Buradasınız
Emekçi Kadınlarla 8 Mart Söyleşileri/III

UİD-DER’in 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri 4-11 Mart tarihleri arasında tamamlandı. “Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde” başlığıyla düzenlenen etkinliklerde emekçi kadınlarla yaptığımız söyleşileri yayınlamaya devam ediyoruz.
Gebze temsilciliğimizde emekçi kadınlarla söyleşi
UİD-DER: Hem bir kadın hem de bir emekçi olarak yaşadığınız sorunlardan bahseder misiniz?
Bir Lojistik İşçisi: Çok fazla yükümüz var. Biz istemezsek bizim için hiçbir şey yapılmıyor, artık bunun iyice farkına vardım. Hakkımız olanı istememiz lazım, ben bunu da artık iyice anladım. Kadın olduğumuz için, yaptığımız işler sanki bizim zorunlu olduğumuz işler gibi algılanıyor. Kadınsın ya, bu işleri yapmaya mecbursun gibi. Kadınlık zor aslında!
Bir Metal İşçisi: Erkeklerden yana şikâyetlerimiz var elbette. Geç saatlere kadar dışarıda kalamıyoruz. Serbest davranamıyoruz. Erkeklerle çalışmaya gelince, bunun da sıkıntıları oluyor.
Bir Kimya Laboratuarı İşçisi: : İşte çalışıyoruz, işten çıkıyoruz evde çalışıyoruz. Kadın olarak işimiz bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor! İşyerinde erkeklerin gözüne batmamaya çalışıyoruz ama yine de batıyoruz. İşten döndüğümüzde bir yere çıkmak istesek çıkamıyoruz. Geç oldu, karanlık oldu diye baskı görüyoruz.
Bir Petrokimya İşçisi: 3 Vardiya çalışıyorum. Bazen günde 12 saat çalışıyorum. Hem işçiyim hem anneyim. Kadın erkek beraber çalışıyoruz. Kadın olarak aşağılanıyoruz. Ağır işlerde kadın olduğumuz gözetilmiyor. Bu işleri yapabileceğimiz düşünülüyor ve yapmamız bekleniyor. Böyle sorunlar da yaşıyoruz. Türlü baskılara maruz kalıyoruz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün anlamını daha önce biliyor muydunuz? Etkinlik sizce yararlı oldu mu?
Bir Kimya Laboratuarı İşçisi: İlk defa böyle bir etkinliğe katılıyorum. Çok güzeldi. Başka arkadaşlarımı da çağırabilirim.
Bir Petrokimya İşçisi: Etkinlikte bahsettiği gibi; Kadınlar Günü olarak biliyorduk. İşyerimizde çiçekler dağıtıldı. Orada da Kadınlar Günü olarak yansıtıldı. Ben işyerindeki işçi arkadaşlarıma 8 Mart’ın aslında Emekçi Kadınlar Günü olduğundan bahsettim.
Bir Lojistik İşçisi: Daha önce de 8 Mart etkinliklerine katılmıştım. Genelde katılmaya özen gösteriyorum. Etkinlik güzeldi.
Bir Metal İşçisi: Ben programın başını kaçırdım ama daha önce de geldiğim için 8 Mart’ın anlamını biliyorum. Videoları çok beğendim. Ama bence bunlar erkekler üzerinde daha etkili oluyor. Bence bu etkinliklere kadınlardan çok erkekler katılmalı. Onların daha çok ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Avrupa’da, Amerika’da, Kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da işçiler, artan yoksullaşmaya karşı mücadele ediyor. Patronlar sınıfına karşı mücadelede, kadın işçiler en önde yürüyor. Türkiye’de de dünyanın başka bölgelerinde de kadın işçilerin mücadeleyi en önde göğüslemeleri size ne düşündürüyor, ne hissettiriyor?
Bir Lojistik İşçisi: Hoşuma gidiyor. Benim yapamadıklarımı onlar yapıyor. Eski zamanlardaki kadınlar, çok daha mücadeleci imiş. O zamanın kadınları beni çok gururlandırıyor. Daha eğitimsiz oldukları halde birçok şey başarmışlar. Şimdi bu mücadelenin daha ileri gitmesi gerekirken daha geriye gitmesi üzücü. Bu nedenle o kadınları öyle önde görmek çok hoşuma gidiyor.
Bir Metal İşçisi: Valla, şunu söyleyebilirim: Annem her zaman “ben yeni gelinken kadınların çalışması ayıplanırdı, kadınlar çalışamazlardı” der. Şimdi baktığımızda, erkeklerden çok kadınlar çalışıyor. Biz kadınlar çok yol aldık. Bu durum onur verici bir şey bizim açımızdan.
Bir Kimya Laboratuarı İşçisi: Güzel bir şey aslında kadınların böyle ön planda olması.
Bir Petrokimya İşçisi: Yoksulluğu en çok kadın yaşıyor. Yoksulluğu evde de işte de yaşıyoruz. Her sıkıntıyı kadın çekiyor. Eğitim, sağlık gibi haklardan en az kadın yararlanıyor. O yüzden en önde olmaları gerektiğini düşünüyorum. Ben pek önde olamasam da aslında gereken budur: kadının önde olması. Mücadele etmek gerekiyor.
İşçi-emekçi kadınların yaşadıkları sorunlardan kurtulmalarının yolu sizce nedir?
Bir Metal İşçisi: Kadınların daha güçlü, bilinçli, erkeklerin daha anlayışlı olması lazım. Kadını kendilerinden farklı görmemeleri, ayırmamaları lazım.
Bir Lojistik İşçisi: Etkinliklere katılmaktan daha öncelikli olarak kendi evlerimizde hakkımızı aramalıyız. Kadınlar kendilerini, önce evde babalarına, kocalarına kabul ettirecekler. Bence her şey evde başlıyor.
Bir Kimya Laboratuarı İşçisi: Bu biraz da erkeklere bağlı bir şey olsa gerek. Ailelerin dünya görüşlerini ilerletmeleri gerekiyor. Onları eğitmek için bu tip etkinliklere katmak faydalı olacaktır.
Bir Petrokimya İşçisi: İlk önce birlik olmamız lazım. Kadın kadının destekçisi olmalı. Biz bunu eksik bırakıyoruz ama kadınlar birlik olmalı.
Teşekkürler.
Fukuşima’yı Unutma!
- Grevci Tarkett İşçileri: “Birliğimizi Güç Haline Getirelim!
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Durak Tekstil İşçileriyle Söyleşi
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Malatyalı Kadın Tekstil İşçisi İle Deprem ve Kadın İşçiler Üzerine Söyleşi
- Nilgün Soydan ile Kemal Türkler Söyleşisi
- Genel-İş İzmir 8 No’lu Şube Başkanı Gümüştekin ile Söyleşi
- İş Güvenliğimiz İçin 1 Mayıs’ta Sınıfımızın Saflarındayız
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Bir Afgan Göçmen İşçiyle Söyleşi: “Ölmek ya da Özgürce Yaşamak”
- Ekmekçioğulları İşçileri ve Anadolu Şube Başkanı Deniz Ilgan’la Direniş Üzerine
- Söz Hakları İçin Direnen Ekmekçioğulları İşçilerinde
- Trelleborg İşçileriyle Grev Üzerine Söyleşi
- Cargill İşçileriyle Sohbet
Son Eklenenler
- 1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi ve İstanbul Tabip Odası (İTO) 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü dolayısıyla Kadıköy’de Süreyya Operası önünde “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...