Buradasınız
Huzursuz Toplumun Metrobüsteki Hali
Sefaköy’den bir işçi
Toplumdaki genel huzursuzluk günlük hayatın her alanında karşılığını buluyor. Ulaşım sıkıntısı işçi ve emekçileri gittikçe daha huzursuz bir hale sokuyor. Huzursuz insan elbette her zaman daha saldırgan, kavgaya daha hazır olur. İşe metrobüsle gidip geldiğim için bu kavgalara her gün şahit oluyorum. Kavgasız, gürültüsüz gün neredeyse hiç yok. Kavgaların en büyük sebebi oturmak için yer kapma üzerine oluyor. İşçi ve emekçilerin çoğu yorgun, uykusuz ya da çeşitli ağrılara sebep olduğu için onca yolu ayakta gitmek istemiyor. Yer kapma yarışında “kaybedenler” ile “kazananlar” büyük bir kavgaya giriyor. İnsanlar sadece oturmak için değil ayakta yer kapmak için de kıyasıya mücadele ediyorlar.
Ama gel gör ki yer kapmak için mücadelenin sonunda savaşı kaybedenler ya da savaşı bin bir zorlukla kazananlar arasındaki laf dalaşı da sona ermiyor. Neden? Çünkü laf ağızdan çıkmış bir kere! En son sözü kim söylemiş olursa o, diğerini “gömmüş” oluyor. Kimse en son söylenmiş sözün altında kalmak istemiyor. Mesela boş metrobüse binerken yaşanan diyaloglar şöyle:
X- Yavaş lan hayvan!
Y- Kim o hayvan diyen hayvan?
X- Nediyon lan sen?
Y- İn lan aşağı!
Z- Ya bi susun ya, sabah sabah sizi mi dinleyeceğiz?
Y- Adam gibi konuşmuyor ki ben ne yapayım!
X- ...
Böylece yorulana kadar atışmalar devam ediyor. Başka bir zaman yine metrobüs tıklım tıklım doluyken duraktan biri binmeye çalışıyor. Şöyle diyor: “Ya kardeşim biraz ilerlesenize, bak ortada boşluk var ben bile buradan görüyorum.”
Cevap: Nereye gideyim, insanların üstüne mi çıkayım?
Binmeye çalışan kişi bir şekilde biniyor. Bir kaç durak sonra bazıları iniyor. Ortam biraz rahatlıyor. Ama yeni binecek olanlara yine yer kalmıyor. Bu sefer de “ya kardeşim biraz ilerlesenize” diyen adama yeni binen aynı şeyi söylüyor ama adam biraz olsun ilerleme imkânı olmasına rağmen yerinden kımıldamıyor. Niçin? Ben kendimi kurtardım düşüncesinde. Ayrıca yanlışlıkla birbirinin ayağına basan ya da birbirine çarpanların da kavgaları çok oluyor. Geçenlerde bir kadının saçı başka bir kadının yüzüne değdiği için karşılıklı tartışmanın sonu şöyleydi: “Geri zekâlı, sensin geri zekâlı, asıl sensin geri zekâlı, hayır sensin geri zekâlı, geri zekâlısın işte geri zekâlısın...”
Toplumun içinde bulunduğu ruh halinin göstergelerinden birisi de toplu taşıma araçlarındaki insanların birbirlerine tahammülsüzlüğüdür. Herkes birbirinden saygı bekliyor ama aynı saygıyı birbirimize göstermiyoruz. Bir bataklığın içinde herkes kendini özel sanıyor ama yaşadığımız kapitalist düzenin bizleri nasıl değersizleştirdiğinin farkında değiliz. İnsanların ulaşımda bu kadar sıkıntı çekmesinin sebebi işe gidiş gelişlerde toplu taşıma araçlarının yaygınlaştırılması yerine şahsi araçların yaygınlaştırılmasıdır. İşçi ve emekçilerin örgütlü mücadelesi olmadan bu sorunların hiçbiri çözülmeyecektir.
Sumitomo İşçileri Direnişte
Ekonomi Kimin İçin Büyüyor?
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...