Buradasınız
İş Cinayeti Kurbanlarının Yakınları Nöbette!

Yaşanan yüzlerce, binlerce iş cinayetine karşı sessizlik bozuldu. Bu büyük haksızlığın kader olmadığını işçiler biliyorlar. İş cinayetlerinde evlatlarını, annelerini, babalarını, kardeşlerini yitirenler; tüm emekçileri her ay düzenledikleri “Adalet ve Vicdan Nöbeti”ne davet ediyorlar.
“Adalet ve Vicdan Nöbeti” oturma eyleminde bu ay; geçtiğimiz yıl çalıştığı evde camdan düşerek yaşamını yitiren ev işçisi Fatma Aldan, set işçisi Selin Erdem, Esenyurt ve Davutpaşa’da yaşanan iş cinayetlerinin sorumlularının yargılanması talebi tekrar edildi.
Galatasaray Lisesi önünde gerçekleşen eyleme, yakınlarını kaybeden ailelerin ve avukatlarının yanı sıra gazeteci Melek Ulugay da katıldı. Eylemde bir konuşma yapan Ulugay, iş kazalarında yaşanan ölümlerin önemsenmemesine tepki göstererek, sorumluların bulunmasını talep etti, gerçek suçluların cezalandırılması gerektiğini vurguladı.
Ev işçisi kadınlar da “işçi!”
Eylemde 2011 yılında çalıştığı evin 4. katından düşerek yaşamını yitiren ev işçisi 46 yaşındaki Fatma Aldan’ın yakınları söz aldı. Fatma Aldan’ın avukatı Sevgi Evren, temizliğe giden işçilerin, güvenlik önlemlerinin alınmamasından dolayı ödediği bedelin çok ağır olduğunu söyledi. Evren, ev işçilerinin 4857 Sayılı İş Kanununun 4. Maddesine göre işçi sayılmadığını söyledi ve “iş tanımı yapılmalı” dedi.
Fatma Aldan’ın bu hafta Kartal’da Asliye Hukuk Mahkemesinde görülecek davasına çağrı yapan avukat Evren, bu davaya sahip çıkılmasını istedi.
Benzer bir iş kazası yaşayan ev işçisi Münire İnal da konuşma yaparak yaşadıklarını anlatı, duruma isyan etti: “Ben haftada iki gün ev temizliğine gidiyordum. 3. kattan düştüm ve iki yıl evde yatmak zorunda kaldım. Ameliyat olduktan sonra düştüğüm evin sahibi telefonlarıma çıkmadı. Haklarımı arıyorum, başkaları da haklarına sahip çıksın. Ağır işlerde çalışamıyorum, iş bulamıyorum. Ev işinde çalışan kadınların durumu ne olacak?”Set işçisi Selin Erdem’in davasına sahip çıkın!
Ağır iş koşulları sonucu trafik kazasında canından olan set işçisi Selin Erdem için 21 Eylülde görülecek duruşmaya da çağrı yapılan eylemde, Erdem’in babası Musa Erdem, “İnsani çalışma koşulları olmadığından kızımızı kaybettik, bu davanın takipçisi olun” dedi.
Erdem’in avukatı Berrin Demir davada gelinen aşamayı şöyle açıkladı: “Selin’in yaşamını yitirmesinden sonra dört günde iddianame hazırlandı, dava açıldı, savcı bilirkişi incelemesi yapmadan aracı salıverdi. Nihayet keşif yapıldı, duruşma öncesi bilirkişi raporunu bekliyoruz. Kazaya sebebiyet veren prodüksiyon firması ile catering firması yetkilileri için yaptığımız suç duyurusu sonuçlanmadı. Mücadele ediyoruz.”
Esenyurt davası: “Suçlu bizim çocuklarımız mıydı?”
Esenyurt’ta yanarak can veren 11 inşaat işçisinden biri olan 22 yaşındaki İsa Topal’ın ailesi de eylemdeydi. Yakın zaman önce duruşması görülen davaya ilişkin konuşan Topal’ın babası Musa Topal acısını haykırdı: “İşçiler ölüyor, sorumlular işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Karşı tarafın avukatları ‘tazminat ödedik’ diyor. Ölenler geri gelecek mi? 186 gün oldu. Oğlumun yeri dolmayacak. Kimse suçunu üstlenmiyor, suçlular bizim çocuklarımız mıydı? Bu ölümlere son verin artık” diye konuştu.
Esenyurt davasının bir sonraki duruşması, 23 Kasımda görülecek.
Davutpaşa davasına zabıta baskısı!
Davutpaşa’daki maytap atölyesinde yaşanan patlamanın ardından yaşamını yitiren onlarca işçiden birinin kardeşi olan Hakkı Güneş, davanın bu hafta görülen duruşmasında yaşananlara isyan etti. Güneş, Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın sanık olarak katılması gereken davaya hastalık gerekçesiyle gelmediğini, ancak aynı gün Twitter’dan gezi fotoğrafları paylaştığını aktardı. Güneş, davaya gönderilen 30 zabıta ile kendilerine psikolojik baskı kurulmak istendiğini, korkutulmaya çalışıldıklarını ifade etti.
Davanın avukatı Erbay Yücel, “Adalet mücadelesi dalga geçme pratiğine döndü. Belediye başkanı o sanık sandalyesine oturacak” dedi.
DHA muhabiri Cem Emir davası başlıyor
Van depreminde yıkılan Bayram Otel’de yaşamını yitiren DHA muhabiri Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir de eylemde yerini aldı. Emir, davada Van Valisi, AFAT yetkililerinin değil, sadece otel sahibi Tevfik Bayram’ın yargılanacağını söyledi. İlk duruşmanın 13 Kasımda görüleceğini belirten Emir, bütün gazetecileri bu davanın takipçisi olmaya çağırdı.
Eylem, bir sonraki “Adalet ve Vicdan Nöbeti”nin, 7 Ekim’de Galatasaray Meydanı’nda yapılacağının duyurulmasıyla sona erdi.
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
Son Eklenenler
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...