Buradasınız
Emperyalizme ve NATO’ya Karşı Eylem Birliği’nden Basın Açıklaması

Emperyalizme ve NATO’ya Karşı Eylem Birliği, Taksim Meydanı’ndan Dolmabahçe’ye kadar yaptığı yürüyüşle emperyalist savaşın tırmandırılmasını ve Türkiye hükümetinin savaşın tırmandırılmasında bölgede oynadığı rolü protesto etti. Eylemi, farklı siyasi ve ideolojik gelenekten gelen siyasi kurum ve derneklerin oluşturduğu Eylem Birliği örgütledi.
Eylem Birliği şu bileşenlerden oluştu: AKA-DER, Antikapitalist Müslümanlar/Kapitalizmle Mücadele Dernekleri, BDP İstanbul İl Örgütü, Emek ve Adalet Platformu, EMEP, ESP, FHDD, İKP, İştiraki, Kaldıraç, Kudüs-Der, Makbul Adımlar, ÖDAD, Özgür Açılım, Sakarya Dayanışma Derneği, SDP, TOKAD (Toplumsal Dayanışma Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği), Türkiye Gerçeği, UİD-DER, Uyanış ve Vahdet.“Üsler Sökülsün Patriotlar Kaldırılsın!” ve “Amerikan Sömürgeciliğinin Bekçisi 6. Filo Defol!” ortak pankartlarının açıldığı yürüyüşte, Eylem Birliği’nin bileşenleri kendi flamaları ve dövizleriyle kortejlerini oluşturdular. Eylem boyunca, “NATO’dan Çıkılsın Emperyalist Üsler Kapatılsın!”, “Emperyalizm Düşman Halklar Kardeştir!”, “Müslüman Zulme Boyun Eğmez!”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği!”, “Dışarda Arama NATO Zaten İçerde!”, “Kapitalizm Oldukça Savaşlar da Olacak!” sloganları atıldı.
Dolmabahçe Sarayı önünde Eylem Birliği adına basın açıklamasını Ülkü Gündoğdu okudu. Açıklamada, Malatya’ya kurulan füze kalkana, İzmir’de NATO Ana Karargâhı’nın kurulduğuna, Antep, Maraş ve Adana’ya Patriotların yerleştirilmesiyle emperyalistlerin yeni tezgâhlar peşinde olduklarına dikkat çekildi. 10 yıl önce Irak’ın işgal edilmesi sırasında söylenen yalanların bugün Suriye’de tekrar edildiği ifade edildi. ABD emperyalizminin Afganistan, Irak ve Libya’nın ardından önce Suriye’yi sonra İran’ı hedef tahtasına koyduğu vurgulandı. Türkiye’nin de bu planlarda Suudi Arabistan ve Katar’la birlikte aktif olarak rol aldığı ifade edildi.Suriye savaşının Suriye’yle sınırlı kalmayacağı, bölgeye yayılacak bir savaşı tetikleyeceği, içerde saldırıların daha da artacağı vurgulandı ve eklendi: “Suriye’nin kaderi Suriye halklarının özgür iradesiyle, hiçbir emperyalist müdahale olmadan belirlenmelidir.”
Açıklama, bu topraklarda yaşayan halkların bu savaşı istemediği, bu savaşın emperyalistlerin savaşı olduğu, halkların birbirleriyle hiçbir sorununun olmadığının altı çizildi. “Emperyalistler ve işbirlikçiler için dökecek bir damla kanımız yok” denildi ve NATO’dan çıkılması, emperyalist üslerin kapatılması, patriotların sökülmesi talepleri dile getirildi.Basın açıklamasının ardından kurum temsilcilerine söz verildi. Sırayla her kurumun temsilcisi kısa birer konuşma yaptı. Anti Kapitalist Müslümanlar adına konuşma yapan Sedat Doğan, bugün bir reddi miras içinde olduklarını, geçmişte 6 Filo’yu denize dökenleri taşlayanların mirasını reddettiklerini belirtti ve kapitalizme karşı onurlu bir başkaldırma için buradayız dedi.
UİD-DER adına yapılan konuşmada ise, çeşitli kurumların bir araya gelerek oluşturduğu Emperyalizme ve NATO’ya Karşı Eylem Birliği’nin gerçekleştirdiği bu eylemin anlamlı olduğu belirtildi.
Yapılan konuşmaların ardından eylem sona erdi.
Aşağıda, eylemden bir gün önce Eylem Birliği’nin basına duyurulduğu toplantıda UİD-DER adına yapılan konuşmayı yayınlıyoruz:
Değerli basın mensupları, değerli dostlar,
İşçi sınıfının uluslararası düzeyde birliğini, mücadelesini ve kurtuluşunu savunan Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği-UİD-DER olarak, emperyalizme ve onun küresel saldırı örgütü olan NATO’ya karşı düzenlenecek olan eylemi son derece anlamlı buluyoruz. Bu eylemin önemi, bugün burada yer alan ve çok farklı siyasi ve ideolojik geleneklerden gelen birçok kurumun, anti-kapitalizm ortak paydasında biraraya gelerek bir eylem birliğini sağlayabilmiş olmasındadır. Bu birliktelik önemlidir, çünkü bu sayede işçi-emekçi sınıfları Sünni-Alevi, Kürt-Türk, dindar-laik gibi ayrımlarla bölmeye çalışanlara, artık bu oyunlarının tutmayacağına dair mütevazı da olsa bir mesaj vermiş olacağız.
Dini, dili, ırkı, cinsiyeti ne olursa olsun tüm işçi ve emekçiler, dünyaya hükmeden kapitalist sömürücüler sınıfının zulmü altında inlemektedirler. Tüm dünyayı etkisi altına almış olan ekonomik kriz, hegemonya kavgası ve emperyalist savaş koşulları, her geçen gün daha fazla sayıda insanın sefalete sürüklenmesine, can vermesine, emperyalist-kapitalist güçlerin çıkarları uğruna bir cehennem hayatı yaşamasına yol açmaktadır. Yanı başımızda, Ortadoğu’da yıllardan beri emekçi halkların kanı emperyalistlerin çıkarları uğruna dökülmektedir. Kürt ve Filistin halkları en temel haklarında yoksun bir şekilde ezilmekte, baskı altında tutulmakta ve haksız savaşların kurbanı olmaktadırlar.
Dostlar, emperyalist güçler arasında işçi sınıfının acımasız sömürüsü temelinde alt-emperyalist bir güç konumuna yükselen Türkiye kapitalizmi de vardır. Bunun özellikle altını çizmek istiyoruz. Türkiye mazlum bir ülke değil, emperyalist paylaşım sofrasında yer tutmaya çalışan alt-emperyalist bir ülkedir. Tam da böyle olduğu içindir ki, AKP liderliğindeki Türkiye burjuvazisi kendi çıkarları için füze kalkanlarını ve patriotları ülkeye yerleştiriyor, Suriye’ye saldırılması için müttefiklerine baskı yapıyor. Türkiye burjuvazisi Ortadoğu’da ve Afrika’da İsrail’le ve Fransa’yla egemenlik yarışına girişiyor.O halde emperyalist-kapitalist sisteme karşı çıkmak, evvela emperyal niyetlerle hareket eden Türkiye burjuvazisine karşı çıkmaktan geçmektedir. Kapitalizme karşı durmadan anti-emperyalist olunamayacağının bilinciyle hareket etmekten geçmektedir. Bizler, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği olarak emperyalist haydutluğa, haksız savaşlara, sömürü ve zulme karşı, dünyanın bütün işçilerini ve ezilenlerini birlik olmaya çağırıyor ve şöyle diyoruz: bütün ülkelerin işçileri birleşin!
- Sunel Tütün İşçileri Grev Yerinde
- Acılarda Değil, Yaşamak İçin Birleşelim!
- Ekmek Hiç Bu Kadar Pahalı Olmamıştı
- Aile Hekimini Öldüren Nedir?
- Ekranlar Başka, Gerçekler Başka Söylüyor
- Sınıfımıza Güvenelim, Güvenli-Sağlıklı Bir Gelecek Yaratalım!
- Hayat Pahalı, Ölüm Ucuz
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- “Bu İşe Siyaset Karıştırmayın” Diyenlerin Siyaseti
- 24 Ocak Kararlarından Orta Vadeli Programa Saldırılar Sürüyor
- Kartalkaya Yangını: Denetimsizlik ve Kâr Hırsı Yine Can Aldı
- Çözüm Sınıfını Bilip Birlik Olmakta!
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Dert Bizde, Derman Ellerimizdedir
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- KESK TÜİK’in Sahte Enflasyon Rakamlarını Protesto Etti
Son Eklenenler
- DİSK/Enerji-Sen’in örgütlü olduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi olan İSPER AŞ’de çalışan İSKİ ve İGDAŞ işçileri toplu iş sözleşmesi sürecinde dayatılan sefalet zammına karşı 28 Şubatta İstanbul genelinde eylem yaptı. İzmir Torbalı’da...
- İzmir Pınarbaşı’nda Sunel tütün fabrikasında grevde olan işçileri ziyaret ettim. Tekgıda-İş Sendikası İzmir 7 No’lu Şube üyesi grevci işçiler, ücretlerine zam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini talep ediyorlar.
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen iki yılda depremzedelerin yaraları sarılmadı. Devlet yetkileri hiçbir sorumluluk almadıkları gibi emekçilerin acılarına yeni acılar eklemeye devam ediyorlar. Mesela depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’da “...
- İzmir’in Bornova ilçesinde faaliyet gösteren, Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine yaklaşık 600 işçi 27 Şubatta greve çıktı.
- Dayanışma ve mücadele günümüz 8 Mart’ı karşılamaya hazırlanıyoruz. Sorunlarımızın büyüdüğü, kendimiz ve evlatlarımız için kaygılarımızın derinleştiği böyle bir dönemde 8 Mart’ın bizim için anlamı daha derin, önemi daha büyük. Çünkü 8 Mart,...
- İşçi sınıfının sömürüye karşı mücadelesinin güçlenmesi, işçilerin sınıf bilincinin güçlenmesiyle mümkün olur. Sınıf bilincinin güçlenmesiyse, işçilerin sınıflarını, sınıflarının tarihini, mücadele deneyimlerini ve yöntemlerini bilmesiyle mümkün olur...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Sermaye sınıfı, burjuvazi, sağıyla soluyla, iktidarıyla muhalefetiyle bir bütündür ve yoksul halka, işçi sınıfına düşmandır. Ancak bu utanmaz sınıf ve politikacıları, bizleri kandırmak için yapmadıklarını bırakmazlar....
- Türk Tabipleri Birliği (TTB), 25 Şubatta “Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün, Başka Bir Hekimlik Ortamı Mümkün!” diyerek İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. İstanbul Kadıköy’de bir basın açıklaması yaparak yürüyüşlerini başlatan hekimler,...
- İstanbul Beşiktaş Belediyesi ve Seyhan Belediyesi işçileri ücret gaspına karşı 24 Şubatta geciken ödemelerinin yapılması talebiyle iş bıraktı.
- Bugün ilaç yazdırmak için aile hekimime gittim. Ama onu hiç bu kadar üzgün görmemiştim. Normalde güler yüzlü, hastalarına iyi davranan, insani ilişkileri güçlü biriydi. Üzüntüsünün sebebini sorduğumda iç çekerek anlatmaya başladı: “Gerçekten çok...
- Patronlar sınıfının biz işçilere topyekûn savaş açtıkları çok açık şekilde ortadadır. Her fırsatta mikrofonu kapan patronlar ve siyasetçiler büyümekten, gelişmekten, enflasyonun kısa sürede sona ereceğinden bahsediyor. Ancak gerçekler bunun tam...
- İşçi eylemlerinde, grev ve direnişlerde çokça atılan bir slogan vardır: Hak Verilmez Alınır! Bu yalnızca bir slogan değil, işçi sınıfının mücadele tarihinin bir özeti gibidir. Geçmişten bugüne sendikal ve siyasal hakların mücadeleyle kazanıldığını,...
- UİD-DER, 6 ay boyunca haklarını almak için mücadele eden ve sonunda patrona geri adım attıran Polonez işçileri ile birlikte 23 Şubatta etkinlik düzenledi. Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleştirilen “Polonez İşçileri Diyor ki:...