Buradasınız
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi Eylül Ayı Raporunu Açıkladı
Bir grup UİD-DER’li işçi
Ekim ayının ikinci gününde İstanbul İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi, geçtiğimiz Eylül ayına ilişkin iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair basından derledikleri raporu açıkladı. Kadıköy’deki Eminönü Vapur İskelesi önünde yapılan basın açıklamasına emek, meslek örgütleri ve meclis bileşenlerinden katılanlar oldu. Yapılan basın açıklamasında görüldü ki, geçen bir ayda daha işçiler, patronların kârı uğruna sağlıklarından oldu, hayatlarını kaybettiler.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi basın açıklamasına, acı bir çığlıkla başladı: “Kaza Değil İş Cinayeti!”, “Güvenli Gelecek, Güvenli Çalışma İstiyoruz!” Basın açıklamasında, sadece Eylül ayında kadın, erkek ve çocuk en az 59 işçinin hayatını kaybettiği, 619 işçinin yaralandığı belirtildi. Bu arada meslek hastalığına ilişkin olarak basına yansıyan veri, Eylül ayında sadece 2 işçinin meslek hastalığına yakalandığı şeklindeydi. Bunun gerçeğin çok çok altında olduğu açıktır.
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin yaptığı basın açıklamasında sektörlere ait ölüm, kaza ve hastalık oranları da ayrıntılı olarak açıklandı. Eylül ayında en çok ölümlü iş kazası 52 işçinin yaralandığı ve 17 işçinin hayatını kaybettiği inşaat sektöründe meydana geldi. 4 işçi madenlerde, 6 işçi yol işlerinde, 1 işçi gıda sektöründe hayatından oldu. 2 diş teknisyeni de silikozis hastalığına yakalandı. Bu kötü durumun son bulmasının istendiği basın açıklamasının talepler kısmında, “emek ve meslek örgütlerinin işçi sağlığı ve güvenliği alanındaki karar süreçlerinde bulunmaları” gerektiği vurgulandı. Bu ay Tuzla’da LMA adlı fabrikada yaşanan patlamada “konunun uzmanlarından oluşan Tuzla İnceleme Heyeti ile patlama alanına gittiğimizde engellendik. Şeffaflıktan kaçılmasının ardındaki sebepler nelerdir?” sorusu soruldu. Son olarak “yaşanan cinayetlerin takipçisi olacağımızı bildiriyor ve toplumun tüm kesimlerini ölümlere dur demeye çağırıyoruz” denildi.
Basın açıklaması sloganlarla bittiğinde bir işçi yanımıza gelerek çekine çekine “burada ne oluyor” diye sordu. Basın açıklamasının mahiyetini anlattığımızda aynı işçi, “ben kâğıt sektöründe çalışan bir işçiyim. Tuvalet kâğıtları üretiyoruz. Fabrikada birçok işçinin parmakları ezildi. Parmakları ezilen işçilere hiçbir şey yapılmıyor. Ertesi gün ağrılar içinde çalışmaya devam ediyorlar. Ben özürlü kadrosunda olduğum halde iki yıl sigortam yapılmadı. Birçok işçinin sigortası yok. İşçiler arasında birlik yok. Kimse birbirine güvenmiyor. O işler eskidendi diyorlar” dedi. Aramızda kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Bu işçinin anlattığı durum az çok bütün işyerlerinde yaşanıyor. Bu duruma son vermek için örgütlenmek ve mücadele etmek dışında bir çare yoktur. İşyerlerinde kaza, hastalık ve ölüm riski her geçen gün artıyor, vakit daralıyor, tehlike büyüyor. Patronların yarattığı cehennemden tek güvenli çıkış yolu işçiler olarak birleşmek ve mücadele etmektir.
Korkuyordum
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/