İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz

Esenyurt’ta plastik fabrikasında çalışan Ergül Çelik, çalıştığı makineye iki ayağını birden kaptırdı. Makineden iki ayağı kopmuş bir şekilde arkadaşları tarafından çıkartılan Çelik, özel hastaneye kaldırıldı. Özel hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Kardeşimiz henüz otuz yaşında hayata veda etti. Arkasında iki evladı ve gözü yaşlı eşi kaldı. Göstermelik olarak iki kişi gözaltına alınıp Savcılığın tutuklama talebi üzerine Sulh Ceza Hâkimliğine sevk edildi, iki kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Patronlar işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini maliyet olarak gördükleri için her sektörde iş kazaları, iş cinayetleri kaçınılmaz oluyor.

2023 yılında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisinin (İSİG) raporuna göre en az 1929 işçi kardeşimiz iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Bu yıl Ocak ayında ise 158 işçi sermayenin kâr hırsının kurbanı oldu. Meslek Eğitim Merkezi (MESEM) kapsamındaki çocuk işçiler, meslek liselerinde stajyer çocuklar ölüyor.  Arda Tonbul sıkıştığı makinada on altı dakika fark edilmedi ve feci bir şekilde öldü. On altı yaşında Erol Can staj gördüğü marangoz atölyesinde suntaların altında kalarak öldü. On yedi yaşında Arda Hadımköy’de çalıştığı fabrikada asansörü tamir ederken, asansörün hareket etmesiyle duvarla kabin arasında sıkışarak can verdi. Mevsimlik tarım işçiliğinde özellikle traktör ve servis kazalarında onlarca yetişkin ve çocuk işçi yaşama veda ediyor. İnşaat işçileri konteynırlarda yanarak, maden işçileri göçük altında kalarak can veriyorlar. Halen İliç’te siyanürlü toprak altında kalan dokuz işçi bulunabilmiş ve toprak altından çıkarılabilmiş değil! 2022 yılı Eurostat ve Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) verilerine göre Türkiye iş kazalarında en fazla insanın hayatını kaybettiği ülkeler sıralamasında ilk sıradadır.

Sermayenin menfaatleri üzerinden ülkeyi yöneten rejim insanların inanç ve manevi duygularını kendi çıkarlarına alet edip, iş cinayetlerine kader-fıtrat diyerek geçiştiriyor. İşçi sınıfı örgütlü mücadeleden geri durursa, bir sınıf olarak bir araya gelmezse, yaşananlar ve daha nice yaşanacaklar kader de ilan edilir fıtrat da! Ekonomik krizin derinleşmesi, iktidarın ve patronların işçi sınıfına saldırılarını katbekat arttırıyor. Onları gittikçe azgınlaştırıp canavara döndürüyor. Bunun karşısında duracak tek güç işçi sınıfının örgütlü gücüdür. İşçiler sendikalarında, işçi örgütlerinde, kısaca işçi sınıfının saflarında birleşip mücadele etmekten başka seçeneği yok.