Buradasınız
Yerli Otomobilin Gölgesinde Açıklanan Asgari Ücret
Gebze’den metal işçisi bir kadın
İşçi ve emekçiler olarak aylardır açıklanmasını beklediğimiz asgari ücretin, 2020 yılı için ne kadar olacağı sonunda belirlendi. Ortadaki gülünç bile sayılamayacak zamma diyecek bir şey bulamamakla beraber, bize bunu reva görenlerin yaşantısına dönüp bir bakmak gerekiyor. Asgari ücreti belirleyenler, “tok açın halinden anlamaz” deyiminin hakkını mı vermeye çalışıyorlar acaba? Öyle ki, ortada asgari bile sayılmayan bir ücret ve bunu işçiye “jest yaptık” diye sunan riyakâr yöneticiler, patronlar var.
Onlar emekçilerin çileli yaşamlarına aldırış etmeden, hayatlarını zevkusefa içinde sürdürüyorlar. Bunu o kadar pervasızca yapıyorlar ki, adeta gözümüze sokar gibi sergiliyorlar. Emekçilerin açlık ve yoksullukla terbiye edildiği, işsizlik ve borç yükü altında kıvrandığı, hatta çıkar yol bulamayıp intihar ettiği bir ülkede, iktidar ve ondan güç alan sermaye gruplarının ihtişamlı davetleri, özel kahvaltıları, devlet bütçesinden yaptıkları harcamalar insanı çileden çıkarmaya yetiyor.
“İşçimizi enflasyona ezdirmeyeceğiz” diyenlerin, işçilere reva gördüğü zam ve asgari ücret ortada… Net 2 bin 103 lira 97 kuruş. Ama iş sermayedarlara gelince hükümet kesenin ağzını açmakta hiçbir sakınca görmüyor. Ne aylar süren toplantılar yapılıyor ne de enflasyon rakamlarıyla oynanıyor. İhaleler çarçabuk veriliyor, karşılıklı imzalar atılıyor. Tasarımı İtalyan bir şirket tarafından yapılan “yerli otomobil” projesi bu duruma örnek verilebilir. “Türkiye’nin otomobili” olarak tanıtımı yapılan bu araçların tasarım ve yapımı ile ilgili her şey 6 sermayedarın oluşturduğu bir grubun elinde. Bu araçların yapımı için, Bursa’da TSK’ya ait bir arazi tahsis ediliyor. Bu sermaye grubunun, yani Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) başkanı şöyle söylüyor: “15 yılda tamamlanacak bu proje için en az 22 milyar lira yatırım yapılacak.” Cumhurbaşkanının imzasıyla yayımlanan karara göre de yerli otomobil üretimi için “proje bazlı devlet yardımı” yapılacağı belirtiliyor. Yani ortadaki devasa rakamların tümünün patronların cebinden çıkmayacağı da kesinleşmiş oluyor böylece. Patronlara bedava arsa, teşvik, on yıllara yayılan ucuz kredi verilecek. Vergiler yıllarca alınmayacak, alındığı zaman ise indirim yapılacak. Peki, bu kaynak nereden gelecek? Bütçeden. Bütçenin kaynağı ne? Emekçilerden kesilen vergiler. Yani yine bizim sırtımızdan birileri zengin olacak, siyasi iktidar ise milliyetçilik yapıp hava atacak, bizi uyutmaya çalışacak.
Bir tarafta 2 bin 103 lira 97 kuruş, öteki tarafta şimdilik 22 milyar lira… Varın siz hesaplayın gerisini! “Yerli ve milli” kisvesi altında patronlara teşvik veren hükümet, neden “yerli ve milli” işçilerine yoksulluk sınırının altında bir ücreti reva görüyor acaba? Sorun yeterince “yerli ve milli” olup olmamakta değil herhalde. “Kriz var. Patronlar mı batsın?” denilerek dişimizi sıkmamızı, verilene razı olmamızı bekliyorlar bizden. Zaten krizden en çok biz işçi ve emekçiler etkilenmedik mi? Hükümet patronlar için onlarca teşvik vermedi mi? İşsizlik fonunu sermayeye aktarmıyorlar mı?
Peki, biz işçiler sermaye sınıfının oyunlarına ve yalanlara daha ne kadar kanacağız? “Artık yeter” demenin, bir araya gelmenin, mücadeleye atılmanın zamanı gelmedi mi?
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...