Buradasınız
İşçinin Canı AKP’nin Umurunda Değil!

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bütün işyerlerinde uygulamaya geçirilmesi AKP’li vekillerin talebiyle bir kez daha ertelenmek isteniyor. Üçüncü defa ertelenmek istenen yasanın yürürlüğe girmesi, 1 Temmuzdan itibaren 3 yıl sonrasına bırakılacak. Üstelik yasa patronlar lehine gevşetiliyor.
AKP hükümeti patronların ricasını geri çevirmedi, bir süredir gündemde olan zeytinlik alanlarda sanayi tesisleri kurulmasını sağlayan “Üretim Reformu Tasarısı”nın içerisine eklediği bir maddeyle İSG kanununun 2020 yılına ertelemeyi gündemine aldı. Aynı zamanda 50’den az işçi çalışan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmeti resmen patronun insafına bırakılacak.
Ertelenmek istenen İSG kanununun mevcut halinde, 10’dan az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerlerinde “işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç” iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri işveren veya işveren vekili tarafından yürütülüyor. AKP’li vekillerin hazırladığı tasarıda ise “10’dan az” ifadesi “50’den” az olarak değiştiriliyor.
Bu değişiklikle 50’den az işçinin çalıştığı işyerlerinde, patron veya patron vekili iş güvenliği uzmanlığı eğitimi almışsa, iş güvenliği hizmetlerini kendisi sağlayabilecek. İSG uzmanı çalıştırmak zorunda olmayacak. Dolayısıyla iş güvenliği uzmanlarının işten atılmasının da yolu açılacak.
Yürürlükteki uygulamada, İSG uzmanları bağımsız değiller ve ücretleri patron tarafından ödeniyor. Bu nedenle denetimler de eğitimler de olması gerektiği gibi yapılamıyor. Herhangi bir iş kazası yaşandığında ise sorumluluk iş güvenliği uzmanına yükleniyor. İSG uzmanları, patronlar lehine yapılan düzenlemeye de, mevcut uygulamaya da tepki gösteriyorlar. Ancak AKP hükümeti işçilerin can sağlığından çok sermayenin kârını düşündüğü için bu tepkileri umursamıyor.
İş cinayetlerindeki sayı yükseliyor
AKP’nin işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında attığı adımların sonucu, her ay açıklanan iş cinayeti raporlarından açıkça görülüyor. Geçen yıl özellikle 15 Temmuz sonrası ilan edilen OHAL’le birlikte iş cinayetlerinde büyük bir artış meydana gelmiş ve 2016’da en az 1970 işçi hayatını kaybetmişti.
2017 Mayısına ait yeni açıklanan rapor da, işçi ölümlerindeki artışın devam ettiğini gözler önüne seriyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin açıkladığı rapora göre, Mayısta en az 146 işçi, 2017 yılının ilk 5 ayında ise en az 741 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
13 Mayısta Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, iş cinayetlerinin eksik olmadığı 3. havalimanı inşaat alanında “İş Sağlığı ve Güvenliği Hedef Sıfır Deklarasyonu” adıyla bir kampanya başlattı. Bu kampanyanın amacın aslında AKP’nin iş cinayetlerindeki sorumluluğunun üzerini örtmeye dönük olduğu anlaşılıyor.
Toplu iş cinayetleri ülke tarihinde görülmediği kadar çok gerçekleşti ve başta maden ocakları olmak üzere, inşaatlarda, yollarda, fabrikalarda binlerce işçi iş cinayetlerinde can verdi. Türkiye tarihinin en büyük işçi katliamı olarak tarihe geçen Soma katliamının sonrasında, işçi ailelerinin maruz kaldığı uygulamalar, “fıtrat” sözlerine gösterdikleri tepki karşısında gördükleri muamele, dava sürecindeki aksamalar, madencilerin işsizliğe mahkûm edilerek susturulmaya çalışılması, işçi sınıfının yüreğinde derin yaralar açılmasına neden olmuştur.
AKP İSG alanında isteksizce attığı yasal adımları “erteleyerek” geri alıyor. “Erteleyerek” patronlara hizmet ediyor. Grevleri erteleyip yasaklayarak, işçilerin yararına olacak yasaları erteleyip uygulamayarak patronların isteklerini yerine getiriyor. Çünkü işçi sınıfı örgütsüz ve bu pervasızlığa tepki vermiyor. Fakat bu gidişatın da bir sonu olacak ve işçi sınıfı elbet ayağa dikilerek egemenlerden hesap soracaktır.
Şişecam’da Anlaşma Sağlandı
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen...
- Şüphesiz ki koşullar insanın ruh halini belirlemede çok etkili olur. Aynı şekilde tersine, bilinçlenen, ruh halleri değişen insanlar koşulları belirlemekte ve değiştirmekte çok etkili olur. Örneğin yoğun bir kış mevsimin yarattığı ruh hali, öyle bir...
- “Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik...
- Petrol-İş Sendikasında örgütlü grevci TPI Kompozit ve Temel Conta işçileri ile grevlerini kazanımla sonuçlandıran DYO Boya işçileri ve sendika düşmanlığına, işten atma saldırılarına karşı direnen TEKSİF üyesi Digel Tekstil işçileri, İzmir Menemen...
- Yıllar önce çalışıp ayrıldığım işyerinden bir işçi arkadaşım anlattı. Patron ekonomik krizden dolayı iflas ettiğini, işyerini kapatacağını söylemiş işçilere. Sonra patronla birlikte oturup ağlaşmışlar; “ne güzel bir işyerimiz vardı, ne güzel bir...
- Başlıkta yer alan ifadeler, Hakkı Özkan’ın “Grevden Sonra” romanındaki öncü işçi Nuri’nin eşinin sözleridir. Nuri, grevde öncüdür; mayası sağlam, kararlı bir işçidir. Yazar Hakkı Özkan matbaa işçiliği yapmıştır, yaşadıklarını romana aktarmıştır. “...
- Gebze Sendikalar Birliği, İsrail devletinin Gazze’de yürüttüğü katliamı, emperyalist savaşı lanetlemek, Filistin halkının sesi olmak, işçilerin dayanışmasını büyütmek için Filistinli sendikacılarla birlikte Gebze Kent Meydanında bir eylem düzenledi...
- Kenya’da, geçtiğimiz sene Haziran ayında, IMF’nin dayattığı kemer sıkma politikaları doğrultusunda yeni vergi yasası hazırlanmıştı. Bu yasa tasarısı, işsizlik, yoksulluk ve artan hayat pahalılığıyla boğuşan işçilerin ve emekçi gençliğin öfkesini...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu, Kocaeli Dilovası ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında, düşük zam dayatmasına karşı greve çıkan işçilerin mücadelesi 44. gününde kazanımla sonuçlandı. İlk yıl için yüzde 73...
- İşçi sınıfının tarihsel mücadele mirasını yaşatmak ve bu mirastan güç alarak işçilerin birliğini büyütmek için çalışan UİD-DER, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55. yılı vesilesiyle 29 Haziranda, “Gelenekten Geleceğe: Umut Örgütlü Mücadelede!”...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kocaeli’nin Körfez ilçesinde faaliyet gösteren Gübretaş fabrikasında yüzde 30 sefalet dayatmasına karşı işçiler, 3 Temmuzda greve başladı. Devrimci Sağlık-İş Sendikasının, kamu işçilerine dayatılan sefalet...
- Geçtiğimiz hafta sonu, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 55, UİD-DER’in kuruluşunun 19. yılı vesilesiyle Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde yüzlerce işçi arkadaşımızla yan yanaydık. Grevleri devam eden Petrol-İş üyesi DYO işçileri, DİSK’in kurucusu...
- Sivas katliamının 32. yılında Türkiye’nin birçok kentinde anma etkinlikleri ve eylemler düzenlendi. Katledilen 33 aydın ve sanatçı anıldı, katliam bir kez daha lanetlendi. Sivas katliamının unutulmadığının, tüm katliamların er ya da geç hesabının...