Buradasınız
İşçi Sınıfının Yareni Kim?
Avcılar’dan bir emekli

Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi olmuyor ilk yıllarda, Âdem amca herkesten saklıyor arkadaşını. Ama yüreğinde sürekli özlem ve hasret oluyormuş; umutla, heyecanla bekliyormuş Yaren adını verdiği leyleğin göçten gelmesini… O da geliyormuş. Yıllar içinde dostlukları açığa çıktı. Yaren leylek ve Âdem amca üzerine belgeseller, filmler çekildi, yoldaşlıkları tüm dünyada duyuldu. Kurulan bu çıkarsız dostluğu herkes gördü. E tabii kapitalist sistem kendi çıkarları için metalaştırdı da! Köye düzenlenen turistik geziler, tekne turları, konaklama derken kimisi ceplerine girecek paranın hesabını yapıyor.
On dört yıl önce Âdem amcanın kayığına konuyor Yaren leylek. Karnının aç olacağını düşünerek tutuğu balıkları onunla paylaşıyor amcamız. Yoldaşlıkları ekmeği bölüşmekle başlıyor yani. Âdem amca “madem ekmeğimizi bölüştük, o zaman senin adın Yaren olsun” diyor. Bir yanda düşünme, kavrayabilme yeteneği ve aklı olan Âdem amca, diğer tarafta tamamen içgüdüleriyle hareket eden Yaren leylek... Yaşamları da ortaklaşıyor paylaştıkları ekmekle, yıllar içinde eşi ve çocuklarını da getiriyor güvendiği dostunun yanına. Ekmeği paylaşmak, bölüşmek, ortaklaştırmak yaşamı yani insanlığı… Ama “insan nankör, açgözlü, ne versen daha fazlasını ister, gözü doymaz”, “fıtratı kötüdür, kadir kıymet bilmez” derler. Aslında insanın böyle bir canlı olmadığını bilimsel anlamda da insanlık tarihinin serüveninde de defalarca kez görürüz. Kimdir kötü insan, bizim insanımız mı?
Kardeşler! Kötü olan insan değil, bu sömürü düzenidir! Ekmeğimizi çalan, tüm zenginlikleri ortak bir şekilde paylaşmamıza engel olan kapitalist sistemdir. Nankör, açgözlü, gözü doymak bilmeyen, emek hırsızı hatta kendi pazar ve nüfuz alanları için milyonlarca insanı katledenler bu sistemin efendileridir. İnsanlık dışı olan bu köhnemiş düzeni savunan, tüm zenginlikleri paylaşmak yerine kendi ellerinde tutan, emeğimizi çalan bir azınlıktır onlar. Dünyayı ne hale getirdiklerini görüyoruz. İnsan insanın kurdu olamaz. İnsanlığı içten içe yiyen kurt bu düzendir.
Bugün yoksulluğun, yokluğun acıların ortaklaştığı bir dünyada yaşıyor ve bu yaşama mahkûm ediliyoruz. Bizler üreten, emekle, alın teriyle çalışan, hayatı var eden işçileriz. Yoksulluğu değil ürettiğimiz zenginliği paylaşmayı, insan gibi yaşamayı, kendimizin efendisi olmayı hak ediyoruz. Bugün emekçiler zalim bir düzen altında debelenip duruyor. Debelendikçe yalnızlaşıyor, içine kapanıyor ve kendini tek başına, çaresiz hissediyor. Aslında kendine yarenlik edecek birilerini arıyor. İşçi sınıfının bir yareni var, o da örgütlü mücadele! Yalnız başımıza bir hiçken, bir araya geldiğimizde milyonlarız. Biz kırıntıları değil dünyayı istiyoruz! İnsan gibi çalışmak ve yaşamak istiyoruz. Gelecek güzel günler için umudumuzu diri tutacak tek gerçek, örgütlü mücadelemizdir. Önümüze koyulan yasaklar, baskılar, yaratılan korku iklimi bizim mücadelemizi ve örgütlenmemizi engelleyemez çünkü biz bir arada güçlüyüz. Yaşasın işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışması.
- “Kendini de Beni de Yaktın Celal!”
- Uğruna Mücadele Ettiğimiz Bizimdir
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
Son Eklenenler
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...