Buradasınız
Pompei’yi Yakan Ateş: Büyüyen Eşitsizlik, Çürüyen Düzen
Pompei… Bir zamanlar Vezüv Yanardağının eteklerinde kurulu bir Roma şehri… Ateşin eteklerinde yaşayanlara ev sahipliği yapan Pompei’de, bir zamanlar sıra sıra dizilmiş gösterişli evler, saraylar, liman ve amfitiyatrolar varmış. Aynı anda kimilerine cenneti, kimilerine ise cehennemi yaşatan bu şehir yanıp kül olmuş. Bu dillere destan şehirde, Pompei’de yaşananlar, üzerinden yaklaşık 2 bin yıl geçmesine rağmen sanki bugünümüzü anlatıyor.
Deniz kıyısına kurulu eşsiz güzellikteki bu şehir, zamanın muktedirlerinin eğlence ve zevk merkeziydi. Bin bir çeşit yiyecekleri, kan kırmızı şarapları sahiplerine sunan köleler ve arenada dövüştürülen gladyatörler şehrin efendilerinin eğlence kaynağıydı. Zenginliğe doyup taşan Roma İmparatorluğunun tüm şehirlerinde olduğu gibi, Pompei de zıvanadan çıkan bir avuç asalağın görgüsüzlüğüne, savurganlığına, azgınca ve ölçüsüzce sömürüsüne sahne oluyordu. Öyle ki köle emeği üzerinde yükselen muazzam zenginliğe el koyan asalaklar sınıfı, kendilerini tatmin etme sınırlarını her seferinde zorluyorlardı.
Gladyatör dövüşlerini kan kırmızısı şaraplar eşliğinde izler, dövüştürülen bu kölelerin kanı aktıkça da zevkten dört köşe olurlardı. Sapkınca zevklerinin sonu yoktu. Örneğin daha fazla zevk alabilmek için yemeklerini yatarak yiyen bu efendiler, daha sonra kaz tüyü kullanarak yediklerini kusarlardı. Böylece daha fazla yemek yiyerek yemekten aldıkları zevki ikiye katlamak isterlerdi. Boğazlarına kadar paraya, altına, mücevhere doymalarına rağmen doyumsuzdular. Aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yiyip içmelerine rağmen açgözlüydüler. Açgözlülükte sınır tanımazlarken, Roma’nın tüm zenginliğini üreten köleleri ise sınırsız açlığa, sömürüye mahkûm ediyor, işkenceye doymuyorlardı.
Vezüv Yanardağı, yıkılmaya yüz tutmuş Büyük Roma İmparatorluğunun sancılarını içinde hissedercesine sarsılıyordu. Seneler evvel, kölelik sistemine başkaldıran Spartaküs ve arkadaşlarının sığınağı olmuştu Vezüv, Roma’da esarete karşı isyan ateşinin yakıldığı yerdi. Milattan sonra 79’a gelindiğinde Vezüv’ün bağrında usul usul yanan ateş harlanmaya, patlamaya ve şehri sarsmaya başladı. Zevkusefa içindeki egemenler ise yer sarsıntılarına kulaklarını tıkamışlardı; kibirden başları öylesine dönmüştü ki “bize hiçbir şey olmaz” diyorlardı. Sahip oldukları zenginliğin ve ihtişamın esiri olmuşlardı ve oradan ayrılamıyorlardı. Öfkeli Vezüv için artık vakit dolmuştu. Gün geçtikçe daha fazla çürüyen Roma’nın kokuşmuşluğunu kusarcasına lavlarını koca bir şehre püskürttü ve Pompei’den geriye yalnızca metrelerce kalınlıktaki kül tabakaları kaldı. Köleler Vezüv’ün ateşinden canhıraş kaçmaya çalışırken, malını mülkünü bırakamayan efendiler ateş ve kül dalgasının altında boğulup gitti.
Bir yanardağ bir şehrin sonunu getirmişti ama esas hazin son bir imparatorluk için yazılıyordu. Dönemin Roma’sında, aynı Pompei’de olduğu gibi tüm zenginliğin ve ihtişamın kaynağı köle emeğiydi. Köle emeği öylesine sömürülüyordu ki çağının çok ötesine geçmişti Roma! İktidarlarının ilelebet süreceğini düşünen Romalı egemenler, açgözlülüklerine ve doyumsuzluklarına fütursuzca devam ettiler. Gereğinden fazla ayakta duran yaşlı imparatorluk nihayetinde ayaklanmalar, siyasi krizler, iç çatışmalar, akınlar ve yozlaşmanın da etkisiyle çöküp gitti. Peki, Pompei’nin akıbetinden kapitalizm kaçabilir mi? Çürüyen kapitalizm, yıkılmaz sanılan Roma’nın kaçıp kurtulamadığı çöküşten paçasını kurtarabilir mi?
Akıl almaz eşitsizlik, çürüme ve yozlaşma… Bugün de tam anlamıyla bir felaket çağındayız. Tıpkı kendisinden önceki sistemler gibi çökmeye yazgılı olan kapitalist sömürü sistemi, artık iyice sıkışmış ve tıkanmış durumda. Romalı efendilerin izinden giden bir avuç açgözlü ve doyumsuzun elinde muazzam bir zenginlik birikiyor. Şu hale bakar mısınız; 12 ABD’li zengin yalnızca salgın sırasında servetine tam 283 milyar dolar ekledi. İşçi ve emekçiler işsizliğe ve sefalete itilirken, bir avuç asalağın serveti katlandıkça katlanıyor. Zenginliği üreten işçi sınıfı felaketi yaşıyor. Yoksulluk, işsizlik, açlık, ölüm, yıkım… Ama öte yandan dünya işçi sınıfının bağrında yanan ateş iyice harlanıyor. Zenginliği üreten ama sefalete itilen işçi sınıfı sonsuza dek adaletsizliğe, eşitsizliğe, çürüyen düzene ve açgözlülerin saltanatına boyun eğmeyecek! Bugünün egemenleri korkulu rüyalarının başlarına gelmesini istemiyorlar ama bundan kaçamayacaklar!
Her İşyerine Her Mahalleye Kreş
CPS Grevinde Kazanan İşçiler Oldu
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
- İşçilerin Tek Çıkış Yolu Birlik, Dayanışma ve Mücadeledir!
- İşçi Dayanışması 200. Sayı Çıktı!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
Son Eklenenler
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...