Buradasınız
İsrail’i, Savaşı, Katliamı Kim Durdurabilir?
Tuzla’dan bir işçi
İsrail devleti, 7 Ekimden bu yana çoğu çocuk ve kadın 15 bin Filistinliyi katletti. İnsan düşünmeden edemiyor; nasıl oluyor da dünyanın gözleri önünde böyle bir katliam, böyle bir soykırım gerçekleşebiliyor? Ne yazık ki bu sorunun aslında son derece basit olan cevabı yalanlarla, zihin bulandırma teknikleriyle, manipülasyonla örtülüp gizleniyor. Şu söz boşuna söylenmemiş: Savaşta önce gerçekler ölür!
Mesela pek çok işçi ve emekçi savaşın iki din arasında, Yahudilerle Müslümanlar arasında olduğunu düşünüyor, tüm Yahudilere lanet okuyor. Oysa İsrailli emekçilerin önemli bir kısmı devletlerinin Filistinlileri katletmesini haklı bulmuyor. “Netanyahu hükümeti bizi temsil etmiyor” diyor, polis şiddetine rağmen savaş karşıtı eylemler yapıyor. Türkiye’de fabrikalarda ter döken, iktidarın politikaları nedeniyle çalışma ve yaşam koşulları günden güne kötüleşen, hatta “bu ülkede yaşanmaz” diyen bazı işçilerse Müslüman olduklarına bakmadan Suriyeliler, Afganlar, Filistinliler hakkında nefret dolu sözler edebiliyor. “Filistinliler topraklarını sattı, başlarına geleni hak ediyorlar” diyebiliyor. ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya’nın Hıristiyan egemenleri İsrail’e koşulsuz destek verirken aynı ülkelerin Hıristiyan emekçileriyse savaşın durdurulması talebiyle meydanlara dökülüyor. Tüm bunlar meselenin Yahudi, Hıristiyan, Müslüman meselesi olmadığını göstermez mi?
Savaşın 36. gününde 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatı bir araya geldi. İsrail’in baş düşmanları olan İran ve Suriye de bu zirvede yer aldı. Ama orada da keskin sözlerin, kınama dolu nutukların ötesinde gerçek bir yaptırım kararı çıkmadı. Dahası Türkiye’de siyasi iktidar Filistin’in yanında olduğunu ilan ediyor, İsrail’in Filistinlilere yönelik katliam gerçekleştirdiğini dile getiriyor. Hatta zirvede söz alıp “Zulüm karşısında susanlar da en az zalimler kadar akan kana ortaktır” diyor, ama öte taraftan İsrail’le ticari ilişkilerini kesintisiz sürdürüyor. Savaşın başladığı 7 Ekimden 27 Kasıma kadar 335 gemi Türkiye’nin limanlarından İsrail limanlarına 3 milyon tonluk sevkiyat yaptı. Gemilerle taşınan ürünler arasında silah yapımında kullanılabilecek demir çelik ürünleri de olduğu biliniyor.
Durum böyleyken tepkilerini ortaya koymak isteyen pek çok işçi sunulan tek seçeneğe kanıp “İsrailli şirketlere ait ürünleri boykot etmeliyiz” diyor. Coca Cola içmediğini, Starbucks kafelerinde müşterilere saldıranları haklı bulduğunu, markete gittiğinde ürünlerin nerede üretildiğine baktığını söylüyor. Türkiye’den İsrail’e gemilerle yakıt, metal, hammadde taşındığını, bu akış durdurulmadan kolayla, kahveyle sonuç alınamayacağını duyunca şaşırıp kalıyor. Mesela ünlü Alman otomobil markası Mercedes İsrail’e maddi yardımda bulunduğunu açıkladı. Biz kolayla kahveyle oyalanırken Türkiye’deki iktidar temsilcilerinin, bürokratların, bakanların, belediye başkanlarının makam aracı olarak bolca Mercedes almaya devam ettiği bilinmiyor. İsrail’in vahşetinden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan İsrail’le yoğun ticaret yapan, Türkiye İsrail İş Konseyi Başkanlığını yürüten Zorlu Holding’e ait Vestel’e ödül verdi. Öte taraftan İsrail’in açık destekçisi ve hamisi durumundaki ABD’nin İncirlik’teki askeri üssünün yakınlarında protesto gösterisi yapanlar şiddetle engellendi. İsrail Filistin’i yakıp yıkarken egemenlerin tepkisi lafta kalıyor, Filistinliler ölmeye devam ediyor.
Peki, biz, Türkiye işçi sınıfı olarak daha örgütlü olsaydık, sendikalarımızda, mücadele örgütlerimizde birleşseydik, İsrail’e üretim ve sevkiyatı durdurmak için grevler düzenleseydik, Filistin halkına destek vermek için meydanlarda bir araya gelebilseydik, durum böyle olur muydu? O zaman iktidar ve patronlar, savaştan nemalananlar İsrail’le ekonomik, siyasi ve askeri ilişkileri sürdürebilirler miydi?
Belçikalı, İtalyan, İngiliz liman işçileri İsrail’e mühimmat taşıyan gemileri yüklemeyi reddediyor, ABD’de, Fransa’da, İngiltere’de emekçiler çok büyük eylemler düzenleyip sadece İsrail’i değil İsrail’e destek veren kendi devletlerini de protesto ediyor. Onlarca ülkenin meydanlarında farklı diller konuşan emekçilerden aynı haykırış yükseliyor: “Özgür Filistin”, “Savaşı Durdurun!” Eğer bizler de Filistinli kardeşlerimizin acıları son bulsun, tüm dünyada savaşlar son bulsun istiyorsak bu haykırışa güç vermeliyiz. Kolayla kahveyle oyalanmayı reddedip gücümüzü ortaya çıkarmak ve büyütmek için örgütlenmeliyiz. Filistin’de, Ortadoğu’da ve bütün dünyada halkların kardeşçe yaşayabilmesi ancak örgütlü işçi sınıfının mücadelesiyle mümkün olabilir.
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Ülkeyi Şirket Gibi Yönetmek…
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- İşçi Dayanışması 199. Sayı Çıktı!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Olur Kardeşim Olur!
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- İşçi Dayanışması 198. Sayı Çıktı!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- Kapatılan Ocakların Susmayan Bandosu
- Umut Sende Bende Bizde...
- “Ne Olacak Bu Memleketin Hali?”
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- İşçilerin Birliği ve Dayanışması Güçlendikçe Umut da Büyür!
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Özgür Olmak Demek…
- Hangisi Daha Zor?
- Yiyorlar, İçiyorlar Hesabı Bize Ödetiyorlar
- 2025, 2024’ten Daha mı İyi Olacak?
- Ters Yüz Edilen Gerçekler: Suç Ne? Suçlu Kim?
- Dünya İşçi Sınıfının Birliği Yolunda Mücadelemizi Büyütelim!
- Artan Zenginliğin Arkasında Büyüyen Yoksulluğumuz
- Kaynakları Tüketen Kim?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Sınır Tanımayan Irmaklar Gibi
- İşçinin Değeri Yok mu?
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- Esirler Dünyasına Özgürlük Çağrısı: Enternasyonal!
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
Son Eklenenler
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...