Buradasınız
Emekçinin Sırtındaki Vergi Yükü Büyüyor!

Hükümet her sene sonu olduğu gibi 2017’nin sonunda da bir bütçe planlaması yaptı. Bu bütçe planlamasında genel olarak bir yıl boyunca devletin gelirleri ve giderleri belirlenir. Devletin bütçe hedefleri ne olacak, gelirler kimlerden, nasıl toplanacak, toplam gelir nerelere ve kimlere dağılacak gibi sorulara cevaplar sıralanır. Bütçe planlaması işçi ve emekçileri de yakından ilgilendirir. Çünkü sermaye medyasında söylenenin aksine, gelirin çok büyük bir bölümünü işçi ve emekçilerden toplanan vergiler oluşturmaktadır. Yani aslında işçi sınıfı her sene vergi rekortmenidir! Ayrıca toplanan vergilerin nereye aktarılacağı, toplam gelirin kime dağılacağı da işçi ve emekçiler açısından oldukça önemlidir.
Vergilerin bir kısmı “gelir vergisi” adı altında toplanıyor, devlet belirlediği vergi dilimlerindeki karşılığına göre kişinin gelirinin bir kısmını alıyor. Bu bir hesaplama temelinde yapılıyor. 2018 için belirlenen vergi dilimlerine göre; gelir matrahı 14,800 liraya kadar olanların gelirinin %15’i, 14,800 lira ile 34 bin lira arasında olanların gelirinin %20’si, 34 bin ile 80 bin lira arasında olanların gelirinin %27’si, 80 bin lira üzeri olanların ise gelirinin %35’i gelir vergisi olarak alınır. Yani, işçinin yıllık brüt ücretinden SGK ve işsizlik fonu kesintilerini çıkararak bulduğumuz gelir matrahının %15’ini aldığımızda, asgari ücretli bir işçiden ayda 258 lira gelir vergisi alındığını görürüz. Zaten sefalet ücretine mahkûm edilen işçilerden bir de “gelir vergisi” adı altında yüzlerce lira kesiliyor hem de daha işçilerin cebine bile girmeden…
İşçi ve emekçilerin ödediği vergiler gelir vergisiyle de sınırlı değil elbette. İğneden ipliğe satın aldığımız her şeye KDV ya da ÖTV adı altında vergi ödüyoruz. Faturalarımıza bakarsak birçok kalemde vergi ödediğimizi görebiliriz. Yani doğrudan alınan gelir vergisinin yanında bir de dolaylı vergiler ödüyoruz. Ve bu vergilere her yıl yeni zamlar ekleniyor. Devletin toplam gelirindeki oranlara bakarsak durumu daha iyi anlayabilir, kavrayabiliriz. Cumhuriyet’ten Emre Deveci’nin haberindeki bilgiler, esas vergilerin kimlerden toplandığını gözler önüne seriyor: 2017’de devlet 536 milyar lira vergi topladı. Hedeflenenden 25 milyar lira fazla olan bu verginin yüzde 67.1’i yani yaklaşık 360 milyar lirası dolaylı vergilerden, 176 milyar lirası ise doğrudan vergilerden oluştu. 2017’de toplam vergi içindeki oranı yüzde 67’ye çıkan KDV ile ÖTV gibi dolaylı vergilerin oranı 2000 yılında yüzde 59 idi. Doğrudan vergilerin iç dağılımı da oldukça dikkat çekici: “Vergi adaletsizliğine dair bir başka çarpıcı tablo, kurumlar vergisi ile ücretlilerden alınan gelir vergisi arasındaki farkta ortaya çıktı. Ücretliler 67.1 milyar lira gelir vergisi öderken, kurumların ödediği vergi 52.9 milyar lirada kaldı.”
Yani devlet bütçesini işçi ve emekçilerin adım başı ödediği vergiler oluşturuyor. Her yıl milyarlarca dolar kâr eden patronlar sınıfı, hem kaçırdıkları vergilerle hem de vergi indirimleriyle bu yükten kurtulurken, işçi ve emekçiler sürekli artan vergilerle adeta sefalete mahkûm ediliyor. Üstelik işçi ve emekçilerden yapılan kesintilerle toplanan paralarla patronlara teşviklerde bulunuluyor, borçlarına kefil olunuyor.
Bütçeyi biz oluşturuyoruz ama bunun karşılığında ücretsiz ve nitelikli sağlık, eğitim, ulaşım hizmeti alamıyoruz. Yapılan tüm yatırımlar, yollar, köprüler, metrolar, havalimanları ezici çoğunluğu işçi ve emekçilerin vergileriyle oluşturulan bütçeden ayrılan paralarla yapılıyor. Sonra da adeta bir lütuf yapılmış gibi işçilere sunuluyor. Bizler üretenler, var edenler olarak bu vergi yükünü taşımak zorunda değiliz. Eğer vergiyi verenler bizsek hizmetin de bizlere yapılması gereklidir. Ulaşımın, sağlığın, eğitimin parasız olması için, asgari ücretin vergi dışında kalması için, bütçe belirlemelerinde sözümüzün geçmesi için örgütlenip mücadele etmeliyiz.
- Erlau İşçileri Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Esenyurt Belediyesi’nde Kayyum Yönetiminin İşten Atma Saldırısı Protesto Edildi
- Liseliler Ayakta: “Öğretmenime Dokunma!”
- Çayırhan Maden Ocağında Patlama: 2’si Ağır 14 İşçi Yaralandı
- Herkese Birinci Sınıf Sağlık Hizmeti İddiası ve Gerçekler
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Eğitim Sen’den ve Üniversite Öğrencilerinden Tutukluların Serbest Bırakılması İçin Eylem
- Kuzey ve Güney: İki Sınıfın Gerçek Hikâyesi
- Boykota Destek Genişledikçe İktidarın Saldırıları Büyüyor
- Büyük İnsanlığın Safında Bir Kalem: Sabahattin Ali
- İşçi Sınıfı Tarih Bilinci Kazanırsa İlerler
- O Yılan Kapitalizmdir, Sana da Dokunur Kardeşim
- Maltepe’de Milyonlar Bir Araya Geldi
- KESK İstanbul Şubeler Platformu: “Levent Dölek Serbest Bırakılsın!”
- Kapitalist Karanlığa Karşı Mücadeleyi Büyütelim
- Eğitim Sen: Baskılar Bizi Yıldıramaz
- “Hadi Siz de Birlik Olun, Korkmayın!”
- Zenginlik ile Yoksulluk Arasındaki Uçurum!
- Rejimin Saldırıları Yeni Gözaltılarla Sürüyor
- Amasra Madenci Katliamı Davasından da Adalet Çıkmadı
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...