Buradasınız
Gebze’de Film Gösterimi: John Q
14 Ağustos Cumartesi günü derneğimizin Gebze temsilciliğinde bir film etkinliği düzenledik. Film etkinliğine birçok sektörden işçi arkadaşımız katıldı.
Amerika’daki sağlık sisteminin bir fabrika işçisi olan John Q’nun yaşadıkları üzerinden anlatıldığı filmde, John Q hasta olan çocuğuna kalp nakli yapılması için ve çocuğunu yaşatmak için elinden ne geliyorsa yapmaya çalışır. Ancak sağlık sisteminin de paraya dayandığını anlayan John Q, bu sorunun üstesinden gelmek için her yolu dener. John Q çalıştığı fabrikada haftada 20 saat yani kısa süreli çalıştırıldığı için, sağlık sigortası kalp naklini karşılamaya yetmez. Bu durum Amerika gibi gelişmiş bir ülkede, işçi sınıfına karşı izlenen politikayı açık bir biçimde yansıtmaktadır.
Hastane yönetimi, kalp nakli yapılmazsa ölecek olan küçük oğlunu sıraya koymak için John Q’dan büyük bir meblağ para ister. Aksi halde oğlunu hastaneden çıkartacaklarının tehdidini yaparlar. John Q, para bulmak için gece gündüz çırpınır, fabrikadan arkadaşları ile kilisede yardım toplar ancak tüm bunlar oğlu için istenen paranın onda birini dahi geçemez.
Hastane yönetimi küçük çocuğu ölüme terk ederek bir sabah hastaneden çıkartır. Bu durum karşısında çılgına dönen John Q, çareyi hastaneyi işgal etmekte bulur. John Q, işgal ettiği hastanede başka hastaların da olduğunu görür ve hastanenin işçi sınıfından olanlara ilgisizliğine karşı tepki gösterir. Hastane içinde tedavi olmak için bekleyen insanlara “bu hastane yeni bir yönetime geçmiştir, bundan böyle herkese bedava sağlık hizmeti verilecek!” diyerek işçi sınıfının haklı talebini yükseltir.
John Q’nun oğlu için yürüttüğü mücadeleye dışarıdaki insanlardan da destek gelir. Hastane yönetimi John Q’nun mücadelesi ve yürütülen dayanışma gösterileri karşısında bir şey yapamaz, boyun eğmek zorunda kalır. Böylece John Q oğlunu ölümden kurtarır ve kalp nakli yapılır.
Bu film adına kapitalizm denilen bu sömürü düzeninde sağlık sisteminin, egemenlerin kâr hırsı ile şekillendiğini gösteriyor. Filmi izledikten sonra işçi arkadaşlarımızla sohbet ettik. Türkiye’de de aynı sorunların yaşandığına ve işçi sınıfının “paran yoksa öl” dayatmasına karşı parasız ve kaliteli sağlık hizmeti talebini yükseltmesi gerektiğine değindik.
Tanıklıklar’dan
Leroy Merlin’de Grev Kararı Alındı
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...