Buradasınız
Asgari Ücret Çok mu Arttı?
Bağcılar’dan bir işçi
2021 asgari ücreti yüzde 21’lik bir artışla 2825 lira olarak belirlendi. İktidar her zamanki gibi “işçimizi enflasyona ezdirmedik, aralık enflasyonun 7 puan üzerinde bir artış sağladık” diyerek büyüklüğünü göstermiş oldu sağ olsun! Patronlar kısmı da “işçimiz ve işverenlerimiz için en iyi olanı yapmaya çalıştık. Saatlerce çalıştık, kafa yorduk. Peki niçin, dar gelirli vatandaşlarımız için” dediler. Siz de sağ olun var olun! Zaten her zaman bizi düşünürsünüz, bundan hiç şüphemiz yok… İşçi kesimini güya temsil eden işçi konfederasyonu olan Türk-İş de patronlar ve iktidar neye karar verdiyse o rakamı kabul etti.
“Asgari ücrete büyük zam yaptık” diyen iktidar acaba neye göre “büyük zam” diyor? Yapılan bu artış neye göre hesaplanmıştır? Bu soruları sorup cevaplamadan bize yapılan zammın çok iyi olduğuna inanmamız isteniyor. Ne verildiyse sorgulamadan kabul etmemiz isteniyor. Bunun için üretilen argümanlardan birisi de bu artışın işverenlere maliyeti. Televizyonlardan maliyetin yüksek olduğu söylenip duruyor. İnsan haberleri dinledikçe “biz de çok yük oluyoruz, kalkıp gidelim” diyesi geliyor. Sanki işçiler ücreti çalışarak hak etmiyorlarmış, yan gelip yattıkları yerden para kazanıyorlarmış, bu parayı da işveren kendi cebinden veriyormuş gibi konuşuyorlar. Biz çalışıyoruz, üretiyoruz, patronlara büyük kârlar kazandırıyoruz. Ama bir işçi ailesinin aylık geçimine gelince patronlar ve iktidar kesenin ağzını kapatıyor.
Bu artışın büyük olup olmadığına bakalım. İktidarın belirlediği enflasyon oranı kasım ayında yıllık bazda yüzde 14,03. Buradan bakarsak yedi puan üstünde bir artış yapılmış. Peki, bu enflasyon biz işçilerin yaşadığı gerçek enflasyon mu? Tabi ki değil. İğneden ipliğe her şeye fahiş oranlarda zamlar yapılırken sadece iki ay içinde 5 litrelik sıvı yağa %100’e yakın zam geldi. Bu durumda nasıl olur da enflasyon %14 olur? Buna göre asgari ücrete yapılan zam bırakın yüksek olmayı zam bile sayılmaz. Çünkü gerçek enflasyonun altındadır ve biz 2021 yılına eksi ile girmiş olduk. 2020 başından bu yana 100 dolar kaybımız var. Kayıplarımız bile karşılanmadı. Daha yeni yılda gelecek zamları saymıyorum bile.
Büyük zam diyerek gözümüze soktukları bu ücret bekâr bir işçiye göre hesaplanan ücret. Yani bir kişinin geçim ücreti. Peki, çocuklu aileler için nasıl olacak? Mesela dört kişilik bir aile için belirlenmesi gereken ücretin bunun dört katı olması gerekmez mi? Evde tek çalışanı olan bir aile bu ücrete nasıl geçinsin? Patronlara maliyeti hesaplayan devlet bunu niye hesaplamıyor?
Kardeşler, belirlenen bu asgari ücret işçilerin gerçek yaşam koşulları dikkate alınmadan, patronların çıkarları gözetilerek belirlenmiştir. Bu belirlenen ücrete bile çok diyen patronlar vergi afları, teşvikler ile zaten ihya ediliyorlar. Peki biz? Çocuklarımızla kursağımızdan ne kadar lokma geçeceğini patronların insafına bırakıyoruz. Bizler kendi sorunlarımız etrafında birleşmeden, itiraz etmeden sefalet ücretine mahkûm olmaya devam edeceğiz.
- Onlar Zevk-ü Sefa İçinde, İşçiye Gelince?
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
Son Eklenenler
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- İngiltere’de 100 binin üzerinde insan Filistin halkıyla dayanışmasını göstermek ve emperyalist savaşa hayır demek için 2 Kasımda yeniden meydanlara çıktı. Başkent Londra’da 21. kez düzenlenen ulusal eylem gününde on binler hükümet binalarının...
- İspanya’da 29 Ekim Salı günü yaşanan sel felaketinde can kaybı 250’ye ulaştı. İspanya’nın doğusundaki Valencia bölgesinde etkili olan aşırı yağışlardan sonra meydana gelen sel felaketi büyük bir yıkıma neden oldu. Kurtarma ekipleri felaketten...
- Sevgili işçi kardeşlerim, yazının başlığı mücadele örgütümüzün ve işçi sınıfının çalışkan evlatlarından kadim bir dostuma aittir. Bir Afrika atasözü “aslanlar kendi tarihlerini yazana kadar, av hikâyeleri her zaman avcıların kahramanlığını...
- Genel-İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 4 No’lu Şube ile Kartal Belediyesi yönetimini temsil eden SODEMSEN arasında yürüyen görüşmelerden olumlu bir sonuç alınamaması üzerine Kartal Belediyesi işçileri 30 Ekimde greve çıkmıştı. Belediye...
- Sendikaya üye olan işçilerin önüne çok çeşitli engeller çıkartılıyor. Sendikanın örgütlendiği işyerinde toplu sözleşme yapma yetkisi alması için hem işkolu hem de işletme barajlarını aşması ve Çalışma Bakanlığından çoğunluğu sağladığına dair yetki...
- Tarkett işçileri 18 Eylülden bu yana grevlerini sürdürüyorlar. Taleplerini, mücadelelerinin nasıl başladığını, grevlerini şöyle anlatıyorlar:
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...