Buradasınız
“Savaş Tanrısı” Kapitalizm
Gebze’den bir grup genç

Kimi filmler vardır bizlere yaşadığımız düzeni sorgulatır. İnsanlığın çektiği acılara, kanlı savaşlara başka bir pencereden bakmamıza yardımcı olur. Bir grup genç işçi-öğrenci olarak izlediğimiz, yönetmenliğini ve senaristliğini Andrew Niccol’ün yaptığı 2005 yapımı “Savaş Tanrısı” filmi de yaşanan savaşların kaynağına ışık tutan, düzeni sorgulatan önemli yönler içeriyor.
Filmin kahramanı ilk sahnede şöyle söylüyor: “Şu anda dünyada dolaşan 550 milyon ateşli silah var. Bu da her 12 kişiden birinin silahlı olduğunu gösterir. Şimdi sorulması gereken: Geriye kalan 11’i nasıl silahlandırabiliriz?” Filmin kahramanı Yuri Orlov’un hikâyesi tamamen gerçeklere dayanıyor. Yönetmen bu karakteri yaratabilmek için gerçek silah tacirleriyle görüştüğünü anlatıyor. Filmde gösterilen silahların, tankların, bombaların da hepsi gerçek. Andrew Niccol, “silahların gerçeklerini bulmak sahtelerini bulmaktan daha ucuza mal oldu” diyor. Filmin kahramanı Orlov, “en iyi bildiği işi” hiçbir engelle karşılaşmadan yapıyor. Çünkü silahları üreten ve satan devletler “saygınlıklarını” sürdürebilmek Yuri Orlov gibi kirli ellere ihtiyaç duyuyorlar ve Orlovları her zaman koruyorlar. Orlovlar en iyi bildikleri işi yapmaya devam ettikçe savaşlar, çatışmalar, ölümler de devam ediyor ve paralar silah tekellerinin, savaş baronlarının kasalarına durmaksızın akıyor.
Filmde bir taraftan silahlanmanın geldiği akıl almaz boyutlar işlenirken; diğer taraftan silah ve ölüm tacirlerinin yaşattığı acıların ve ölümlerin karşılığı olarak elde ettikleri “zenginlik” gösteriliyor. Bu çelişki bizleri oldukça düşündürdü. Ayrıca filmin ilerleyen bölümlerinde silah satıcısı Yuri’nin söylediği sözler, üretimin toplumun çıkarı için değil de kâr odaklı yapıldığı bu sistemin acımasızlığını göstermek adına çok çarpıcı bir nitelik taşıyor. “İnsanların ölmesini istemiyorum. Hayatım boyunca kimsenin kafasına silah dayayıp ateş etmedim. Kabul ediyorum çatışmalar işler için her zaman iyidir ama ateş edip ıskalanmasını tercih ederim. Yeter ki ateş etmeye devam etsinler.”
Yuri’nin sözlerinden açıkça anlaşıldığı gibi silahlar ateşlensin ve kâr getirsin diye üretiliyor. Bu silahlar milyonlarca insanın ölümüne, sakat kalmasına sebep olurken kapitalistler sırf daha fazla kâr elde etmek uğruna milyonlarca yoksul ve masum insanı birbirine düşürmeye devam ediyorlar. Filmde bir sahnede kendi çocuğunun odasında oyuncak silah gören Yuri dayanamayıp o silahı çöpe atarken diğer yandan bir sürü ülkeye silah satarak yüzlerce çocuğun ölümüne neden oluyor.
Bugün yanı başımızdaki topraklarda da yıllardır süren bir savaş var. O topraklardaki milyonlarca emekçi savaşın yarattığı karanlığı yaşıyor. Yoksulluğun, açlığın, acı içinde ölümün bulaşmadığı tek sınıf var, o da burjuvazidir. Bu savaşlar sayesinde sermayesini büyüten ve çıkarları uğruna yüz binlerce, milyonlarca masum insanın ölümüne neden olan patronlar sınıfı; yeni nüfuz alanları elde etmeyi, bu sayede yeni pazarlar kurarak sermayelerini büyütmeyi istiyorlar. Çıkarları için savaşları meşru göstererek tek derdi insanca yaşamak olan işçi-emekçi sınıfları da kandırmak istiyorlar.
Savaş Tanrısı filmi bizlere silah tacirlerinin tek bir tetik bile çekmeden, kendilerini tertemiz ve saygın göstererek sattığı silahlarla dünyayı kan gölüne çevirebildiklerini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Patronlar sınıfı insan ilişkilerini alt üst ederken, bizlere insanca yaşayabileceğimiz bir hayat bırakmıyor. Peki, bu durumu kabullenecek miyiz? Tabi ki hayır! Bizler işçi sınıfının genç unsurları olarak bu hayatı kabul etmiyoruz. İnsanın insanı sömürmediği, insan ilişkilerinin çıkar ilişkisine dönüşmediği sınıfsız, savaşsız, sömürüsüz bir dünya için mücadele ediyoruz!
Bu Davet Hepimizin…
Egemenler İşçilerin Temsilcisi Olamaz!
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...