Buradasınız
İşyerinde Yangın Çıktı!
Kıraç’tan bir kadın işçi

Saat 16’da çay molası verdik. Çayımızı içtik ve zil çaldı, aradan 20 dakika geçtikten sonra elektrikler gidip gelmeye başladı. Birden yangın alarmı çalmaya başladı. Yangın alarmı sık sık çaldığı için önemsemedik, hatta kendi aramızda konuşmaya başladık. “Bir gün gerçekten yangın alarmı çalacak, kimse inanmayacak ve hep birlikte yanacağız” dememize kalmadan uzaktan bir işçi arkadaşımız bağırmaya başladı. “Ne duruyorsunuz çıkın dışarı, yangın var, ne duruyorsunuz çıkın dışarı!” Hep birlikte koştuk dışarı, bir de baktık ki depo yanıyor. Yanan yer de kimyasal maddelerin olduğu depo. Patlama olur diye fabrikanın uzağında durduk. Fakat o saate kadar kimse bize haber vermedi. Yangın alarmı duman yoğunlaşınca çalmaya başlamış. İşçi arkadaşlar yangın tüpüyle müdahale etmeye çalışmışlar, fakat yangın tüpleri boş çıkmış. İçeride zehirli duman var, ama ne maske ne de yangın elbisesi var. Her an patlamayla yüz yüzeyiz, “itfaiyeye haber verin” deniyor, patron ise “yok yok itfaiye gelirse içeriyi mahveder” diyor. Sonra işin ciddi olduğunu görünce haber verdi ve dört tane itfaiye arabası geldi. Bu arada eşinin içeride olduğunu düşünen bir ablamız içeriye koştu, dumandan zehirlendi ve ambulansa götürdük. Yine dumandan fenalaşan birkaç arkadaşımızı daha hastaneye gönderdik. Üç saat dışarıda soğukta bekledik. Ve paydos ettik. Ertesi gün çalışmanın devam edeceği söylenildi.
Bir kez daha gördük patronların ne kadar açgözlü olduklarını. Orada bir patlama olsa önce biz havaya ucacağız, sonra yan taraftaki fabrikalar havaya uçacak. Patronlar için işçilerin hiçbir değeri yok. O güne kadar uyduruk bir eğitimden başka bir şey yapılmadı. Fabrika zaten sigortalı. Yangın söndürme tesisatı kuruldu, fakat su yok, sadece alarm çalıyor. Yangın fabrikaya gelen elektrik ana kablosundan çıkmış. O güne kadar kabloların denetlenip denetlenmediği meçhul. İş güvenliği önlemi patronların insafına kalmış durumda. Çünkü biz işçiler birlik olup patronlara “artık yeter” demiyoruz. Ölen veya zarar gören gene biz oluyoruz. Patronların almadığı iş güvenliği önlemleri yüzünden daha ne kadar diri diri yanacağız, daha ne kadar sakat kalacağız? Biz işçiler birlik olmadan iş güvenliği önlemleri alınmayacak. Bu işe işçilerden başka kimse dur diyemez. Bunu böyle bilelim!
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...