Buradasınız
Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
Ankara’dan genç işçi ve öğrenciler

UİD-DER’li işçiler olarak bir kez daha 1 Mayıs geleneğimize sahip çıktık. Sınıfımızın yaşadığı bütün sorunları güçlü bir sesle haykırdık. İşsizlik, yoksulluk, ayrımcılık son bulsun dedik. Savaşsız bir dünya istiyoruz dedik. Emekçilerin savaşlarda birbirine kırdırılmasını kabul etmediğimizi haykırdık. Heyecanlıydık çünkü UİD-DER’li dostlarımızlaydık. Öfkemizi coşkumuzla birlikte alanlara yansıttık. Dostlarımızla birlikte olmak, birlikte yürümek, güvenimizi ve bu çürümüş kapitalist düzeni değiştirme inancımızı pekiştirdi. Yediden yetmişe disiplinli kortejimizle 1 Mayıs alanına yürüdük. Bu yıl aramıza ilk defa katılan çocuklar, gençler, kadınlar da vardı. Onların heyecanını görmek çok güzel bir duyguydu. Bizde ilk defa katılan genç arkadaşlarımızın duygularını sizlerle paylaşmak istedik.
Genç bir işçi: Ben UİD-DER’le yeni tanıştım. 17 yaşındayım. 8 yaşından beri ekmek ve pide fırınlarında çalışıyorum. Günde 16 saati buluyor çalışmamız. Haftalık izin hakkı, sigortalı çalışmak nedir bilmiyordum. Bunları UİD-DER’de öğrendim. İşçilerin birçok hakkı varmış. 1 Mayıs’a gelmeden önce 1 Mayıs’ı anlatan bir videoda duyduğum “8 saat çalışmak, 8 saat dinlenmek, 8 saat canımız ne isterse” talebi çok hoşuma gitti. İşçiler bunları 136 yıl önce istemiş. 1 Mayıs’a da ilk kez katıldım. O kadar kalabalık olacağını hiç düşünmedim. Şarkılar söylendi, halaylar çekildi. O yürüyüş beni çok etkiledi. Yürüyüşte gördüm ne kadar kalabalık olduğumuzu. Alana girdiğimizde de gençlerle birlikte şarkılar söyledik halaylar çektik. İşçilerin birçok hakkı olduğunu ve haklarını nasıl alacaklarını 1 Mayıs’ta çok iyi gördüm. Yaşasın 1 Mayıs!
Bir lise öğrencisi: İlk kez 1 Mayıs’a katıldım ve çok heyecanlıydım. UİD-DER’li arkadaşlarla birlikte katıldığım için de çok mutluydum. 1 Mayıs mitingi öncesi yaptığımız hazırlıklar sırasında 1 Mayıs’ın anlam ve önemini öğrendiğim için daha da bir heyecanlı ve mutluydum. Toplanma alanında bir araya geldiğimizden itibaren herkes çok mutluydu. O kadar kalabalıktık ki upuzun bir sıra oluşturuldu. Sloganlar ve hep beraber söylenen şarkılar eşliğinde yürüyüş devam etti. Beni en çok etkileyen slogan: “Gençliğin Yolu İşçi Sınıfının Yoludur” oldu. Bütün işçi sınıfının 1 Mayıs’ı kutlu olsun.
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...