Buradasınız
Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
Esenyurt’tan bir metal işçisi
Bu iktidar artık iyice çekilmez oldu… Gün geçmiyor ki yeni bir saçmalıkları ortaya dökülmesin, gün geçmiyor ki başımıza bir şeyi kakmasınlar ya da toplumu birbirine düşürecek bir söylemde bulunmasınlar. Sarayın sokaktaki “görevlilerine” talimatlar yağdıran Erdoğan, “gençlere anlatın, onlar geçmişi bilmiyor, onlar yağ kuyruklarını, tüp kuyruklarını bilmiyorlar, buzdolabı dâhil her şey bizimle geldi” gibi zırvalarla adrese teslim mesajlar veriyor. Bu “sokak görevlileri” ise akıllarınca gençliği hakir görerek, aşağılayarak yukarının maşalığını yapıyor ya da kendi cehaletlerini ortaya saçıyorlar. Gençliği pasifize etmeye çalışanlar bir de utanmadan gençlikten saygı bekliyorlar. Onlara göre her gün 12 saat çalışan genç işçiler bir şey yapmıyor, ama kendileri çok çalışıyor.
Tabii ki işçi sınıfının mücadeleci gençliğinin onların palavralarına karnı tok ve esas bizim onlara anlatacağımız çok şey var. 8 saatlik işgününü, kıdem tazminatını, haklarımızı nasıl elde ettiğimizi gençlere iyi anlatmamız lazım. Bu haklar bize lütfedilmedi, biz mücadeleyle aldık. Onlar genç işçilerin sınıfın mücadele tarihi ile tanışmasını asla istemezler. Ancak biz onların işçi ve emekçi düşmanı, kadın düşmanı, doğa düşmanı olduğunu biliyoruz ve kirli yüzlerini anlatmaktan geri durmayacağız.
Gençlerin öğrenmesi gereken yukarıdakilerin zırvaları değil, işçilerden kesilen vergilerle oluşan devlet kaynaklarının yandaş sermayeye nasıl peşkeş çekildiği, açlık sınırındaki asgari ücretin işçilere nasıl reva görüldüğü, üç kuruş için işçilerin nasıl da ömürlerini fabrikalarda tükettiğidir. Gençlerin bugünlerinin, yarınlarının nasıl ellerinden alındığıdır. Kıdem tazminatının nasıl gasp edilmek istendiği, emeklilik hakkına nasıl tecavüz edildiği, iş cinayetlerinde her ay yüzlerce işçinin nasıl can verdiğidir. Örgütlenme hakkının, sendikalaşma hakkının nasıl engellendiğidir.
İşin acı tarafı, Erdoğan’ın ve AKP’nin yönlendirmesiyle sokaklarda gençlere “çıkart telefonunu” diyen yaşlıların da aslında yoksulluk ve sefalet batağında debeleniyor oluşlarıdır. O çok övünülen sağlık sistemi öyle bir hale gelmiştir ki en basit bir muayene için bile haftalar sonrasına, bir tahlil için aylar sonrasına randevu verilmektedir. Yine çok övünülen duble yollarda gitmek için arabası olanlar dahi artan yakıt fiyatları karşısında bu yolları kullanamamaktadır. Geçmediğimiz köprülerin bile parasını ödüyoruz. Tüm ihaleler “bu milletin a.na koyacağız” diyenlere veriliyor, onlar da sözlerini büyük bir hevesle yerine getiriyorlar.
Unutmadık unutturmayacağız, susmadık ve susmayacağız, her fırsatta bildiklerimizi anlatacak ve işçi sınıfının gençliğini kör karanlığınızda boğmanıza müsaade etmeyeceğiz. Yerli ve yabancı şirketlerin, dağlarımızın, derelerimizin ciğerlerini sökmesine, su kaynaklarının kurutulmasına seyirci kalmayacağız, yaşanan kuraklığın baş sorumlusunun siz ve sizin o kokuşmuş düzeniniz olduğunu hep tekrarlayacağız. Biz gelmeden önce bunlar yoktu diye anlattığınız yalanlar bir tarafa gerçek olan şudur ki, siz gelmeden önce gençlik içindeki uyuşturucu kullanımı, kadına şiddet, taciz ve tecavüz, yurtlarda çocuk istismarı bu boyutta değildi. Hayat pahalılığı, umutsuzluk, gelecek kaygısı bu boyutta değildi. Sizinle birlikte insanların yüzündeki gülücükler gitti. Şairin dediği gibi kiminiz itinizle kiminiz bitinizle geldiniz ve enkaz bırakıp gideceksiniz. Biz sınıf bilinçli işçiler olarak bunları unutmayacak her daim sınıfımızı uyanık olmaya ve bunun hesabını sormaya davet etmekten geri durmayacağız.
- Özgürlük İstiyorsak…
- Geleceğimiz İçin UİD-DER’deyiz!
- Gençlerimizi Öldüren Kapitalist Düzendir
- Gençler Olarak UİD-DER’de Buluşalım
- Umudumuzu Hep Birlikte Yeşertelim
- Gençliğe Sınıfımızın Gerçeklerini Anlatalım
- Depresyon ve Anksiyetenin İlacı Dayanışma
- Gelecekten Korkma! Korkunun Üzerine Birlikte Gidelim!
- Gençlik ve Kapitalizm Lodosu: Şikâyet Etmek Yetmez!
- Adalet Orada mısın?
- Gücümüzün Farkındayız!
- Sen Nerede Duracaksın?
- Biz de Umutluyuz, Çünkü UİD-DER’liyiz!
- UİD-DER Hayatıma Bir Güneş Gibi Doğdu!
- Barınamayan Gençlerin Ruh Hali!
- Çoğaldıkça Umudumuz Büyüyor
- UİD-DER’in Bana Öğrettiklerini Yaşayarak Deneyimledim
- Yağmur Olup Yağacağız Bu Kurak Topraklara
- Umut Bizim Ellerimizdedir!
- Genç İşsizliği “Ulusal Genç İstihdam Stratejisi” ile Çözülebilir mi?
Son Eklenenler
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlenen işçiler, sendikalı oldukları için işten atılan işçilerin işe iadesi, sendikal hakların tanınması ve işçi...
- “En zorlu sürecin önemli bir kısmı geride kaldı. Cumhurbaşkanımız da söyledi. 2025, 2024’ten daha iyi olacak. 2026 da 2025’ten çok daha iyi olacak.” Bu sözler 1,5 yıldır ekonomiyi düze çıkarma bahanesiyle emekçilerin ümüğünü sıkan Maliye Bakanı...
- Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısı üzerine sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler “Siyonist saldırganlığa ve Gazze’yi ateşe veren petrol akışına son!” şiarıyla 15 Ekimde, Taksim’de bir araya geldiler. Taksim Tünel Meydanından...
- Sendikalarının aldığı grev kararına ve atılan arkadaşlarının geri alınması talebine coşkuyla sahip çıkan As Plastik işçileri grevlerine devam ediyorlar. Biz de bir grup UİD-DER’li işçi olarak As Plastik işçilerinin grevini ziyarete gittik.
- Zaten zor şartlarda, iş güvencesinden yoksun ve düşük ücretlere çalışan biz işçiler her fırsatta patronların ve iktidarın hedefi haline geliyoruz. İstanbul Ticaret Odası Başkanının, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a sunduğu talepler...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşın ve katliamın birinci yılı geride kalırken dünya meydanları emekçilerin “emperyalist savaşa hayır” sloganıyla yankılanmaya devam ediyor. İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana sürdürdüğü savaşın alevleri yeni bölgelere...
- Sendikalaştıkları için işten atılan ve buna karşı 89 gündür direnen Polonez işçileri, İstanbul’un çeşitli merkezlerinde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla Polonez ürünlerine boykot çağrısı yaptı. İstanbul’da Marmara Park AVM, Kadıköy İskele...
- Bir kadın olarak grevde olmaktan, hakkımı beraber çalıştığım işçi arkadaşlarımla birlikte aramaktan gurur duyuyorum. Grev çadırında beklerken, çadırımızın önünden sanayide bulunan farklı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlar geçiyor. Kimisi bizlere...
- Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli’nde düzenlenen “İnsan Hakları Eğitim Kampı”nda gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan’ın konuşması dikkat çekiciydi doğrusu. Geçen yıl 2023 genel seçimlerinden hemen önce sanki bir lütufmuş gibi yasalaştırılan EYT...
- Egemenler ve onların siyasetçileri suçu ve suçluyu tanımlarken de, adaletten bahsederken de “hukuk devleti” diye bir kavram kullanıyorlar. “Bu ülkede hukuk var” lafını dillerinden düşürmüyorlar. Onların iddiasına göre hukuk büyük sermaye sahibi...
- İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım bir yılı geride bıraktı. İsrail devleti milyonlarca insanın tepesine bombalar yağdırıyor. Geçtiğimiz bir yılda yarısı kadın ve çocuk olmak üzere 40 binden fazla insan katledildi. Bugün ise İsrail’in saldırıları...
- 28 Ağustostan 11 Eylüle kadar her gün grev çadırına gittim. Annemin fabrika önünde direniş yapması beni çok gururlandırıyor. Annem 47 yaşında, ben ise 11 yaşındayım. Grev alanından çok şey öğreniyoruz, bu durum hem beni mutlu ediyor hem de annemi....
- DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık, NotaBene yayınlarından çıkan “Orta Doğu’da İşçiler ve Sendikal Hareket” kitabı vesilesiyle 22 Eylülde UİD-DER’in konuğu oldu, kitap üzerine güzel bir söyleşi gerçekleştirildi. Ortadoğu ve...