Buradasınız
İşsizlik Fonu’ndan Patronlara Asgari Ücret Desteği!
AKP’li vekiller tarafından getirilen teklifin Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilmesiyle birlikte, patronlara verilen “asgari ücret desteği” 2019’da da devam edecek. 2018 yılında 9 ay olarak verilen “asgari ücret desteği” tüm işyerleri için 100 liraydı. Yasalaşan kanuna göre 2019’da 12 ay boyunca verilecek destek; 500 ve üzeri sigortalı çalıştıran patronlara işçi başına 100’er lira, 500’ün altında sigortalı çalıştıran patronlara ise 150’şer lira olacak! Üstelik patronlara yapılan bu kıyağın kaynağı da İşsizlik Fonu! Yani işçinin bir cebinden alınıp diğer cebine konacak!
Patronlara verilen “Asgari Ücret Desteği”, 2015 yılının Ocak ayında “geçici olarak, bir defalığına” denilerek yasalaşmıştı. Fakat “bir defalığına verilecek” denilen destek, 4 senedir aralıksız sürüyor! Üstelik desteğin hem miktarı hem de süresi arttırılıyor. Hatırlayalım, 2019 yılı için geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesiyle birlikte patron temsilcileri asgari ücret artışını “tatmin edici” bulduklarını ve hükümetin işveren desteğinin 2019 yılında da sürmesini temenni ettiklerini açıklamıştı. Kriz koşullarında asgari ücret artışını olması gerekenin çok altında bir miktarda arttırarak patronları “tatmin” eden hükümet, “asgari ücret desteği 2019’da da devam edecek” diyerek bir kez daha memnun etmiştir. İşçilerden kesilen paralarla oluşturulan İşsizlik Fonu’nda 128 milyar lira birikmiş durumda ve bu fon amacı dışında kullanılıyor, patronlara peşkeş çekiliyor. Ekonomik kriz koşullarında işsiz sayısı 6,5 milyona dayanırken, işsizlik maaşından yararlanabilme oranı oldukça düşük. Her 100 işsizden ancak 7’si işsizlik fonundan yararlanabilirken, bu fonda biriken paralar patronların iştahını kabartıyor. Hükümet ise “asgari ücret desteği” gibi pek çok başlık altında işsizlik fonunu patronlara yağmaya açıyor.
Tüm bunların tek bir anlamı var; hükümet patronları kolluyor, ekonomik krizin tüm yükünü işçilerin omzuna yüklemeye çalışıyor. Aynı safta duran siyasi iktidar ve patronlara karşı işçilerin de birlikte hareket etmesi, örgütlenmesi ve mücadele etmesi gerekiyor. Bilmek gerekiyor ki sermaye sahiplerinin ne ayak oyunlarının sonu var, ne de işçilerin içinde bulunduğu bu cendereden kurtuluşun başka bir yolu!
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...