm Bakanı oluyor ve bunu askerlik görevi olarak gördüğünü söylüyor. “Ülkeyi bir şirket gibi yönetmeye” hevesli iktidar, patronları yönetime getiriyor ve o patronlar vazifelerini hakkıyla yapmaya çalışmaktan bahsediyorlar. Şirketler, sermaye sahiplerinin sermayelerini büyütmesine odaklandığından, “vazifeleri” bu olduğundan işçileri son derece ucuza çalıştırmanın peşindedir. İşin özüne bakıldığında bu “şirketin” yani Türkiye’nin işçilerinin daha fazla sömürüleceği ve yoksullaşacağı açıktır.
Patronlar sınıfı gerek fiili olarak yasaları çiğneyerek, gerekse istedikleri yasaların çıkmasını sağlayarak işçi sınıfı üzerindeki sömürüyü yoğunlaştırıyor. Bir turizm şirketi sahibinin Kültür ve Turizm Bakanlığına getirilmesiyle özellikle turizm işçilerinin çalışma koşullarını daha da ağırlaştıracağı ortada değil mi? Diğer bakanlıklar için de aynı şey söz konusu, açık ki sağlık işçilerinin, eğitim işçilerinin koşulları, genel olarak işçi sınıfının koşulları kötüleşecek!
Birlik ve beraberlik içinde olmayan işçi, kendi gücünün farkına varamadığı için, birlik olmanın ne demek olduğunu henüz bilemediği için kurtarıcı olarak hep patronlar sınıfından birilerini görür. Bu dünyadaki tüm değerleri işçiler kendi elleriyle var ediyor, geliştiriyor, büyütüyor. Dünyada bir gün üretim olmazsa her şey alt üst olur. Ama işçiler şimdilik, bilinçsiz ve örgütsüz oldukları için egemenlerin temsilcilerini destekliyorlar. Patronların temsilcilerinden işçilere bugüne kadar hiç hayır gelmedi, gelmeyecek. Bu nedenle işçiler örgütlenip sadece ve sadece kendi öz güçlerine güvenmeliler.
“Savaş Tanrısı” Kapitalizm
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde yüz binlerce emekçi kadın dünya meydanlarına aktı. Dünyanın dört bir yanında derinleşen ekonomik krize, artan işsizliğe ve yoksulluğa, yaygınlaşan emperyalist savaşa ve yükselen faşizme karşı emekçi kadınlar...
- UİD-DER ve Belediye-İş Sendikası İstanbul 2 Nolu Şube, 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle 9 Martta, Avcılar Barış Manço Kültür Merkezinde “8 Mart Yol Gösteriyor: Engeller Mücadeleyle Aşılır!” şiarıyla etkinlik düzenledi. Düzenlenen...
- Elinizde tuttuğunuz broşür, İşçi Dayanışması bülteninde yer alan Emekçi Kadın köşemizde yayınlanan yazılardan bir seçki yapılarak hazırlandı. Gururla söylemeliyiz ki Emekçi Kadın köşemizdeki tüm yazılar işçi ve emekçi kadınlar tarafından yazıldı,...
- 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününde İstanbul’dan Diyarbakır’a, Kocaeli’den Antep’e, Hatay’dan İzmir’e Türkiye’nin dört bir yanında binlerce emekçi kadın engellemelere rağmen alanlara çıktı, taleplerini haykırdı. Diyarbakır’da kadınların...
- 8 Mart’ın ortaya çıkışının ve bir gelenek olarak yükselmesinin hikâyesi, emekçi kadınların birlik olup en zorlu engelleri aşmasının hikâyesidir. Gelecek kuşaklara nice deneyimleri, nice hakları miras bırakmasının hikâyesidir. Bu hikâye, bizim devam...
- Bizler 8 Mart’ı yaratan işçi kuşaklarının, emekçi kadınların direncini ve azmini yarınlara aktaracak bugünün işçi kuşaklarıyız. Tüm zorluklara rağmen, azimle mücadele ederek miras bırakılan bu geleneğe sahip çıkmaya devam edeceğiz. Çünkü savaşların...
- 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü, emekçi kadınların çalışma saatlerine, işyerindeki baskı ve tacizlere, düşük ücretlere karşı başlattığı mücadeleden doğdu. 8 Mart ne kadınlara hediye verme günüdür ne de bütün kadınları aynı potaya koyan, hangi sınıftan...
- Bizler farklı hastanelerde, branşlarda ve meslek gurubunda olan sağlık emekçisi kadınlarız. Bir kez daha 8 Mart coşkusu yaşıyoruz. Hastaneler, aile hekimlikleri ve daha nice sağlık kurumu ile evlerimiz arasında mekik dokuyarak geçiyor hayatımız....
- Biz emekçi kadınlar, kadın işçilerin sağlık, güvenlik ve aile yaşamı üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle gece vardiyasının yasaklanmasını talep ediyoruz! Gece vardiyasının kadın işçileri fiziksel ve psikolojik olarak yıpratırken güvenlik riski...
- Bazen insan yaşadıklarını, içinde bulunduğu durumu tam olarak anlamlandıramaz. İşte benim durumum da buydu. Ben metal işkolunda, sendikalı bir fabrikada yıllardır çalışan bir kadın işçiyim. Tüm yaşamım mücadele içinde geçti. Bazen işyerinde verdim...
- Bizler fabrikalarda vardiyalı çalışan metal işçisi kadınlarız. Zorlu ekonomik koşullar altında, mutfakta tencereyi kaynatmaya çalışıyoruz. Bir taraftan evin işlerini sırtımızda taşırken, bir taraftan da çocuklarımızı yetiştirmeye çalışıyoruz. Yeteri...
- Sözde aile içinde birlik beraberliğin korunması gerekçesiyle 2025’i aile yılı ilan ettiler. Ama aile içindeki huzurun bozulmasındaki en büyük nedenin geçim sıkıntısı olduğunu yok saydılar. Bir babanın kiraya, faturalara, çocukların eğitim...
- Bundan 168 yıl önce Amerika’da tekstil işçileri uzun çalışma saatlerine, düşük ücretlere, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadele veriyorlardı. Fabrikada çıkan yangında 128 kadın işçi yanarak hayatını kaybetti. 8 Mart işte bu yüzden...