Buradasınız
İş Arayanlar Arttı Diye mi İşsizlik Artıyor?
Küçükçekmece’den bir işçi
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz günlerde partisinin grup toplantısında kürsüde işsizlik ile ilgili bir açıklama yaptı. Partililere ve kamuoyuna seslenerek işsizliğin yüzde 14’e çıkmasıyla ilgili şöyle dedi: “İşgücüne katılım 9 milyon kişi artmış olmasına rağmen işsizlik oranımız hâlâ yüzde 14 gibi yüksek bir seviyededir. Bu rakamın yaşadığımız ekonomik saldırıların ötesinde gerekçeleri vardır. Şimdi eğitim düzeyinin yükselmesinin de etkisiyle çalışma çağına gelen hemen her kadın ve erkek vatandaşımız iş arıyor. İşgücüne katılımın artması sebebiyle işsizlik rakamlarımız nispeten yüksek çıkıyor. Bunun sebebi bizim istihdam oluşturamamış olmamız değil mesele işgücüne katılım oranının eskisine göre fevkalade yükselmiş olmasıdır.” Bu söylemle birden çok konuda kafa karışıklığı yaratılmak isteniyor. Bir yandan sanki ekonomik kriz yokmuş ve olan biten dış mihrakların saldırısıymış gibi göstermeye çalışıyor. Böylece milyonlarca işçinin, emekçinin sermaye sistemine yönelecek öfkesini daha baştan bir hayali dış düşman yaratarak ona yöneltmek, insanları milliyetçilikle manipüle etmek istiyor. Diğer yandan da işsizlik oranlarının yüksek çıkmasını şöyle açıklıyor: Gerçekte işsizlik artmıyor, çalışabilecek durumda olan, iş arayan kişilerin sayısı artıyor! Bu, algıları çarpıtma, manipülasyon yaratma çabasıdır. Nitekim TÜİK’in 16 Aralıkta açıkladığı Eylül 2019 Hanehalkı İşgücü Araştırması verileri bu söylemi yalanlıyor!
Ekonomik krizin ağır sonuçları her geçen gün daha da can yakıcı hale geliyor, işçilerin yaşamını katlanılmaz boyutlara taşıyor. Yaşanan intihar vakalarının büyük bir kısmının sebebi işsizlikle ilişkili iken, milyonlarca işçi aylarca iş arayıp bulamadığı, evine ekmek götüremediği için tam bir çıkmazda iken böyle bir açıklama hiçbir inandırıcılık taşımıyor. Nitekim işsizlikteki artış eğilimi ve istihdamda daralma sonucunda mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsiz sayısı geçen yılın Eylül ayı ile kıyaslandığında Eylül 2019’da 817 bin kişi artarak 4 milyon 553 bine, yani 2,4 puan artarak yüzde 11,5’ten yüzde 13,9’a çıkmış. Üstelik iddia edildiği gibi işgücüne katılım oranı artmayıp yüzde 54’ten yüzde 53,5’e düşmüş olmasına rağmen! Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam tam tamına 607 bin kişi azalmış durumda! DİSK-AR tarafından yapılan geniş tanımlı işsizlik hesaplamasında işsizlik yüzde 20 olarak açıklandı. Yani işsizlik 7 milyon 199 bine çıkmış durumda. DİSK, “iş aramaktan umudunu kesmiş ama çalışmaya hazır” olan 2,5 milyon kişiyi de doğal olarak işsiz sayısına dâhil ediyor. TÜİK ise 2,5 milyon kişiyi bir alt kategoriye atıp güncel işsizliğe dâhil etmiyor. Diğer taraftan özellikle genç işsizliğinin dikkat çekici bir yükselişte olduğu da gözlerden kaçmıyor.
AKP hükümeti her fırsatta patronlara kıyak üstüne kıyak geçerken işçiye “orda dur bakalım” uyarısını tekrarlıyor. Kendisine oy veren-vermeyen milyonlarca işçi ve emekçinin aklıyla alay ediyor. İşçi “grev” dediğinde “yasak” deyip önlerine polisi, TOMA’ları yığıyor. İşçi “emeklilik hakkım elimden alınmasın, hakkım olan verilsin” diyor ama siyasi iktidar “kaynak yok” diyor. İşçiler “geçinemiyoruz, asgari ücret insanca yaşayacak bir ücret olsun” diyor ama siyasi iktidar “krizdeyiz, maazallah asgari ücreti daha fazla artırırsak işverenlerimiz bu parayı veremez, daha çok işsiz kalırsınız” diyerek bizleri korkuyla sindirmeye çalışıyor. İşçiler “bari asgari ücretten vergi alınmasın” diyor ama AKP yeni vergiler icat edip var olanları misliyle arttırıyor. Sıra patronlara gelince borçları siliniyor, kurtarma paketleri hazırlanıyor, vergi indirimleri yapılıyor ve teşvik üzerine teşvikle yollarına adeta güller seriliyor.
Peki, ama kardeşler, patronlar ve politikacıları bütün bunları yapabiliyor da biz işçiler neden var olan haklarımıza sahip çıkıp yeni haklar kazanmak için çabalamıyoruz? Cevabı oldukça basit! Onlar hükümetiyle, devletiyle, dernekleri, konfederasyonları ve sendikalarıyla bir bütün olarak örgütlüler, biz işçiler ise şimdilik örgütlü değiliz, dağınığız. Yalanlarına kolayca kanabiliyoruz. Onların yalanlarına kulaklarımızı tıkamadıkça, birleşerek mücadele etmedikçe bu pervasızlıkları son bulmayacak.
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...