Buradasınız
Gençler, Umudu ve Mücadeleyi Büyütmek için Mücadele Saflarına
Kartal’dan bir grup genç

İşçi Dayanışması gazetesinin 152. sayısında yer alan “Gençler Neden Mutsuz?” yazısını bir grup genç olarak birlikte okuduk ve üzerine sohbet ettik. Yazının da vurguladığı gibi memleketler, aileler, yaşlar farklı olsa da gençliğin sorunları ve kaygıları ortak. Sohbetimiz boyunca gençliği sorunlar karşısında yalnızlaştırarak umutsuzluğa boğan bu sömürü düzeninin yıkılması gerektiği, işçi sınıfının gençlerinin de bu mücadelede yerini alması gerektiği, işte o zaman mücadelemizin de umudumuzun da büyüyeceği üzerine konuştuk.
Lise son sınıf öğrencisi bir genç: Patron çocukları her türlü olanağa sahipler. Onlar her koşulda bizden bir sıfır önde başlıyorlar. Bu tam bir adaletsizlik. Ailelerimizin beklentisini karşılayamama korkusu, arkadaşlarımızla kıyaslanma ve arkadaşlarımızın bile rakip olarak gösterilmesi bizde derin bir kaygıya yol açıyor. Ben yıllarca pilotaj okumanın hayalini kurdum. Bu bölüm sadece birkaç üniversitede var. Bu üniversitelerden biri de Atılım Üniversitesi ki, bu üniversitenin iki yıl önceki fiyatı 36,200 lira idi. Bu ücrete okul masrafları ve uçuş eğitimi dâhil bile değildi. (Uçuş için de ayrıca para alıyorlar.) Okula burslu girsem bile okul için çıkacak olan ekstra masrafları karşılayamam. Ailemin durumu belli. Ben hayatımda bu kadar parayı bir arada görmedim. Yani hayatın gerçekleri bu bölümün bana göre olmadığını gösterdi. Şimdi okul bittikten sonra kolay bir şekilde iş bulabileceğim herhangi bir meslek olabilir diye düşünüyorum.
Üniversite öğrencisi bir genç: Okuduğum bölümden memnun değilim. Ailemin beni şehir dışında okutabilecek olanağı yoktu. Yani İstanbul içinde bir okulda okumam gerekiyordu. O yüzden burada okuyabileceğim herhangi bir bölümü yazdım. Mezun olduğumda da iş bulabileceğimi düşünmüyorum. Başka bir bölüme geçmek istesem kendimi finanse edemem. Benim bir an önce okulu bitirip iş bulmam lazım. Uzaktan eğitim olunca ve dışarıya da çıkamayınca tüm rutinimiz bozuldu. Gündüz uyuyor, gece ayakta oluyoruz. Tüm arkadaşlarım da böyle yapıyor. Bize biraz da bu dayatılıyor, buna alıştırılıyoruz. Aslında bu durumdan hiç birimiz memnun değiliz. Karşı çıkmak istiyoruz, hatta arkadaşlarla kendi aramızda söyleniyoruz. Ama sonra en rahat olduğumuz, alışkın olduğumuz şeyi yapmaya devam ediyoruz. Ben UİD-DER’in çalışmalarına katıldıkça sorunlarımızın ortak olduğunu görüyorum. Hatta sadece gençlerin değil, tüm insanlığın yaşadığı daha büyük sorunlar olduğunu görüyorum.
Büro işçisi bir genç: Geleceğe dair umudu olanlar da umudunu kaybediyor. Ekonomik kriz, pandemi, sokağa çıkma yasakları, hayat pahalılığı umutsuzluğu arttırıyor. İş bulmak gerçekten zor. Bir de iş bulanların durumu var: düşük ücretler, ağır çalışma koşulları, uzun iş saatleri… Mesela benim çalıştığım yerde öğle yemeği bile verilmiyor. Ben her gün evden yemek götürüyorum. Benim gibi gençleri düşünüyorum, yıllarca çalışacağız ve emekli dahi olamayacağız. Çok kötü bir durum. Öğrencilerin haline de üzülüyorum. İnsan evde kaldıkça sorunları düşünür ve o sorunların içinde boğulur. Oysa okul olsa paylaşım olur, dostluklar olur ve sorunlar insanın gözünde büyümez! Gençler evde kaldıkça sorunlar karşısında çaresiz hissediyor ve bu sorunları değiştiremeyeceğini düşünüyorlar. Ben de ‘böyle gelmiş böyle gider’ diye düşünüyordum. Ama şimdi UİD-DER’in çalışmalarına katıldıkça, geçmişte yaşanılan mücadele deneyimlerini izledikçe yeniden ‘neden olmasın’ diye de düşünüyorum.
65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
Asgari Ücret Çok mu Arttı?
- Sınavlar, Gelecek Kaygısı… Çözüm Nerede?
- Nehirler Akmaya, Gençlik Mücadeleye Devam Eder!
- Yaşımız 19…
- UİD-DER’de Çocukların Anlattıkları
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Üniversite Hayalleri ve Hayatın Gerçekleri...
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- “Babamıza Bile Güvenemeyecek miyiz?”
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- Yalnızlık ve Korku Duvarını Hep Birlikte Yıkalım!
- Mücadelenin Gençlerinden Sokak, Slogan ve Meydan
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- “Kafasını Telefona Gömen Gençlerden Değiliz!”
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
- Köşemize Çekilmiyoruz, Emekçi Gençlik Köşemizle Güçleniyoruz!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...