Buradasınız
Dublin’de 1 Mayıs
İrlanda’dan bir işçi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, anlamına yakışır bir şekilde dünyanın dört bir yanında, yüz milyonlarca emekçi tarafından kutlandı. Kentlerden meydanlara, tersanelerden okullara, Uzak Asya’dan Kara Kıtaya, emeğin ve emekçinin olduğu her yere ulaştı 1 Mayıs’ın söndürülemeyen ateşi. Haksız savaşlara, ardı arkası kesilmeyen krizlere, katlanılmaz hale gelen yaşam şartlarına, kördüğüm olmuş bilcümle soruna karşı meydanlara çıkan milyonlar, öfkelerini 1 Mayıs bayrağı altında haykırdılar.
İrlanda işçi sınıfı da ülkenin çeşitli kentlerinde meydanlara çıkarak sahip çıktı 1 Mayıs geleneğine. Başkent Dublin’de düzenlenen etkinliğe sendikalardan, demokratik kitle örgütlerinden, mülteci derneklerinden yüzlerce emekçi katıldı. “Savaşa Hayır! Barış!” şiarıyla düzenlenen etkinlikte egemenlerin haksız savaşları lanetlenirken, bu gidişe ancak işçi sınıfının dur diyebileceği ifade edildi. Sendikalardan ve kitle örgütlerinden temsilciler yaptıkları konuşmalarda ulusal ve uluslararası ölçekte yaşanan bir yığın soruna karşı 1 Mayıs ruhuyla mücadele etme çağrısında bulundu.
Etkinliğe yaklaşık 150 yıllık bir geleneğe sahip olan Dublin Sendikalar Konseyi ev sahipliği yaptı. Konsey temsilcisi, 115 yıl önce İngiliz emperyalizminin sömürüsüne karşı İrlanda işçi sınıfının örgütlü mücadelesini savunan ve bu uğurda katledilen James Connolly ve arkadaşlarını anarak başladı konuşmasına. Onların mücadelesini sahiplenmenin ve geleceğe taşımanın bugünün en anlamlı görevlerinden biri olduğunu ifade etti. Hem ulusal hem de uluslararası alanda işçi sınıfının yaşadığı hak gasplarına, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya dikkat çeken konuşmacı, “haklarımızı korumak için örgütlülüğümüzü korumak zorundayız” dedi.
Etkinlikte söz alan çeşitli demokratik kitle örgütlerinden temsilciler de kapitalizm altında devleşen sorunlara dikkat çekti. Hayat pahalılığına, işsizliğe, konut krizinin geldiği noktaya yönelik çarpıcı veriler paylaşan konuşmacılar, hükümetin bu sorunlara hiçbir kalıcı çözüm bulamamasını eleştirdi. Kârdan Önce İnsan (People Before Profit) hareketi temsilcisi, yaptığı konuşmada kapitalizmin kâr mantığının tüm sorunların özünü oluşturduğunu, çözümün kapitalizmden çıkış olduğunu ifade etti. Diğer yandan, pandemi sonrasında bankalara ve patronlara milyonlarca avroluk kaynak aktarılırken emekçilerin kaderlerine terk edilmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan konuşmacılar, “biz buradayız” demek için bir araya gelme çağrısında bulundu.
İrlanda Göçmen Birliğinden bir konuşmacı, sayıları on binleri bulan göçmenlerin tüm bu sorunları daha katmerli yaşadıklarının altını çizdi. Kamuoyunda “kâğıtsız işçiler” olarak bilinen, ülkeye girişine izin verilen ancak çalışabilmesi için gereken resmi evraklara ulaşması aylar süren veya kaçak olarak yaşamak zorunda bırakılan mülteci işçilerin çoğunlukla en ağır işlerde hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalıştırıldığına dikkat çekti. Göçmen karşıtlığının emekçiler arasında da karşılık bulabildiğine değinen konuşmacı, 1 Mayıs 1886’da, Haymarket’te idam edilen işçi önderlerinin de bir kısmının göçmen olduğunu hatırlatarak, işçi sınıfının tüm yapay ayrımları kenara bırakarak emek saflarında birleşmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinliğe katılan İrlandalı emekçiler, kadınlar, gençler taşıdıkları dövizlerle, sloganlarla tepkilerini ortaya koydu. İşsizliğe, geleceksizliğe, cinsiyet ayrımcılığına karşı 1 Mayıs meydanlarından yükselen sesler caddeleri, kentleri, sınırları aşıp dünyanın dört bir yanında yankısını buldu. Dünyanın dört bir yanından milyonlarca yürek aynı heyecanla attı, aynı talepler etrafında buluştu. Dünya işçi sınıfı, egemenlerin kanlı tezgâhlarına, baskılarına, yasaklarına rağmen 1 Mayıs ateşinin asla söndürülemeyeceğini dosta düşmana bir kez daha göstermiş oldu.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Birliği, Mücadelesi ve Dayanışması!
- Okyanusun Ötesinden 1 Mayıs
- Aynı Duygularda Ortaklaştığımız UİD-DER’li Emekçi Kadınlara Selam!
- Benim Yerim UİD-DER
- Toronto 1 Mayıs’ında Yüreğimiz UİD-DER’le Birlikteydi
- Güçlüyüz, Çünkü Birlikteyiz
- Bütün Dillerde Yankılanan Slogan
- UİD-DER Yüreklere Umut Ekiyor!
- O Gün Esen Rüzgâr Bile Farklıydı
- 1 Mayıs 2022: Hayatımın En Güzel Günlerinden Biri!
- Ne Kadar Özlemişim Kol Kola Halaya Durmayı, Ağız Dolusu Slogan Atmayı
- Yüreği Özgürlük İçin Çarpan Tüm Sınıf Kardeşlerimize Bin Selam
- Biz Beraberken Güçlüyüz!
- Yine Umudumuz Tazelendi Hep Birlikte!
- Biz de Oradaydık!
- En Güzel 1 Mayıs’ımdı
- Çoluk Çocuk Genç Yaşlı, İşte 1 Mayıs!
- Gökyüzü İlk Kez Bizimdi Bugün
- Dublin’de 1 Mayıs
- Mersin’den Maltepe’ye 1 Mayıs Coşkusunu Yaşadık
- Kocaeli’den Emekçi Kadınlar: 1 Mayıs’ta Kalabalığın Değil Birliğin İçindeydik
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...