Buradasınız
Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi

İşçi Dayanışması: Son dönemdeki eylemlerinizin nedenlerini ve süreci bizlerle paylaşır mısınız?
Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin: Şube olarak Karşıyaka Belediyesine bağlı Kent A.Ş. ve Personel A.Ş adında iki şirketle sözleşme yapıyoruz. Kent A.Ş. 1999 yılında örgütlendi. 2015 yılından sonra KYK’lıların geçişleriyle birlikte 2018’de de Personel A.Ş. ile yaptık. Karşıyaka Belediyesindeki maaş krizi bundan 5-6 sene öncesinde başladı. Son süreçteyse işçilerin maaşları taksit taksit ödenmeye başladı. Geriye dönük alacaklar hiçbir şekilde verilmiyordu. 1 seneyi aşkın bir süre önce toplu sözleşme bitti. Ancak arkadaşların geriye dönük alacakları henüz ödenmedi. İnsanların geçen sene alacakları 4 bin lirayla bu sene alacakları 4 bin lira aynı değil, eridi, pul oldu. Yarı yarıya belki daha fazlası gitti. Biz haklı taleplerimiz için eylem yapıyoruz, farklı etkinlikler yapıyoruz, işi durduruyoruz, yevmiyelerimiz kesiliyor! Biz bir sendikayız ve işçilerin haklarını, sosyal, ekonomik haklarını korumak zorundayız. “Belediyenin parası yok, tamam anlıyoruz” diyorlar. Ama ev de ekmek bekliyor. Çocuk var. Ev kirası var. Elektriği, suyu var. İnsanlar gerçekten tefeciye düştüler. Sosyal medya hesaplarına bakıyorum, birçok kişi intiharın eşiğinde artık. İşte avans çıkarttırmaya çalışıyoruz. Bir şeyler yapıyoruz. Tabi ki belediyenin bütçesi de erimiş olabilir. Ama bunu düşünecek olan belediyedir. Sonuçta o insanların alın terinin hakkını vermek zorunda.
Sadece Personel A.Ş., Kent A.Ş. değil kadrolu arkadaşlar var, memurlar var. Memurlar da bu arada eylem yapıyor, belediyenin önünde. Ücretler taksit taksit veriliyor, birine veriliyor, birine verilmiyor. İşçiler bu şekilde birbirine düşürülüyor. Onların da geriye dönük alacakları var. Eylem yaptığımız zaman ikisi de sendikamıza bağlı, yani iki taraftan da geliyorlar. Süreç bu şekilde devam edecek. Geriye dönük alacaklarımız bitene kadar eylemlerimiz devam edecek.
İşçi Dayanışması: İşçi Dayanışması olarak Kent A.Ş.’deki eylemleri 2009 öncesinden bu yana takip ediyoruz. Ankara yürüyüşü olmuştu. Fen İşlerinde araç çıkışlarının engellenmesi eylemleriniz olmuştu. Yani Belediye ve Kent A.Ş. ile sorunlar yeni değil. Sendika şube başkanısınız ve Karşıyaka Belediye Başkanı sizin hakkınızda suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun gerekçesi, işçilerin eylem yapması! İşçilerin haklarını aramasına gösterilen bu tahammülsüzlükle ilgili neler söylemek istersiniz?
Gümüştekin: İddiaları “hukuksuz bir şekilde eylem yaptınız”, “kapıyı kapattınız”, “işçiler aslında işe çıkmak istiyordu ama siz çıkarttırmadınız” yönündeydi. Ancak işçiler sonuçta üretimden gelen güçlerini kullanmak istedi. Biz de sendikayız, işçi arkadaşlarımızın her zaman yanında durmak zorundayız. Alamadıkları ücretleri için mücadele ediyoruz. Sadece Karşıyaka Belediyesinde değil fabrikalarda da özel sektörde de bu tür eylemler demokratik eylemlerdir. Biz yaklaşık 20 gün sonra yine eylem yaptık. Şubattaki eylem ilk eylemdi, 1 saatlik iş durdurmaydı. Sonra Martta 18-20 saate yakın tekrar iş durdurduk. Orada da işçilerin yevmiyesi kesildi. Bir hak arama eyleminde işçilerin ücret kesintisiyle cezalandırılmasını doğru bulmuyorum. Sonuçta biz sendikayız, dava açılabilir. Çok sıkıntı değil. Biz alışkınız böyle şeylere. Ama sonuçta “sosyal demokrat”, “demokrat” bir partinin belediye başkanı bunu yaptı. Yan yana yol yürüdüğümüz, alanlarda, meydanlarda hep birlikte, omuz omuza iktidara karşı slogan attığımız bir süreçte bize karşı böyle bir hamle geliyorsa, bu farklı düşünülür. Demokratım diyen bir insanın böyle yapması ya da demokrat bir partinin böyle yapması doğru değil.
İşçi Dayanışması: Açıklamanızda da siz bunu dile getirmiştiniz…
Gümüştekin: Bizim için “dışarıdan adam tutup getirdi, kimliği belirsiz kişiler! Biz bunların kimlik tespitini istiyoruz” dediler. Yani kimliği belirsiz kim olabilir? Dışarıdan kimi getirebiliriz? O yüzden “biz mafya mıyız?” dedim. Dışarıdan kimse yok! Ya yöneticimiz ya da temsilcimizdir. Yani gelen kişiler bunlar. Mesela CHP’nin eylemlerine katılıyoruz. O zaman biz de kimliği belirsiz kişiler miyiz? Dışarıdan gelen kişiler miyiz? Yapılanlar doğru değildi.
İşçi Dayanışması: Ayrıca işçilerin aileleri vardı. İşçi sınıfının mücadelesini destekleyen UİD-DER gibi örgütler vardı. Bu örgütler işçi eylemlerine her zaman destekte bulunurlar. Bunlar kimliği belirsiz kişiler değil gururla işçi sınıfının mücadelesini sürdüren insanlardır, kurumlardır. Peki, bundan sonraki süreç nasıl işleyecek başkan?
Gümüştekin: Söylediklerinize aynen katılıyorum. Bundan sonraki süreçte her gün öğlenleri 13.15 ilâ 13.45 arasında belediyenin önünde toplanacağız. Orada basın açıklaması gibi değil de arkadaşlarımızla birlikte slogan attığımız, niçin orada olduğumuzu anlattığımız, kamuoyunu bilgilendireceğimiz eylemlerimiz oluyor. Sabahları arkadaşlarımızı sloganlarla karşılıyoruz. Bugün akşam da arkadaşlarımızı sloganlarla göndereceğiz. Sosyal tesislerimiz var. Oralarda da etkinlikler yapacağız.
İşçi Dayanışması: Son olarak, Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, her sene mezarı başında anılıyor. Bu sene de katledilmesinin 43. yılında anıldı. Bu anmalarla ilgili olarak ne düşünüyorsunuz?
Gümüştekin: Ne yazık ki 43 yıl önceyle 43 yıl sonra arasında pek bir şey değişmedi bizim ülkemizde. Hâlâ aynı şeyleri yaşıyoruz. Ben ve eşim aynı anda Kent A.Ş.’den işten atıldık. Aynı aileden iki kişi atılmış olmasın diye beni tekrar işe aldılar. Şimdi eşim İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde çalışıyor. Oğlum Devrim’in ölümünden iki ay sonra Çiğli Belediyesinde greve gittim. Bizi ayakta tutan mücadeledir.
O Mektubu Okuyunca…
Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Dev Sağlık-İş Bursa Sorumlusu Alper Küçük ile KÇP Üzerine Söyleşi
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....