Buradasınız
Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
1 Mayıs alanından UİD-DER’li gençler
Bazı duygular vardır anlatılmaz, mutlaka yaşanması gerekir. Ama biz yine de anlatmak, paylaşmak isteriz içimizi saran sıcak duygularımızı. Bu 1 Mayıs, UİD-DER kortejinin coşkusunu bilenler için iple çekilen, ilk defa alanlarda yerini alacak biz gençler içinse merakla beklenen bir gündü. Ve nihayet oradaydık, sınıfımızın safında, 1 Mayıs meydanındaydık. Gökyüzü ilk kez bizimdi o gün, caddeler ve sokaklar bizimdi. Tüm dünyanın bizim olacağı günleri muştuladı bize bu 1 Mayıs!
Hayallerimizin bile grileştirildiği bu sistemde gençler olarak renkli ve canlı kortejimizin içinde ruhlarımız özgürleşti adeta. “UİD-DER ile 1 Mayıs’ta içim pır pır ediyor” diyor bir genç arkadaşımız… 1 Mayıs’a ilk kez gelen liseli bir öğrenci arkadaşımız ise hayatında ilk kez kendini özgür hissettiğini söyledi. Ne kadar da tanıdık bir hissiyat olduğunu düşündük birlikte. Çevremizdeki diğer genç arkadaşlarımız da sloganlarımızı haykırırken yüreklerinin yerinden çıkacak gibi attığını söylediler ışıldayan gözleriyle.
Biz 1 Mayıs’ta değiştiğimizi hissettik. Bazılarımızın ilk kez ayak bastığı 1 Mayıs alanında ön yargıların tuzla buz olduğunu gördük. İşçilerin ve gençlerin en haklı taleplerini haykırdığı bugün, yıllarca karalanmış, korkutucu bir gün olarak sunulmuştu televizyon kanallarında. Lisede okuyan bir genç arkadaşımız daha önce farklı düşündüğünü, şimdi ise içinde hissettiği güzel duyguların burada gerçekliğe dönüştüğünü ifade etti. Korkulacak bir gün değil, tersine birbirine kenetlenen kolların verdiği güveni iliklerimize kadar hissettiğimiz bir gün olmuştu 1 Mayıs.
Biz 1 Mayıs meydanında kendimizi bulduk. Sistemin dayattığı gibi yalnızlaşmadığımız bir gündü bugün. Birbirimizin yüzlerine baktık. Biz gülerken ne kadar da güzeliz, etrafımızda dövizleriyle koşuşan çocuklar ne kadar güzeller. “Var olmak, yaşamak ne kadar güzel bir şeymiş” dedik. Üniversite sınavına hazırlanan bir arkadaşımız buraya gelene kadar kendini boşlukta hissettiğini, şimdi ise kendisini değerli hissettiğini aktardı. Gece vardiyasından çıkıp gelen genç bir işçi arkadaşımız yorgunluğuna rağmen çok mutlu ve coşkulu olduğunu, “Gece vardiyası kaldırılsın” talebiyle geldiğini söyledi. Artan hayat pahalılığına, zamlara, düşük ücretlere, siyasal baskılara, eşitsizliğe karşı taleplerimizi yükselttiğimiz, “Biz bu gidişatı kabul etmiyoruz” dediğimiz bir gündü 1 Mayıs.
Biz burada tarihimize sahip çıktık. Üniversiteli bir arkadaşımız, insanların idealleri için mücadele etmesinin anlamını 1 Mayıs alanında gördüğünü söyledi: “İnsanların idealleri uğruna mücadele etmesi çok önemli. Ama bunu nerede kiminle yaptığı çok önemli. UİD-DER’li olmaktan bir kez daha gurur duydum.” 1 Mayıs’ı bize bir mücadele günü olarak miras bırakan işçi önderlerinin anısına sahip çıktık ve sıkılı yumruklarımızla işçilere zulmedenlerden hesap soracağımızı haykırdık bugün. “136 yıldır yanan 1 Mayıs meşalesi, bugün bizim elimizdeydi” dedi bir başka arkadaşımız.
Genciz ve kesinlikle umutsuz değiliz. Üniversite öğrencisi bir arkadaşımız “yaşadığımız sorunları tek başımıza çözemiyoruz, ama burada yalnız ve çaresiz olmadığımızı bir kez daha gördük, bundan sonra biz UİD-DER saflarında misafir değil, ev sahibiyiz. Bizim yerimiz sınıfımızın yanı” dedi ve ekledi: “Biz burada büyük bir şans yakaladık, bunun kıymetini bileceğiz.” Şairin dediği gibi inanıyoruz ki bir yürüyüşün sonunda uç veren kanatlarla acıyı silebiliriz yeryüzünden...
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...