Buradasınız
İşçiye “Kaynak Yok”, Kendilerine Gelince “Çerez Parası”

7 Haziran seçimleri öncesinde AKP hariç diğer siyasi partiler seçim bildirgelerini açıklarken, asgari ücreti yükselteceklerini vaat etmişlerdi. Bu durum karşısında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek asgari ücretin 1000 liranın üzerine çıkarılması durumunda ekonominin çökeceği açıklamasını yaptı. Muhalefet partileri seçim çalışmalarında bu konuyu dillendirirken, Davutoğlu da meydanlarda asgari ücreti yükseltmeyi vaat edenleri yuhalattı. Hatta patronları, bunun önüne geçmeleri konusunda harekete geçmeye çağırdı.
İktidara gelmeden önce demokrasi nutukları atan Erdoğan, parmağındaki yüzüğü gösterip “bundan başka servetim yok” diyordu. Yoksulların yanında olduğundan dem vuruyordu. Ancak tüm bu yalanlar AKP’nin gerçek yüzünün ortaya çıkmasına engel olamadı. Ak Saray’ın bütçesi eleştirildiğinde “itibardan tasarruf olmaz”, Diyanet Başkanının Mercedes’i eleştirildiğinde “çerez parası” sözleri, ayakkabı kutularından çıkan paralar, yatak odalarından çıkan para sayma makineleri unutulmadı. “Asgari ücrete kaynak yok” sahtekârlığı, İş Kanununda işçilerin aleyhine değişiklikler, yasaklanan grevler, hakkını arayan işçilere dönük saldırılar unutulmadı. Gidererek otoriterleşen Erdoğan ve AKP, 7 Haziran seçimlerinde işçi ve emekçilerden ağır bir tokat yedi.
7 Haziran seçimlerinde başkanlık hayalleri suya düşen Erdoğan ve tek başına iktidar olamayan AKP, ülkeyi tam bir kaosa sürükledi. Yıllardır süren çatışmasızlık hali, düğmeye basılarak son buldu. Yaşadığımız topraklar ana babaları, eşleri evlatları ve kardeşleri yakıp yıkan bir yangın yerine dönüştü. Türkiye’nin doğusunda ve güneydoğusunda her gün bombalar, toplar, tüfekler patlıyor. Kürt halkına dönük kirli savaş AKP hükümeti eliyle her geçen gün biraz daha körükleniyor. Daha düne kadar “bütçe yok, asgari ücrete zam yapılırsa ekonomi çöker” diyenler, savaş için bol miktarda kaynak buluyorlar!
Geçtiğimiz günlerde Davutoğlu AKP’nin seçim bildirgesini açıkladı. İktidar olurlarsa asgari ücreti 1300 lira yapacaklarını, işçi ve Bağkur emeklilerinin de maaşlarına zam yapacaklarını duyurdu. Daha 7 Hazirandan önce muhalefet partilerinin “asgari ücreti 1500 lira yapacağız” vaatlerinden dolayı bizzat Davutoğlu patronlara şöyle seslenmişti: “TÜSİAD’a buradan çağrıda bulunuyorum, her fırsatta hükümeti eleştirmek için açıklama yapıyor, çıksınlar istatistiksel hesap versinler, asgari ücret 1500 lira olursa kaç işyeri kapanır?” Maliye Bakanı Şimşek durumu daha da abartıp “asgari ücreti 1500 liraya çıkarmak işçiye zulümdür” demişti. Kuşkusuz pek çok kişinin aklına “üç ay gibi kısa bir sürede ne değişti?” sorusu geliyordur. Yapılan açıklamalar tam da ikiyüzlülüğün ifadesidir.
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de bir taşeron işçiyle Davutoğlu arasında geçen konuşma oldukça manidardı. Taşeronluk sisteminden yakınan işçinin elindeki 150 liralık telefonu gören Davutoğlu, “taşeron ama telefonu var” demekten utanmadı! Davutoğlu ve diğer patron temsilcileri biz işçileri köle gibi görüyorlar. Kendileri zenginlik içinde sefa sürerken, bir işçinin 150 liralık telefonunu bile fazla görüyorlar. 150 liralık telefonu fazla görenler, haliyle 1500 liralık asgari ücreti de fazla görüyorlar. Utanmadan bir de çıkıp “halkın hizmetkârıyız” diyorlar. Biz ise onların sermayenin hizmetkârı olduklarını çok iyi biliyoruz.
Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlardan, onların temsilcisi olan ikiyüzlü politikacılardan bizim lehimize çözümler beklemek beyhudedir. Onların tek düşündükleri daha fazla kâr, daha fazla para ve kendi çıkarlarıdır. Dünyadaki bütün zenginlikleri üreten işçiler, ama bütün bu zenginliği elinde tutan bir avuç asalak! Biz işçiler hak ettiğimiz yaşama ancak birlikte hareket ederek, işçi sınıfının mücadelesini birlikte omuzlayarak ulaşabiliriz. Bunun için sömürü düzenine karşı mücadeleyi büyütelim!
İşçiler Yük Hayvanı mı?
Haydarpaşa’da Saygı Nöbeti Sona Erdi
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
- Sivas Katliamı 32. Yılında Lanetlendi, Katledilenler Anıldı
- Göçmenlerin Sağlığa Erişim Hakkı Yok Ediliyor!
- “Halkımız Yoksul Değil, Devletimiz Sosyal”
- Gazze’de Yardım Merkezine Saldırı: Kapitalizmin Geldiği Nokta
- Dünya Mülteciler Günü: Umut Kapitalizme Karşı Mücadelede!
- Genel-İş Sendikacıların Tutuklanmasını Protesto Etti
- Sağlık Emekçileri: “Bitmeyen Eziyet Bitmeyen Rezalet! Hasta Gelmedi Ceza Geldi”
- ABD Büyükelçiliği Önünde Eylem: “Filistin’de Ablukaya ve İşgale Son”
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevinin Gösterdikleri
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...