Buradasınız
İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
Türkiye’de büyüyen işsizlik oranları, ekonomik krizin yükünün işçi sınıfına yıkıldığını ve işçilerin derin bir yoksulluk uçurumuna itildiğini gösteren hususlardan biri. İşsizlik oranları hızla artarken açıklanan resmi rakamlar gerçeğin çok gerisindedir. Türkiye’de 10 milyona yakın insan işsiz ve bu sayıya her geçen gün yenileri ekleniyor. Özellikle de genç nüfusta işsizlik oranları giderek yükseliyor. Resmi kurumlara göre gençlerde işsizlik yüzde 23 seviyelerinde. Rakamlara takla attırma konusunda hayli tecrübe sahibi olan TÜİK’in açıkladığı bu yüksek oranlar gerçek oranların vahameti konusunda fikir vermektedir. İşsizlik bu denli vahim boyutlara ulaşmışken güya işsiz kalan işçiler için oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu yağmalanmaya, patronlara peşkeş çekilmeye devam ediyor. İşsizlik Sigortası Fonundan patronlar sınıfına verilen miktar karşısında işçilere yani asıl sahiplerine verilen miktarın esamesi bile okunmuyor.
İşsizlik Sigortası Fonu zaten yıllardır siyasi iktidar eliyle patronlar sınıfına peşkeş çekiliyordu. Ancak son üç yılda fondaki erime çok ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Fondaki para 2019’da 131,5 milyar lira iken 2021 yılı sonunda, yani sadece üç yılda 90,7 milyar liraya düştü. Ocak 2022 itibariyle fonda bulunan paraysa 89,9 milyar lira olarak açıklandı.
İşçilerin pandemi koşullarında çalıştığı 2020 yılında fonun geliri 38,3 milyar lira iken gideri 66,6 milyar lira oldu. İşsizlik artmış olmasına rağmen işsizlik ödeneği olarak işçilere ödenen toplam para 8,3 milyar lirada kaldı. İşçilerin ücretlerinin patronlar tarafından değil, kendi fonlarından kendi ceplerinden karşılanması anlamına gelen kısa çalışma ödeneği için fondan 27,4 milyar lira harcandı. Nakdi ücretsiz izin desteği olarak 6,5 milyar lira ayrıldı. Patronlara teşvik ve destek ödemeleri olarak doğrudan aktarılan para ise 23,7 milyar lirayı buldu! Pandemi nedeniyle işyeri kapatmaların yoğun olduğu 2020’de 1 milyon 497 bin kişi başvuruda bulunurken, işsizlik ödeneği alanların sayısı yalnızca 523 bin kişi olmuştu!
2021 yılında işsizlik fonunun geliri 46 milyar 28 milyon lirayken, gider ise 58 milyar 490 milyon lira oldu. 2021 yılı verilerine göre; işsizlik ödeneğine 5,5 milyar, ücretsiz izin desteğine 7,3 milyar, kısa çalışma ödeneğine 15,9 milyar ayrıldı. Patronlar sınıfının işbaşı eğitim programları, aktif iş gücü programları ve teşvikler olarak doğrudan yararlandığı miktarsa 29,02 milyar lira oldu. 2021 yılında işsizlik ödeneği almak için 1 milyon 472 bin kişi başvururken, sadece 644 bin kişi alabildi.
Bu rakamlar da gösteriyor ki İşsizlik Sigortası Fonu patronlara altın tepside sunulmaktadır. Patronlar sınıfı ekonomik krizin yükünü pandemi de dâhil her türlü bahaneyle işçi sınıfının sırtına yıkmaktadır. İktidardaki rejim krizi fırsata çevirmekte pek mahir olan patronlar sınıfının imdadına yetişerek her türlü “kolaylığı” sağlamıştır. Pandemi sürecinde binlerce işçi aylık 1077 lirayla yaşamaya mahkûm edilerek ücretsiz izine çıkarıldı. Yine binlercesi kısa çalışma ödeneği kullandırılarak izne çıkarıldı. Yüz binlercesi işsiz bırakıldı. Kısacası işçiler yine sefalete mahkûm edilirken patronların cebinden tek kuruş çıkmadı. Yıllardır zaten geçim sıkıntısı çeken işçiler, emekçiler şimdide enflasyonun katlanarak artmasıyla ve alım gücünün giderek düşmesiyle birlikte daha da yoksullaşıyor. Sermaye sınıfı tatlı kârlarına kâr eklemeye devam ediyor.
İşçilerin fonlarında söz ve denetim hakkı olması gerekenler yine işçilerdir. Krizin faturasını ödemesi gerekenlerse onu yaratanlardır. Oysa patronların ve onların temsilcisi olan iktidarın denetimindeki fonun işçilerin lehine kullanılmasını beklemek hayal olur. Aynı şekilde patronlar sınıfının kendi yarattıkları krizin bedelini gönüllü biçimde kendilerinin ödemesini beklemek de hayaldir. Ama işçi sınıfının birlik olması, patronlar sınıfının saldırılarına karşı mücadele etmesi tüm dengeleri değiştirebilir.
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- İşsizlik Fonu Yine Patronların Hizmetinde
- Asgari Ücretin Vergi Dışı Bırakılması ve Asgari Geçim İndirimi (AGİ)
- Buzdağının Görünmeyen Kısmı: Meslek Hastalıkları Gerçeği
- Grev Kırıcılığı ve Grev Hakkı
- Kazı Bağırtmadan Yolma Meselesi: Vergi
- Patronun Keyfi Kısa Çalışma Uygulamasına Karşı Dava Açan İşçi Kazandı
- Şimdi de İstirahat Parasına Göz Diktiler!
- Kod 29 ve SGK’nın Algı Oyunları
- Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?
- Kölelik Düzeninin “Yeni Normali”: Uzaktan Çalışma
- Yasal Olan Meşru mudur?
- Tazminatsız İşten Atma Saldırısı: Kod 29
- Patronların Pandemi Saldırısı: Kod 29!
- Çalışma Yaşamında Orman Kanunları
- Sigorta Hakkımız Gasp Ediliyor
- Sermayenin Elindeki Kamçı: Pandemi
- Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Kıdem Tazminatımızın Elimizden Alınmasıdır
- Sokağa Çıkma Yasaklarıyla Birlikte Telafi Çalışması Yaygınlaşıyor
- Kısa Çalışma Ödeneği ve Ücretsiz İzin Uygulaması
Son Eklenenler
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...