Buradasınız
İki Sınıf, İki Düşman!
Gebze’den bir grup işçi
Geçtiğimiz Pazar günü Gebze UİD-DER temsilciliğinde 1900 adlı filminin ikinci bölümünü seyrettik. Filmin ilk bölümünde bir toprak sahibinin ve onun yanında çalışan bir köylünün oğulları üzerinden sınıflar arasındaki ayrım anlatılıyordu. İkinci bölümde ise 1943 yılına kadar yaşanan süreç anlatıldı.
Filme çeşitli fabrikalardan işçi arkadaşlar katıldı. Ayrıca DTP’den arkadaşlar da aramızdaydı. Film, patronlar sınıfının faşist çeteleri nasıl örgütlediğini ve bu örgütlerin yaptığı vahşeti bütün çıplaklığıyla anlatıyordu. Köylü bir ailenin oğlu olan Olmo bunu güzel bir şekilde ifade ediyordu: “Faşistler bir gecede mantar gibi bitmediler. Onları efendiler ektiler ve onlara para verdiler. Onlar parayı koyacak yer bulamayınca savaşı icat ettiler. Bu savaşta kaybeden proletarya, köylüler ve halk oldu.”
Bugün de kapitalist sistem derin bir krizin içerisinde ve uzun süredir başlayan savaş dünyanın birçok yerine sıçramaya başladı. Geçmişte olduğu gibi patronlar sınıfı, bu krizi aşmanın yolu olarak savaşı seçerek, bizlerin tepelerine bomba yağdırıp tüm halkları birbirine katlettirecekler. Bunun yolunu şimdiden döşemeye başladılar. Yaşadığımız topraklar da dâhil tüm dünyada milliyetçilik yükseltilmeye başladı. Ve biz emekçiler örgütsüz olduğumuzdan, gerçek düşman yerine bizlere düşman gösterilen sınıf kardeşlerimizi katletmek için cephelere sürüleceğiz. Oysa gerçek düşman sınıf kardeşlerimiz değil kapitalist sömürücülerdir. Ve bizler bir bütün olarak kapitalist düzeni hedef almazsak tüm sorunlarımız devam edecektir. Faşizm burjuva düzenin işçi sınıfının mücadelesini ezmek için başvurduğu bir rejimdir. Dolayısıyla biz sorunu sistemde aramalıyız. Kapitalist sistem dünyayı ve insanlığı yok etmeden biz onu yok etmeliyiz.
Emperyalist savaşlara karşı sınıf savaşı!
Spor, Şiir, Müzik
Hak, Hukuk, Adalet mi?
- “Yüzücüler” Filmi: İnsanlığın Göç Yollarındaki Yaşam Mücadelesi
- Üzgünüz Size Ulaşamadık!
- Umutsuzluk içinde “Umut”
- Sahte umudun umutsuzluğu
- Umutla gerçek arasındaki fark
- Cabbar’ın ümitsiz umudu
- “Umut fakirin ekmeğidir” derler
- Yılmaz Güney’in UMUT filminden
- Dövüşenler ölenlerin tutmaz yasını!
- “Gazap Üzümleri” Film Gösterimi
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/