Buradasınız
İşçiler Öldü, Patronlar Moral Yemeğinde!
Sakarya’nın Hendek ilçesindeki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikasında 6 işçinin hayatını kaybettiği, 118 işçinin ise yaralandığı patlama sonrası patron örgütü MÜSİAD, fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun’a kol kanat germekte gecikmedi. MÜSİAD Genel Başkanı, farklı illerden temsilcilerle beraber daha enkazdan dumanlar tüterken MÜSİAD Sakarya temsilcisi Coşkun için dayanışma yemeğinde buluştu. Tevfik Fikret’in, Han-ı Yağma şiirinde dediği gibi “Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!”
Yüzün üzerinde işçi yaralanıp yedisi feci şekilde yaşamını kaybetmişken, işçi aileleri yasa boğulmuşken ve dahası cenazeler henüz defnedilmemişken patronlar moral yemeğinde buluşuyor ve hiç utanmadan fotoğraf çektirip sosyal medya hesaplarından paylaşıyor. Peki, bu rahatlığı nereden buluyorlar? İşçilerin örgütsüzlüğünden ve elbette siyasi iktidardan! Neticede sırf ölüm saçan bu fabrikanın öyküsü bile bunu söylemek için yeterli. AKP’ye yakınlığı ile bilinen Yaşar Coşkun’un fabrikasındaki ilk iş cinayeti değil bu. Aynı fabrikada son 11 yılda pek çok işçinin yaralanıp hayatını kaybettiği 8 patlama daha meydana gelirken Coşkun’un kılına bile dokunan olmamış. Fabrikanın ismi değiştirilmiş, işçiler dikkatsizlikle suçlanmış ve üretime devam edilmiş.
Kimler yok ki işçilere mezar olan bu fabrikanın müşterileri arasında! TBMM’den İçişleri Bakanlığına, belediyelerden valiliğe kadar pek çok devlet kurumunun patlamalarla gündeme gelen Coşkunlar firmasına sık sık iş verdiği ortaya çıktı. Hatta TBMM ve Sakarya Valiliği tarafından firmaya teşekkür plaketleri verilmiş!
Son iş cinayetinin ardından da değişen bir şey yok! Devletin bir bakanı bu iş cinayetinden “doğal afet” diye bahsederken, zevahiri kurtarmak adına açılan soruşturmada gerçek sorumlu patronun adı dahi geçmiyor. Bir müdür ve iki ustabaşı hakkında gözaltı kararı çıkarılıyor, o kadar! Öte yandan eski Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir’in fabrikaya geçen yıl yaptığı ziyaret haberi valiliğin internet sitesinden siliniyor.
Patlamanın ayrıntıları gelmeye başladı
Ramazan ayından kalma topların bulunduğu bölümde gerçekleşen ilk patlamanın alevlerinin havai fişeklerin olduğu bölüme sıçramasıyla peş peşe patlamalar gerçekleştiği tahmin ediliyor. Sağ kurtulan işçiler, fabrikada son günlerde üretim kapasitesinin üstüne çıkıldığını, makine ve ürünlerde tehlikeli bir ısınma fark ettiklerini ve bunu defalarca yönetime bildirdiklerini açıkladılar.
Patlamaya ilişkin konuşan bir işçi; “Depolara konulan mallardandır, ısındıkları için. İşçide şu an bir hata yoktur. Mallarda ısınmamız vardı, 4 günden beri ben malları dışarı serdim. Söylüyordum içeriye. Malların dışına kağıttan bir jelatin sarılır. O jelatin mallara ısınma yapmış. 4 gündür söylüyordum ve yanımdaki işçileri de uyarıyordum” dedi. 13 yıldır çalışan bir başka işçi ise yine ürünlerdeki ısınmadan bahsederek defalarca yönetimi uyardıklarını ama sonuç elde edemediklerini vurguladı. Sendikaları olmadığına dikkat çeken işçi; “çalışmamız için çok baskı yapıyorlardı. Mal çıkacakmış” şeklinde yönetimin tehlikeye rağmen işçilere uyguladığı baskıyı aktardı.
Gazetecilerin gerekli denetimlerin yapılıp yapılmadığına ilişkin sorusuna Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Selçuk; “senelik rutin denetimlerimiz var” derken fabrikada çalışan işçiler denetimlerin gerektiği gibi yapılmadığını, denetimlerden önce fabrikaya haber verildiğini ve şikâyetlerin örtbas edildiğini aktarıyor.
Sermayenin kâr hırsı yüzünden göz göre göre gelen patlamalar, patladıkça isim değiştiren bir fabrika, ölen işçiler ve korunup kollanan patron… Hendek’teki işçi katliamı kapitalist sömürü düzeninin çarpıcı bir özetidir. Çarkları işçilerin kanı, canı pahasına dönen bu düzen mutlaka yıkılmalıdır.
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
- Kocaeli İSİG Meclisi: AKP’li Yıllar ve İş Cinayetleri Rejimi
- Kazakistan’da Maden Faciası
- Ermenek Katliamının 9. Yılı: İş Cinayetlerinin Hesabını Birleşen İşçiler Soracak
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı yasa kural tanımadan işçilerin haklarını gasp ediyor. Bu saldırılara işçilerin cevabı ise mücadele etmek, boyun eğmemek oluyor. 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta Manisa Turgutlu’da yürüyüş ve basın...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER’in, “Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” şiarıyla düzenlediği etkinlikler dizisi İstanbul Avrupa Yakası ve Mersin’deki etkinliklerle son buldu.
- Kocaeli İSİG Meclisi ve Eğitim-Sen 1 No’lu Şube, MESEM aracılığıyla öğrencilerin sermaye için çocuk işçi yapılmasına karşı 16 Martta basın açıklaması düzenledi.
- Patronlar iş barışını “patronla işçi arasında uyum, saygı ve güven ortamı” olarak tanımlıyorlar. Peki, patronun işçiyi sömürmesi üzerine kurulu bir sistemde saygıdan, barıştan söz edebilir miyiz? İş barışı söylemini dillerinden düşürmeyen patronlar...
- Malum, Şubat ayını geride bırakıp baharın gelişini müjdeleyen Mart ayına girdik. Fakat içimiz bahar sevinciyle dolmak bir yana daha da kararıyor. Ama bunun tek nedeni hava değil. Atalarımız “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır” demişler....
- Ücretlerimizin yükseltilmesini talep ettiğimiz her dönemde, biz işçilere “açgözlü”, “nankör” yaftası yapıştırılır. İktidar sahiplerinden tutun da, daha fazla kâr etmek için hayatlarımızı cehenneme çeviren patronlara kadar sermaye sınıfının zihniyeti...
- İşçilerin pek çok sektörde hak gasplarına karşı verdikleri mücadeleler sürüyor. Antep’te bulunan Sayın Tekstil fabrikasında 200’ü aşkın işçinin ek zam talebiyle 9 Martta başlattığı iş bırakma eylemi devam ediyor. 14 Martta sendikaları BİRTEK-SEN’le...
- Toplumun ezenler ve ezilenler olarak ikiye bölündüğü bir sistemde gerçek adalet ve barış olamaz. Ama gerçek adaleti ve barışı isteyenler olur ve onlar ezilen sınıflardır, kadın erkek işçiler ve emekçilerdir. Dünden bugüne Fransa’dan Türkiye’ye...
- Hepimizin bildiği üzere kısa bir süre önce 2023-2025 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi grev aşamasında son buldu. Birden çok fabrikada MESS’e bağlı olsun veya olmasın hareketli süreçler yaşandı. Çünkü alınacak ücret başka fabrikadaki işçilerin alacağı...
- Pek çok işçi kardeşimiz grev ve direnişlerde “biz ekmeğimizin peşindeyiz” derler. Bununla ekmeklerini korumak dışında bir amaçları olmadığını anlatmaya çalışırlar. Fakat kısa zamanda ekmeklerini koruyabilmek için sendikaya üye olma, grev, gösteri,...
- TÜİK’e göre Türkiye’de göreli yoksullaşma da azalıyormuş! Ülkedeki ortalama gelirin yüzde 50’si yoksulluk sınırı olarak kabul edildiğinde 2013 yılında göreli yoksulluk oranı yüzde 15 iken 2023 yılında yüzde 13,9’a düşmüş. Pek çok uzman Cumhuriyet...
- Erzincan İliç’te bulunan siyanürlü altın madeninde meydana gelen faciada 9 madenci kardeşimiz hâlâ göçük altında. Siyanürlü liç yığınının çökmesinin ardından siyanürün yanı sıra çeşitli ağır metaller de suya ve toprağa karıştı. Madenin sahibi yerli-...
- Çalıştığım işyerinde Tuncay isimli bir arkadaşımız var. Tuncay eşinden ayrılmış, çok şeker bir oğlu var, hayatta belki de tek tutunacağı dal o kalmış. Gözlerinde “şişe dibi” diye tabir edilen bir gözlük, ayağının biri topal, iki kulağında da işitme...