Buradasınız
“Güneşi Görmek İçin Karanlığı Kazıyoruz”
İstanbul/Avcılar’dan bir eğitim işçisi

Hakkında bolca yazılar yazılmış, filmler ve belgeseller çekilmiş, türkülerin konusu olmuştur maden ve maden işçileri. Her biri insanın yüreğine dokunan, emekle sermayenin amansız savaşına ışık tutan pek çok söz edilmiştir. Tıpkı henüz ömrünün baharındayken bizden koparılan Yasin’in sözleri gibi: “Güneşi görmek için karanlığı kazıyoruz.” Henüz 22 yaşında, Amasra’daki madende hayatı çalınan kardeşimiz 1 yıl önce sosyal medya hesabından yazmıştı bu cümleyi.
Yıllar yılı kömür, karaelmas olarak anılmıştır. Muhakkak sömürücü egemenler için elmas kadar kıymetlidir kömür ama madenci için o kapkara bir ömür törpüsüdür. 22 yaşındaki işçi kardeşimiz pek çokları gibi güneşi görmek, ekmek parasını kazanmak için ziftin, katranın, zifirin dünyasına indi. Kömür karasıyla kaplanmış yüzünde güneş kadar sıcak bir gülümsemesiyle bir fotoğraf ve sınıf kardeşlerinin unutmayacağı cümlesi kaldı ondan geriye.
Derler ki az ve öz konuşmak büyük bir tecrübenin ürünüdür. Yasin 22 yaşında genç bir adam. Dört kelime bir edatla, nasıl oluyor da böylesine derin, emeğin çilesini dile getiren ve böylesine şairane cümle kuruyor? Düşünelim biraz, Yasin neleri yaşamıştır ki yarım kalmış kısacık ömründe? Ona bu anlam dolu kısa ve öz cümleyi nasıl bir hayat söyletmiştir? Nesilden nesile aktarılan deneyim ona güneşinin çalındığını öğretti. Ona bir işçi olarak katrana bulanmadan gün yüzü göremeyeceğini öğretti. Hayatımızı sürdürmek, ailemizin geçimini sağlamak için çalışmak zorundayız. Yasin’in çalışma alanı yer altındaki karanlık madendi. O madeni kazarak, alın teri akıtarak geçimini sağlıyordu. O güneşli günlerde nefes alabilmek için karanlığa kazma sallayan madencilerden biriydi.
Kardeşler bu dünyada güzele, tokluğa, sefaya dair ne varsa bizim eserimizdir. Çorak arazilerden sapsarı başaklar bizim sayemizde boy verir. Buz gibi soğuk memleketler bizim sayemizde ısınır. Hasret dolu yürekleri bizim yaptığımız yollar, bizim yaptığımız araçlar kavuşturur. Hastalar bizim sayemizde şifa bulur. Dünyada ve fezada insanlığa faydalı her şey bizim emeğimizle anlam bulur. Ama sömürücü egemenler tüm ürettiklerimize el koyuyorlar. Onlar zevk ve sefa içinde yaşarken bizim evlatlarımız her gün ölüyor. Bizler bunu kabul etmeyen mücadeleci işçileriz. Kazmayı bu köhnemiş gasp düzenine vurup karanlığı yırtmalıyız. Sen bak o zaman güneşin sarısına! Nasıl da yayılıyor tüm insanlığın apaçık alnına!
Örgütlenirsek Başarabiliriz!
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...