Buradasınız
Her Şey Fazla Mesai Demek Değil!
Gebze’den bir kadın petrokimya işçisi
Bir süre önce UİD-DER’in internet sitesinde bir mektup okumuştum. Başlık çok çarpıcıydı: “Her Şey Para Demek Değil!” Çok merak ettim, “böyle bir başlığın konusu ne olabilir?” dedim kendi kendime. Yazıyı açtım, merakla okumaya başladım. Bu mektubu okurken aklımdan birçok şey geçti. Bunlardan biri de fazla mesailerdi.
İşler tıkırındayken “biz bir aileyiz” lafını dillerinden düşürmeyenler, söz konusu işçilerin alacakları olduğunda tıpkı UİD-DER’li işçi kardeşimin mektubunda dediği gibi, zam dönemi geliyor, patronla pazarlık masasına oturuyorsunuz ve patronunuz size diyor ki “her şey para demek değil!” Fazla mesai ücretleriniz eksik hesaplanıyor, itiraz ediyorsunuz ve yine aynı cümleyi duyuyorsunuz: “Her şey para demek değil!” Oysa bu sözü söyleyenler bizleri uzun çalışma saatleri ve düşük ücretlere mahkûm ederek servetlerine servet katıyorlar.
Ücretlerimiz o kadar düşük ki fazla mesai yapmamıza rağmen aldığımız para hayat pahalılığı karşısında yetmiyor. Zamanımızın çoğunluğunu fabrika köşelerinde geçiriyoruz. Böyle olunca da sosyal alanlardan uzaklaşıyoruz, dinlenmeye, ailemize vakit ayıramıyoruz. Fazla mesailerin yanında bir de hiç bitmeyen bir üretim baskısıyla karşı karşıya kalıyoruz günün her saati. Sürekli yükselen üretim adetleri önde biz arkada kovalamaca oynuyoruz. Üretim adetleri üzerinden farklı vardiyadaki işçilerin birbirlerine karşı kışkırtılması da cabası. Oysa bu temponun içinde bizim için sonuç hiç değişmiyor. Daha sekiz saati doldurmadan bütün enerjimizi tüketip üstüne bir de “fazla mesai” yapıyoruz. Hal böyle olunca da üç beş yıl içinde kaçınılmaz olan meslek hastalıklarına yakalanıp ömrümüz boyunca bu hastalıkların acısını çekmeye mahkûm ediliyoruz.
Bugün işçi sınıfının örgütsüz ve dağınık oluşu, patronların istediği gibi at koşturmasına sebep oluyor. Oysa bundan yıllar önce dünya işçi sınıfı sekiz saatlik işgünü hakkı için canları pahasına mücadele etti ve bizlere böyle bir miras bıraktı. Bu mirasa sahip çıkmak da bu koşullar altında hepimizin boynunun borcudur.
Son Eklenenler
- Fernas madencilik ve Akcanlar Tekstil işçileri günlerdir seslerini duymayan Çalışma Bakanlığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Polonez işçilerine bir kez daha saldıran çevik kuvvet polisi işçileri ters kelepçeyle gözaltına aldı. Ankara...
- Diyarbakır’a bağlı Merkez Bağlar ilçesinde 21 Ağustos Çarşamba günü kaybolan 8 yaşındaki kız çocuğu Narin Güran’ın cansız bedeni 8 Eylülde dere kenarında bir torbanın içinde bulundu. Türkiye’nin çeşitli illerinde Narin’in katledilmesine karşı...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 13 Eylülde Mersin’de Özgecan Aslan Barış Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu,...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...