Buradasınız
İşsize İşsiz, Yoksula Yoksul Denilmiyor!

Anketlere göre “ülkenin en büyük sorunu ne?” sorusuna her iki kişiden birisi “işsizlik” cevabını veriyor. Nasıl olmasın? DİSK’in açıkladığı verilere göre ülkede hâlihazırda 9,5 milyon işsiz var. Bu sayı giderek artıyor. İşsizliğin yakıcı boyutlarını gözler önüne seren olaylar zincirine her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa İl Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki filyasyon ekibinde görevlendirilmek üzere 100 şoför alımı yapılacağı duyuruldu. İŞKUR’un ilanına sadece iki gün içinde 7 binden fazla insan başvurdu.
Pandemi sürecinde işsizlik sigortası fonu ensesi kalın kodamanlara, patronlar sınıfına harcanırken 400 bine yakın esnaf kepenk kapattı. Milyonlarca işçi “ücretsiz izin” adı altında fiili olarak işsiz bırakıldı ya da kılıfına uydurularak tazminatsız işten atıldı. Gelin görün ki devletin resmi istatistik kurumu TÜİK, mucize üzerine mucize yaratıyor. İnsanın aklıyla dalga geçer gibi hem işsizliğin hem de istihdamın düştüğünü açıklıyorlar. Yani bu memlekette işsiz işsizden bile sayılmıyor.
Gelelim anketlerin en popüler diğer cevaplarına! Açık ara önde olan “işsizlik” cevabının ardından “eğitim”, hemen sonra da “hayat pahalılığı/enflasyon” geliyor. Dolardan altına, sıvı yağdan kuru bakliyata kadar, hangi ürünü seçerseniz seçin bir yıl içinde işçi ve emekçilerin alım gücünün yüzde 35-40’lar düzeyinde eridiğini görebilirsiniz. “Virüse karşı bağışıklık sisteminizi güçlü tutun” diyenler kendileri “itibardan tasarruf” etmemeye devam ederken, emekçi kitleleri sefalet çukuruna itmiş durumdalar. İşsizlik gibi yoksulluğu da yok sayarak algı oluşturmaya çalışıyor, pişkince açıklamalar yapıyorlar. Eline “iş-aş” yazdıktan sonra intihar eden insanların olduğu memleketin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı, yoksulluğun sorun olmaktan çıktığını söyleyebiliyor.
İnsan sorunları sorun etmezse ortada sorun falan kalmaz tabii! Onlar için bizim hayatımızın can yakıcı sorunları, çekilmez çileleri sorun dahi değil. Ne demiş şair? İkiyüzlünün dilinde tat, kalbinde fesat gizlidir. Buz gibi hakikatleri dahi yok saymak, doğruları çarpıtmak, yalan söylemek tarih boyunca egemenlerin en sık başvurduğu eylemlerden biri olmuştur. Bugün de bu böyle… Bu bezirgân saltanatı, bu zulüm bitmesin diye yalan üzerine yalan söylüyorlar. Kardeşler iktidarın yalanı, yalanın da iktidarda olduğunu göstermez mi bize? Bilelim ki ancak işçi ve emekçiler sınıf bilinciyle donandıkça gerçeğin ışığı olup biteni aydınlatacaktır. Ve ancak o gün geldiğinde işçi sınıfı kendine yapılanın hesabını soracaktır.
Bizim Yoksulluğumuz, Onların Serveti
Salgın Sürecinde Çocukların Bakımı
- Meydanlarda Barış ve Demokrasi Talebi Yükseltildi
- Başka Bir Gezegen Gibi
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Barış Mitingi Çağrısı
- Omsa Metal Direnişiyle Dayanışma
- Hayat Pahalı Değil Ücretlerimiz Düşük!
- Derbide Yeni Sezon Yaklaşıyor!
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
Son Eklenenler
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...