Buradasınız
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği!
Sefaköy’den bir deri işçisi

İş güvenliği ve işçi sağlığı eğitimi alan ve bu konuda “aydınlanmış” bir deri işçisiyim. Geçtiğimiz günlerde fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği eğitimi verildi. Patronun dışarıdan getirdiği işçi sağlığı ve iş güvenliği “uzmanı” bizlere haftanın belirli günlerinde “eğitim” verdi. Her eğitim günü, 10 kişilik gruplar halinde yaklaşık 1 saat süren “aydınlanma” seansına katıldık. Daha eğitimin en başında “sayın uzman” arkadaş, kendisinin de bir patron olduğunu vurgulayarak, eğitimin ilk bölümüne geçti.
İlk bölümde bir slâyt gösterisi izledik. Dünyanın çeşitli yerlerinden, “çok ilginç” resimler gösterdi bizlere. Örneğin bu resimlerden bir tanesi, otomobilinin lastiğini değiştirirken kriko yerine kalas kullanan adamın resmiydi! Bize iş kazasının ne olduğunu ve genelde nelerden kaynaklandığını da anlattı. Güya istatistiklere göre Türkiye’de iş kazalarının %98’i işçilerden kaynaklanan kazalarmış, geriye kalan yüzde ikisi de işverenden kaynaklı! İş kazası durumunda üç taraf varmış, bunlar; işçi, patron ve devletmiş. Ve devlet de sürekli işçileri desteklediği için, biz bu konuda her zaman avantajlıymışız vs.
Tam bunları anlatırken “aranızda iş kazası geçiren var mı?” diye sordu. 10 kişilik gruptan 5 kişi el kaldırdı. Sonra “geçirdiğiniz iş kazası sizce neden kaynaklıydı” diye sordu. Beşimiz de makinelerin eski olduğunu veya patronun gerekli iş güvenliği tedbirlerini almadığını söyledik. Adamın az önce vermiş olduğu istatistik rakamları hemen orada yerle bir oldu. Yani patronun getirdiği “uzman” tam bir yalan makinesi çıktı. Bazı arkadaşlarımızın eğitim esnasında kendisine sorduğu soruları da geçiştiren eğitimci, işveren yanlısı olduğunu açıkça belirtiyordu. Sürekli bizlerin daha fazla dikkatli olması gerektiğini anlattı. Ama hiç sormuyordu en basitinden “siz neden 12 saat çalışıyorsunuz ve 12 saat çalışan bir işçi dikkatli olabilir mi?” diye.
Eğitimin başından sonuna kadar patronun çıkarlarını savunan ve iş kazaları konusunda işçileri yüzde yüz kusurlu bulan bu satılık adam, bizi aydınlattığını geveleyip durdu 1 saat boyunca. Her yıl iş kazası geçiren binlerce işçi, ya sakat kalıyor ya da ölüyor. Patronlar için ölen işçilerin hiçbir önemi yok. Onlar, işçileri tıpkı birer makine olarak görüyorlar. İş kazası geçirdiğimizde patron açısından kullanım süremiz dolmuş oluyor ve yeni bir işçi alıyor bizim yerimize. İşte bu kadar basit! Patronlar kârlarına kâr katmak için biz işçileri kullanmaya devam edecekler. İşçi sınıfı örgütsüz oldukça bu kâr düzeni var olacak. Kapitalistlerin kâr düzeni var oldukça da bizler sakat kalmaya ve ölmeye devam edeceğiz.
İlk Defa Kendimle Gurur Duydum
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...