Buradasınız
İntihar Etme, Mücadele Et!
İstanbul’dan bir grup öğretmen

Merhaba arkadaşlar. Son iki aydır sürekli aynı haberlerle güne başlayıp aynı haberlerle günü tamamlar olduk. Her yerde konu korona... Gazetelerden televizyonlara, billboardlardan cep telefonlarına gelen SMS’lere kadar her yerde konu aynı... Egemenler herkesin salgından aynı derecede etkilendiğini söylese de biz işçiler gerçeğin ne olduğunu biliyoruz. İşin aslı şu ki patronların korona bahanesiyle işçilerin haklarına saldırıları koronanın vereceği zararı kat be kat aşmış bulunuyor. Bu saldırılara karşı biz işçilerin alması gereken tutum gazetemiz İşçi Dayanışması’nda ayrıntısıyla anlatılıyor. Biz UİD-DER’li işçiler biliyoruz ki egemenler zamanı korkuya boğuyorlar!
Korona haberlerinin patronlar medyasında işlenme tarzı insanları korkutmayı amaçlıyor. İş öyle bir hal aldı ki sürekli korona ve ölüm haberlerine maruz kalan bazı kişiler intihara kalkıştı. Ve bunlardan bazıları da hayatını kaybetti. Örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde Covid-19’a yakalandığını düşünen bir kişi, önce kız arkadaşını daha sonra kendisini başından vurarak intihar etti. Fransa Lig 1 ekiplerinden Reims’te kulüp doktoru olarak görev yapan Bernard Gonzalez, koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından intihar etti. Kütahya’da koronavirüs korkusu nedeniyle daha önce kendisini odasına kilitleyip, ilaç içerek intihara kalkışan Hatun G. (29) tedavisinin tamamlanmasının ardından döndüğü evinde, pencereden atladı.
Dünyanın farklı yerlerinde gerçekleşen bu intihar vakaları bizlere ne anlatıyor? Gençlerin, çocukların ruh sağlığını etkilediğini düşünerek sigara görüntüsünü dahi sansürleyenler, sabah akşam ölüm haberlerini neden bu kadar korkutarak veriyor? Her yönüyle ikiyüzlü tutumunu bildiğimiz sermaye medyası korona haberlerini bir amaca yönelik kullanıyor. Sömürü düzeni kapitalizm örgütsüz işçileri ve emekçileri çeşitli sorunlarla baş başa bırakıyor. Örgütsüzlüğün getirdiği yalnızlık hissi insanları umutsuzluğa ve çıkışsızlığa itiyor. Mücadeleden uzak kitleler egemenlerin yaydığı korku tuzağı ile toplumu hasta ediyor. Zaten egemenlerin istediği de bu değil mi?
Peki, bu saldırıya karşı ne yapmalıyız? Öncelikle bu korkutma saldırısının topyekûn işçi sınıfına karşı yapıldığını bilmeliyiz. O halde sınıfsal bir sorun olduğunu kabul edip işçi sınıfının örgütlü mücadelesinde yerimizi almalıyız. Çıkışsızlığa düşerek değil örgütlü mücadele ederek hayatı var edebiliriz.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...