Buradasınız
Hücrelerimiz Ne İstiyor?
Sefaköy’den bir sağlık işçisi
Ahmet ve Veli aynı mahallede oturur, farklı fabrikalarda çalışırlar. Ahmet örgütlü ve bilinçli bir işçi; Veli ise sorunları başından aşkın, kafası dağınık ama ısrarla örgütlenmeye direnen bir işçidir. Gelin hep birlikte Ahmet’in beyin hücreleri (ABH) ile Velinin beyin hücrelerinin (VBH) sohbetine kulak verelim.
VBH: Yine boş boş geziyor benimki. Bir rahat yüzü göremedim.
ABH: Hayırdır, yine ne oldu?
VBH: Bu sabah serviste birileriyle kavga etti. Kavganın sebebini duysan gülersin.
ABH: Neymiş bakalım anlat?
VBH: Serviste bazı işçiler hükümetin çıkardığı yeni yasalardan yakındı. Süreçten konuştu. Benim ki şahlandı yine... Hükümeti savundu da savundu. Yok yol yapmışmış, park yapmışmış, havaalanı yapmışmış. Servistekiler bu yapılanlara bir itirazlarının olmadıklarını ama ceplerinin boşaldığını, her şeye zam yapıldığını, ayın sonunu getiremediklerini söyleyince, benimki ısrarla kendinin bile anlamadığı şeyleri söyleyip durdu.
ABH: Sonra ne oldu?
V: Kimseyi dinlemeden iş başı yaptı. Sorsan cebinde iki kuruş para yok. Daha akşam hanımıyla kavga etti faturaları ödeyemediği için. Günün çoğunu geçim sıkıntısını düşünerek geçiriyor. Beni boğuyor. Biliyorsun biz hücreler strese pek gelemiyoruz. Bu yüzden yanımdaki arkadaşlarımın çoğu stresten ölüyor. Bir çözüm bulmam lazım bana yardım et.
A: Benimki çok düzenli ve çoğunlukla sorunsuz. Ayrıca sorunlarını yalnız çözmüyor. Arkadaşlarıyla oturup ortak çözüm buluyor. Onun da maddi sıkıntıları var. Ama arkadaşları ellerinden gelen her şeyi yapıyor. Yaptığı her şeyi keyifle yapıyor. Kimseyle gereksiz kavgalara girmiyor. Çevresindeki insanlar onu hem seviyor hem de saygı duyuyorlar. Anlayacağın örgütlü. Seninkine de örgütlülüğün önemini bıkmadan usanmadan anlatıyor. Veli ne kadarını anlar bilemiyorum. Ayrıca bu sorunları bir tek sen yaşamıyorsun. Milyonlarca işçi örgütsüz olduğu için sorunlarıyla baş edemiyor ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bundan kaynaklı stresten çeşitli hastalıklara yakalanıyorlar. Bu durum en çok beyni etkiliyor. Sonra da psikiyatri doktorlarında kuyruklar oluşuyor. Her psikolojisi bozulana verilen ilaçlar tüm vücuttaki hücreleri zedeliyor.
V: Ben anlam veremiyorum. Biz hücreler bile vücut içerisindeki hastalıklara karşı bu kadar örgütlüyken, bir bütünümüz olan insanlık neden örgütsüz?
Evet, kardeşler vücudumuzdaki bütün hücreler, bütün organlar uyum içinde çalışırlar, örgütlüdürler. İnsan ancak böyle yaşamını devam ettirebilir. Eğer kalp çalışmayı durdurursa, beyin işlevini yerine getiremezse yani örgütlülük bozulursa insan ölür. Peki, Veli’nin beyin hücrelerinin de dikkat çektiği gibi bütün hücrelerin, organların bir bütünü olan insanlık neden örgütsüz?
Yerlerimiz
Kartal’da Binler Bir Araya Geldi
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
- “Geçmiş Olsun” Yerine “Rapor Almayın”
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...