Buradasınız
Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
İstanbul Esenyurt’dan bir öğrenci

Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden siyasetçiler, oyuncular, şarkıcılar, ünlüler, iş adamları akın etmiş. Ayrıca dünyanın en pahalı düğünü unvanı alan bu düğünden önce de Mukesh Ambani, kızının düğünü için 100 milyon dolar harcamış. Ne yaman çelişki değil mi? Hindistan’da bir tarafta açlık çeken yüz milyonlarca insan varken diğer tarafta bir düğün için yüz milyonlarca dolar harcayan milyarderler var!
Mukesh Ambani, 116 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 10. kişisi. Mumbai’de yapımı için 1 milyar dolar harcadığı ve Antilia adını verdiği bir evi bulunuyor. 27 katlı ve 37.000 metrekareye sahip bu yapının içinde 9 asansör, sağlık kulübü, jimnastik salonu, dans stüdyosu, bale salonu, konuk odaları, çok sayıda dinlenme odası, 50 kişilik sinema salonu, katlı bahçeler, 2 odalık helikopter pisti ve 160 araçlık kapalı otopark bulunuyor.
Hindistan’ın zenginleri ve yoksulları arasındaki uçurum korkunç boyutlarda. Yaklaşık 1,5 milyarlık nüfusuyla dünyanın en kalabalık ülkesi ünvanını Çin’in elinden alan ülkede net serveti 1 milyar doların üzerinde olan 162 kişi bulunuyor. Oxfam 2023 raporuna göre ülkenin en zengin yüzde 1’lik kesimi toplam servetin yüzde 40,5’ten fazlasına sahipken en yoksul yüzde 50’sinin payına toplam servetin yalnızca yüzde 3’ü düşüyor. Dünyanın en büyük beşinci ekonomisi olan Hindistan giderek büyüyor ve zenginleşiyor ama bu büyümeden işçi ve emekçiler değil burjuvazi nasipleniyor. 800 milyon insan hükümetin gıda yardımı programından yararlanarak hayatta kalıyor.
Hindistan’da yüz milyonlarca insanın evi yok. Hindistan Ekonomisini İzleme Merkezi’nin 2023 verilerine göre, çalışma çağındaki nüfusun yalnızca yüzde 40’ı iş bulabiliyor. Yani bir tarafta yoksulluk, sefalet, açlıkla boğuşan emekçiler var, diğer tarafta da zenginler zevkusefa içinde yaşıyor. Gelir eşitsizliğinin tırmandığı Hindistan’da şehrin zenginleri yoksul halkla karşılaşmamak için kendilerine özel yerleşim yerleri kurmuşlar, ayrıca zamanlarının büyük bir bölümünü yurt dışında geçiriyorlar. Zengin mahalleleri temiz ve bakımlı. Yoksul emekçi mahallelerinde ise lağımlar sokak ortasından akıyor, fareler cirit atıyor. Hindistan dünya genelinde nükleer savaş başlığına sahip 9 ülkeden biriyken ülkedeki okuma yazma oranı dünya ortalamasının epey altında. Kapitalizm yoksul emekçilerin sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını da elinden alıyor. Durum o kadar vahim ki sokakta seyyar dişçi tezgâhları görmek mümkün. Diğer taraftan Hindistan aynı zamanda intihar vakalarının en çok olduğu ülkelerden biri.
Tüm bu örneklerden görüldüğü üzere Hindistan büyük çelişkilerle dolu bir ülke. Bir taraftan zenginlerin şaşaalı yaşamlarını izlerken diğer taraftan yüz milyonların sefalet içinde süründüğünü görmek ne kadar da acı verici! Elbette tüm bu çelişkilerin kaynağı kapitalist sömürü sistemidir. Kapitalizm her geçen gün işçi sınıfını daha fazla yoksullaştırırken zengini daha da zengin hale getiriyor. Zengin ile fakir arasındaki uçurum artarken çelişkiler artık katlanılamaz bir noktaya ulaşıyor. İnsanlar açlıktan, yoksulluktan, en temel ihtiyaçlarına ulaşamadıkları için ölüyorlar. Ama bir yandan da milyar dolarlık evlerde oturanlar, düğünlerine yüz milyonlarca dolar harcayanlar var. Tüm çelişkilerin ortadan kalktığı, insanın insanı sömürmediği, dünyadaki tüm nimetlerin kardeşçe bölüşüldüğü, kimsenin açlıktan, yoksulluktan ölmediği bir dünyaya ihtiyacımız var. Böyle bir dünyayı kurmanın yolu ise örgütlenmekten ve mücadeleden geçiyor.
The Old Oak: Güç, Dayanışma ve Direniş
- Gene Takmışsın Kırmızı Şapkayı, Greve mi Gidiyorsun?”
- “Çöpçü” Demek Hakaret mi?
- Gençlere Örgütlü Mücadele Deneyimi Aktarmak…
- “Kurt Ağladı, Biz de İnandık”
- “Gerekirse Grev de Yap!”
- Sınıfımızın Yaşlılarının Payına Ölüm Düşüyor
- “Sınıfsal Bir Tarafı Var mı?”
- Ana-Baba-Oğul UİD-DER Saflarında Yürüyenlere Selam Olsun
- Bu Kalp Nasıl Atmaya Devam Edecek?
- Egemenlerin Değil, Sınıfımızın Gözüyle Bakalım!
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...