Buradasınız
Fazla Mesai, Yoğun Sömürü, Az Ücret
Sincan Organize Sanayi’den bir işçi

Merhaba arkadaşlar, ben Sincan Organize Sanayi’den bir işçiyim. Bizim sanayi bölgesinde en büyük sorunlarımızdan bir tanesi fazla mesai ücretleridir. Ücretleridir dediğime bakmayın, yorucu geçen mesailerden sonra dayatılan fazla mesailerin ücretleri çoğu fabrikada işçi arkadaşlarımızın eline geçmez. Bilir arkadaşlarımız bu çalışmayı bedava yaptıklarını, ömürlerinden ve ailelerinden olduklarını. Ama hiçbir sohbetin konusu yapılmaz bunlar. Zaten işyerlerinde moralleri bozuktur; bir de iş dışında, düzeleceğine inanmadıkları şeyler yüzünden kalan keyiflerini kaçırmak istemezler. Bu durum organize sanayideki işçilerde umutsuzluğu arttırırken, patronları bizim hayal edemeyeceğimiz projeler için cesaretlendirir. Sizlere 1 Mayıs çalışmaları sırasında bir araya geldiğim bazı işçi arkadaşlarımla konuştuklarımızın bir bölümünü anlatmak istiyorum.
1 Mayıs’a katılıp orada taleplerimizi ifade etmenin anlamı üzerine konuşurken arkadaşlar 1 Mayıs günü için çekincelerini çeşitli bahanelerle anlatıp, gelmeme nedenlerini sıraladılar. Bu bahaneleri sıralayanlar esasen patronların yıllardır sürdürdükleri kara kampanyalar sonucu bilinçli olmayan işçilerin kafalarına yerleştirdikleri şeyleri söylüyorlardı. 1 Mayıslar, onların kafasında, katılanların neticede polisten dayak yiyip döndüğü bir eylemdi ve bundan epeyce çekiniyorlardı. Ben de, “varsayalım öyle olsun, siz orada bir gün dayak yiyeceğinizden korkuyorsunuz, ama her gün patronlardan yediğimiz dayakları unutmayalım” dedim. Ağır çalışma koşulları, iş kazası riskleri, düşük ücretler yüzünden yaşadığımız sefalet koşulları, o kadar çalışıp emek sarf ettiğimiz halde çoluğumuzun çocuğumuzun yüzünü bir türlü güldüremememiz bizi her gün dayak yemekten beter yapmıyor mu diye sordum. Alamadığımız fazla mesai ücretlerini bütün ailemizle sineye çekiyoruz, hepimiz fazla mesailerimizi eksik alıyoruz dedim.
O arada bir arkadaş araya girip, “biz yine alıyoruz, benim komşumun çalıştığı fabrikada fazla mesai ücretleri hem daha az veriliyormuş hem de bankaya yatırıldığında devlet tarafından kesilen vergi, elden verilen fazla mesai ücretlerinde de patron tarafından kesiliyormuş” dedi. Bunu duyduğumuzda hepimiz “yuh” dedik. Sonrasında ben, bu anlatılan üzerine halimize şükretmek yerine, bizim patronun aklına bundan daha “iyi” bir uygulama gelmeden bizim aklımızı başımıza alıp mücadele etmemiz gerektiğini söyledim. O patronların böyle davranabilme cesaretini bizim örgütsüzlüğümüzden ve hakkımızı sormamamızdan aldığını belirttim.
Fazla mesai haksızlıkları dahil birçok haksızlık biz Sincan Organize işçilerinin sorunu olduğu kadar diğer işçilerin de sorunu. UİD-DER’li işçiler olarak, derneğimizde öğrendiklerimizi diğer işçi arkadaşlarımızla paylaşmalı, çevremize güven ve cesaret vermeliyiz. Emin olalım ki her birinin ayrı ayrı yaşadığı tecrübelerden ortak tecrübe çıkaran patronlar güçlü gözükseler de, fabrika ayırmaksızın bilinçlenen, örgütlenen ve sıranın kendisine gelmesini beklemeden hakkını arayan işçilerin karşısında bir hiçtirler.
UİD-DER’e Sımsıkı Sarılalım!
Kongo’da Maden Çöktü: En Az 20 Ölü
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...