Buradasınız
Her İşyerine Her Mahalleye Kreş
Ankara’dan bir sağlık işçisi

11 Ağustosta Çorum’da, hemşire Fatma İçuz, çocuklarını komşuya bırakarak nöbete gitti. Fatma hemşirenin çocuklarını bıraktığı evde yangın çıktı. Fatma hemşire çıkan yangında iki çocuğunu da kaybetti. Bu acı olay emekçi kadınların “her işyerine kreş” talebinin ne kadar önemli ve acil olduğunu bir kere daha hatırlatıyor.
İş Kanununa göre 150’den fazla kadın işçinin çalıştığı işyerlerinin kreşi olmak zorunda. Ancak bu yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor. Kreşi olan işyerlerinin sayısı oldukça az. Sağlık işçisi kadınların da en büyük sorunlarından biri, uzun çalışma saatlerinde çocuklarına kimin bakacağı. Özel kreşler çok pahalı. Geçtiğimiz aylarda koronavirüs dolayısıyla okullar, kreşler kapatıldığında nöbete gelirken küçük yaştaki çocuklarını evde yalnız bırakmak zorunda kalan arkadaşlarımız oldu. Evde yalnız kalan çocuklar pek çok tehlikeyle karşı karşıya kaldılar. Bazı aileler ise iş durumlarını ayarlama imkânları varsa dönüşümlü olarak bakmaya çalışıyorlar çocuklara. Eşlerden biri eve geldiğinde, diğeri nöbete gidiyor. Bunun da iktidardakilerin dilinden düşürmediği “aile hayatının bütünlüğü” için hiç de sağlıklı olduğu söylenemez.
Sağlık Bakanı yaşanan olaydan sonra Fatma hemşirenin acısını paylaştığına dair açıklama yaptı. Ancak söylenen güzel sözlerin ardına baktığımızda böyle acı olayların yaşanmaması için gereken hiçbir şeyin yapılmadığını, önlem alınmadığını, çalışanların haklarının yok sayıldığını hayatlarımızda tecrübe ediyoruz. Sağlık emekçileri hastanelerde gece gündüz, bazen 36 saate varan nöbetler tutarak çalışırken çocuk bakımının bütün sorumluluğu emekçi ailenin ve daha çok da emekçi kadının üstüne yıkılıyor. Gerçek sorumlular, işçiler çalışırken çocuklara nasıl bakılacağı ile ilgili olarak bir çalışma yapmıyor. Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz yıllarda çalışanların 50’den fazla çocuğunun bulunduğu işyerlerine kreş açılması için genelge yayınladı, ancak gerçekte yapılan hiçbir şey olmadı. Hatta bu süreçte bazı hastanelerde var olan kreşler de çeşitli bahanelerle kapatıldı.
Fatma hemşirenin yangında 2 çocuğunun can vermesinden de, işçi çocuklarının sağlıksız, güvenliksiz ortamlarda yetişmesinden de, emekçi ailelerin, emekçi kadınların çocuk bakımında yalnız bırakılıp çıkışsızlığa düşmesinden de sermaye sınıfı ve bu sorunlara çözüm üretmeyen sermaye iktidarı sorumludur.
Çocuklarımız için güvenli, sağlıklı, nitelikli kreşler kurulması en temel haklarımızdan biri. Ancak işçi sınıfı sorunlarını ancak mücadele ederek çözebilir. Kreş sorununu çözmenin, her işyerine ve her mahalleye ücretsiz kreşler kurulmasını sağlamanın yolu örgütlü mücadelen geçiyor.
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
Son Eklenenler
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...
- Zamanın çarkları döner, takvim yaprakları birer birer savrulur, yaşananlar birer birer unutulur. Fakat bazı değerler, deneyimler vardır ki, kuşaklar değişse de yitip gitmez, çünkü onlara sahip çıkanlar, onları geleceğe taşıyanlar vardır. İşçilerin...
- İktidar, yıllardır Türkiye’yi “şahlandırdığını”, ekonomiyi büyüttüğünü anlatıp duruyor. Televizyonlarda bol bol rakam gösteriyor, beton kulelerle övünüyor. Ama sokakta, evde, işyerinde bambaşka bir hayat yaşanıyor. Milyonlarca genç ne okulda ne işte...
- Artık eski kuşak bir işçi olarak, gençliğimde başımdan geçen bir olayı anlatacağım. Yıllar evvel “iş kazası” nedeniyle biri ağır iki ayrı ameliyat olmuştum. Sonrasında bir buçuk seneye yakın yatalak kalmıştım. Bu sürenin 7 ayını evde geçirmiştim....