Buradasınız
Hakkını Ara!
Ankara’dan bir sağlık işçisi
“Artık yeter. Bu düzenin çivisi çıktı. Daha nereye kadar sömürüleceğiz” demeye başladığında bir çıkış yolu aramaya koyulursun. Ama belki de cesaret edemediğinden önce tek başına haykırırsın, “BEN HAKKIMI İSTİYORUM” diye. Ben de öyle yaptım, fakat biliyorum ki, tek başına hiçbir şeyim.
Evet dostlar ben sağlıkta bir taşeron işçisiyim. Benim dedem de işçiydi, babam da ve ben de işçiyim. Onlar yıllarca çalıştılar, her şeylerinden ödün verdiler. Çok istedim sabah uyandığımda babamın bizi uyandırmasını, gece odama gelip “iyi geceler oğlum” demesini. Ama benim babam ne yazıkki parayla tarifi olmayan o sevgi bağını, patronunun 3 yada 5 kuruş daha fazla kazanayım hırsına hebâ etmek zorunda kaldı. Artık o kadar sömürülmüşüz ki, insanca yaşama duygularımızı bile çalmışlar. Ailemin yıllarca “oğlum işine sahip çık, amirin ne derse yap, ustanın sözünden dışarı çıkma, patronun da annen baban sayılır” sözleri sürekli bir baş ağrısı oldu hayatımda. İşime sahip çıkmam çocuğumun yüzünü görememem anlamına gelemezdi. Sonuçta bir alınteri, bir emek veriyorum ben çalışırken ve yaşamam gereken güzel günleri “al patron bir annem babam da sensin” deyip feda etmeye razı olamazdım. Tıpkı kendi babam gibi ben de “oğluma amirin ne derse yap” diyemezdim. Bizim böyle bir hayat yaşamamızı isteyenler, kapitalist düzenin her zaman daha fazlasını isteyen efendileridir. Eğer sen hakkını aramazsan, değil hayatını, insanca yaşamanı sağlayan o duygularını bile sömürürler. Eğer sen hakkını aramazsan, hak arama duygunun sömürüldüğünü bile farkedemezsin. Bu kapitalist düzen öyle bir işler ki ruhuna, sadece işyerinde değil normal hayatında bile hakkını arayacak o gücü, kuvveti, cesareti kendinde bulamazsın..
Evet dostlar bir çıkış noktası dedik ya, bundan 5 ay önce, alışagelmişliğin, gelenekciliğin dışına çıkmamı sağlayan UİD-DER ile tanıştım. Bana işçi tarihini öğretiler. Tek başıma olmadığımı, örgütlü mücadelenin neler yapabildiğini gösterdiler. Bazen öyle bir an oluyor ki, değil işyerinde, minibüse bindiğinde, alışveriş yaptığında bunu farkediyorsun. Hakkını arayabiliyorsun. UİD-DER olmasaydı patronlara daima boyun eğecektim. UİD-DER sayesinde bilinçli bir işçi olarak hayatımdaki yeni slogan: HAKKINI ARA!
Son Eklenenler
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere...
- 7 Kasım 1917’de Rusya’da işçi sınıfı devrim gerçekleştirdi ve siyasal iktidarı ele geçirdi. Bu devrim Rus takvimine göre 25 Ekimde gerçekleştiği için tarihe Ekim Devrimi olarak geçti. Ekim Devrimi, tüm dünyayı sarsmış, 20. yüzyılın akışını kökten...
- Dünya… Masmavi okyanusları, uçsuz bucaksız ormanları, kıtaları dolaşan nehirleri, heybetli dağlarıyla her yanından yaşam ve bereket fışkıran bu rengârenk gezegen… Bu gezegenin gözümüzün önündeki hali içler acısı! Çünkü tüm dünyaya egemen olan...