Buradasınız
İşçi Güvenliği Eğitimi Değil Sermaye Güvenliği Eğitimi
Pendik’ten bir metal işçisi

Geçenlerde minibüsle giderken İşçi Dayanışması’nda yayınlanan “Ağır ve Tehlikeli İşlerlerde Çalışan İşçilerin Hakları” yazısını okuyordum. O sırada yanıma oturan bir işçinin yazıyı pür dikkat okumaya başladığını fark ettim. Okumayı bitirdikten sonra ona dönüp hangi sektörde çalıştığını sordum. Böylece sohbete başladık. Geçtiğimiz hafta, bir buçuk yıldır çalıştığı fabrikada iş güvenliği eğitimi verilmiş. Ancak iş ayakkabıları ve elbiseleri hâlâ verilmemiş. Çalıştığı sektörün metal olduğunu, ağır ve tehlikeli işkollarından olduğunu anlattı. “Verilen eğitim, işçi güvenliği değil, daha çok patronların sermayesinin güvenliği eğitimiydi” dedi. İş güvenliği eğitimini veren uzmanın da bir işveren olduğunu ekledi. İlk kez karşılaştığım bu işçi kardeşimin anlattıkları doğrusu tüm işçilerin ders çıkartması gereken konulardır.
“Uzmanımız, canlandırma videolar izleterek kazaların en fazla biz işçilerin dikkatsizliğinden kaynaklandığını anlattı altını çizdi. Bir canlandırmada, işçi parmağında yüzükle çalışırken görülüyordu. Yüzük bir dolaptaki çiviye takılarak işçinin parmağını koparıyor. Diğer örnekteyse, vincin ucuna halatla bağlı olan kasa, halatın kopmasıyla işçinin üstüne düşüyor. Bunlara benzer daha pek çok saçmalıklar izledik. İş kazalarından sonra çekilen fotoğrafları gösterdi uzman. Eğitimi korku filmi tadında sundu ve bütün kazaların işçilerin dikkatsizliğinden kaynaklandığını söyledi. Kazaların yüzde ikisi kadermiş, yani önlenemezmiş. Yüzde 10’u patronların suçuymuş. Yüzde 88’i ise işçilerden kaynaklanıyormuş.”
Patronun işçi güvenliği önlemlerini alması konusunda ağzından tek bir laf bile çıkmamış uzmanın. “Patron sizlere tehlikeli iş verirse yapmayın. Baskı yapıp zorlarsa işi yapmayın, işten çıkın, iş canınızdan önemli mi? Başka bir iş bulup çalışın” demiş. İşte işçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanının öğütleri! Uzman onlara ağır ve tehlikeli bir işte çalıştıklarını, işbaşındayken daha dikkatli olmaları gerektiğini, her koyunun kendi bacağından asılacağını anlatmış.
Bir cam fabrikasının kamera kaydını izleten uzman, cam üreten fabrikada Pazar mesaisinde tek başına hızlı bir tempoyla çalışan işçinin videosunu göstermiş. İşçi, camları prese koyup diğer camı da presten alıyor. Eğitimci arada kamera kaydını durdurmuş. Orada ne tür bir iş kazası olabileceğini, işçilere sormuş. Prese cam yerleştirirken kafasının sıkışabileceği cevabını aldıktan sonra videoyu devam ettirmiş. Gerçekten de işçi, camı alırken presin üst tabakasının zamansız inmesiyle, başı presin arasında sıkışmış. İşçi nefes alamadığından can çekişerek hayatından olmuş.
Görüntü izlendikten sonra, uzman sormuş: “Burada bu kaza önlenebilir miydi?” Herkes düşüncesini ifade etmiş. “Evet, önlenebilirdi eğer fabrikada onunla birlikte başka bir işçi mesaiye gelseydi, yalnız çalışmasaydı, hayatını kaybeden işçinin sesi duyulur, ölümü önlenebilirdi. Makinelerde stop butonu olsaydı önlenebilirdi. Makinenin düzenli olarak bakımı yapılsaydı önlenebilirdi” cevabını alan uzman dersi bitirirken, “herkes kendi sağlığını ve canını korumalı” demiş ama patronların bu konudaki sorumluluklarından bahsetmemiş. “Makineleri ve ortamları düzenli tutarsak güvenliğimizi sağlayabiliriz” demiş. Bir buçuk saat süren eğitim, işçilerin canlarını ve sağlıklarını koruma değil, patronların sermayesinin güvenliğini sağlama eğitimine dönüşmüş.
Çalıştığımız fabrikalarda “iş güvenliği eğitimi” adı altında bizlere, aslında patronların çıkarları dayatılıyor. Şunu bilmeliyiz ki, biz işçiler çalıştığımız yerlerde iş cinayetlerine kurban gitmemek için örgütlenmeli, sermayenin değil, işçilerin güvenliği için kendimizi eğitmeliyiz.
Sefaköy’de Emekçi Kadın Etkinliği
Emekçi Kadınlarla 8 Mart Söyleşileri/III
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
Son Eklenenler
- İzmir Kemalpaşa’da grevde olan Petrol-İş üyesi Temel Conta işçileri, patronun grev kırıcılığını tespit ettirmek için açtıkları davanın duruşması öncesi Bayraklı Adliyesi Ek Binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdiler. İstanbul Şişli Belediyesi...
- İnsanların kardeşçe yaşayacağı bir dünya özleyen, böyle bir dünyayı kurabilecek tek güç olan örgütlü işçi sınıfının mücadelesine inanan, o mücadelede yer alan nice şair, yazar, sanatçı var. Nâzım Hikmet ve Orhan Kemal bu sanatçılardan ikisidir....
- Tuzla’da bulunan Reckitt Benckiser’de Petrol-İş Sendikasında örgütlü işçiler 27 Mayısta greve çıktılar. Bizler de UİD-DER’li işçiler olarak grevci işçileri mücadelelerinde yalnız bırakmıyoruz. Grevlerinin 17. gününde işçi kardeşlerimizi tekrar...
- İsrail devleti Ekim 2023’ten bu yana Filistin halkına yönelik bir soykırım gerçekleştiriyor. Egemenler kimi zaman bu katliamı sözde kınadıklarını belirtseler de İsrail’le her türlü ekonomik ve politik ilişkiyi sürdürmeye devam ediyorlar. Egemenlerin...
- ABD Başkanı Trump, göçmen karşıtı politikalarını sürdüyor. Göçmenleri hedef alarak açık bir savaş ilan eden Trump’ın ABD’sinde, göçmen işçi ve öğrencilerin vizeleri iptal ediliyor, göçmen işçiler tutuklanıyor ve sınır dışı ediliyorlar. ABD’li...
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi bundan tam 55 yıl önce bu topraklardaki işçi sınıfının tarihine altın harflerle yazıldı. O tarihten bu yana örgütlü işçi sınıfı bu iki günü anarak yaşattı ve yaşatmaya devam ediyor. 15-16 Haziran, örgütlü işçi...
- 12 Haziran, Birleşmiş Milletler tarafından 2002 yılında Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü ilan edildi. Ne yazık ki o zamandan bu zamana çocuk işçiliğin azalması bir yana, 1800’lü yıllara benzer koşullar yaratıldı. Patronlar için tatlı kârlar...
- KESK Ankara Şubeler Platformu ve emekten yana siyasi partiler 11 Haziranda, ABD Büyükelçiliği önünde siyonist İsrail devletinin Filistin halkına uyguladığı soykırımı, Türkiye limanlarından İsrail’e askeri malzeme taşınmasını, Gazze’ye insani malzeme...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, 29 Mayısta greve çıkmıştı. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler, Türk-İş’e bağlı Belediye-İş sendikası üyeleriyle aynı işi...
- Yaşamın hangi alanına bakarsak bakalım, her başarının ancak büyük emekler vererek, sabırla çalışarak elde edildiğini görürüz. Henüz ilk denemede iyi sonuçlar elde etmek, hedefe ulaşmak mümkün değildir. Özellikle toplumsal alanda hiçbir değişim bir...
- Kültür Radyo Televizyon (KRT) çalışanları, düşük ücret dayatması, aylardır maaşlarının, yemek haklarının ödenmemesi, ağır çalışma koşulları, artan iş yükü ve baskıya karşı iş bırakma eylemlerini sürdürüyor. 4 Hazirandan bu yana iş görmekten kaçınma...
- İngiltere hükümeti işçi haklarına yönelik saldırılarını arttırdı. 7 Haziranda başkent Londra’da bir araya gelen işçiler, öğrenciler, sendikalar ve kampanya grupları, hükümetin kemer sıkma ve savaş politikalarını protesto etti. “Savaşa Değil Emekçiye...
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....