Buradasınız
Kadınların Patronu Patron Kadınlar
Kültür Üniversitesi’nden bir öğrenci
Geçtiğimiz günlerde kutlanan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde hepimizin dikkatini çeken bir takım konular olmuştur. Benim de birçok şey dikkatimi çekti. Örneğin burjuvazinin “emek” kelimesinden dahi ne kadar korktuğunu fark ettim. Bugünü tarihsel mücadelesinden tamamen uzak bir hediyeleşme gününe çevirmek isteyen kapitalizm, Emekçi Kadınlar Gününü adeta “patron kadınlar günü”ne çevirmeye çalışıyor.
Kadınlar Günü adı altında toplantılar, konferanslar, basın açıklamaları düzenlendi. Günün tarihsel anlamından tamamen uzak olan bu toplantılar, emekçi kadınların sorunlarını konuşmak bir yana tam anlamıyla bir “patron kadınlar günü” haline getirilmeye çalışıldı. Patron kadınlar üniversitelerde, belediyelerin konferans salonlarında başarılarından söz ederken emekçi kadınlardan söz edilmedi. Kurulmuş oyuncak gibi bütün patron kadınlar sözde başarılarının sırrının çok çalışmak olduğundan söz ettiler o konuşmalarında. İşin aslı, kadınıyla erkeğiyle işçi ve emekçilerin sırtına binerek “başarı” merdiveninin tepesine oturan “girişimci”, “sanayici”, “üretken” diye anılan patron kadınların sırrı çok çalışmak olamazdı elbette. Gecesini gündüzüne katarak hayatlarını çalışmakla geçiren emekçi kadınların payına da nasır tutan eller, kahırlı yaşamlar düşmezdi bu formüle göre. Emekçi kadınların yaşamları ile patron kadınların yaşamları birbirini teğet bile geçmiyor.
Kadın işçiler erkeklere göre daha düşük ücret alıyor, sigortasız çalıştırılıyor ve her türlü ayrımcılığa maruz kalıyor. Kadınların istihdam edilme süreleri daha kısa ve süreksiz. Genel olarak “kadın işi”nin daha düşük statülü, geçici, güvencesiz ve niteliksiz işlerden oluşması söz konusu. Kadın işçiler, patronların sömürüsünün dışında hayatın her alanında yani işyerlerinde, sokakta, evde cinsiyet ayrımcılığına uğruyor. Yani kadın; işyerlerinin yanı sıra sosyal yaşantısında da ikinci sınıf insan muamelesine maruz kalıyor. Oysa emekçi kadınların istediği; çifte ezilmişliğin son bulması, eşit işe eşit ücret, “niteliksiz işçi” sıfatıyla anılmamak, her an işimden olur muyum korkusuyla yaşamamak, çocukları için ücretsiz, güvenli kreşler ve tabii ki de çok daha iyi bir yarın.
Biz işçi sınıfı olarak bıkmadan usanmadan emekçi kadınların sorunlarını dile getirip 8 Mart’ın tarihsel bilincine sahip çıkacağız. Kadın patronların başarı basamakları olmaktan sıyrılıp mücadele saflarında yer alacağız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mücadele etmiş ve etmekte olan bütün kadın-erkek emekçilerindir.
Dayanışma En Çok İşçilere Lazım!
Analık İzni Sonrası Kısmi Süreli Çalışma
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
- Her İşyerine, Her Mahalleye Kreş İstiyoruz!
- UİD-DER’de Bir Kez Daha 8 Mart Coşkusu
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Mücadelenin Adıdır Kadın
- Ekmeğe Zam Yapılırsa
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: Geçmişten Geleceğe Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
- Mücadelemizin Sembolü 8 Mart
Son Eklenenler
- Topraktan başını güneşe uzatan filiz, meyve veren dal, ana rahminden kopup emekle, sabırla büyütülen çocuk… Yeşeren, serpilip gelişen, bugünden yarına geleceğe dönüşen yaşam… Biz emekçi kadınlar yaşam zahmetsiz, kahırsız, mutlulukla aksın isteriz....
- Burjuva partilerin vekil adayları seçim zamanı bizdenmiş gibi görünüp türlü vaatlerle oyumuzu almaya çalışırlar. Seçim biter bitmez sonraki seçime dek bizi umursamazlar. İşçi ve emekçilerin haklarına saldırı, sermaye sahiplerine kıyak anlamına gelen...
- 57 gündür direnişte olan Polonez işçileri gece ve gündüz fabrika önünde direnerek, polisin baskısına boyun eğmeyerek mücadele ediyor, sendikal haklarının tanınmasını istiyor. Antep’te bulunan Akcanlar Tekstil işçileri de 7’li vardiya sistemi...
- Soma Katliamında sorumluluğu olan ve daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisinin 10 yıl sonra yargılanmaya başlandığı davanın ikinci duruşması 12 Eylülde Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanıklar bir kez daha mahkemeye getirilmezken, sanık...
- 78’liler Hareketi, 12 Eylül askeri faşist darbesinin 44. yılında İstanbul Taksim Kazancı Yokuşunda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya 20’nin üzerinde kurum temsilcisi ve UİD-DER’li işçiler katıldı. “12 Eylül Tekçi Rejimle İç İçe Sürüyor”...
- İşçi sınıfının genç ve çalışkan evlatları, hepinize sınıfımızın samimi sıcaklığıyla merhabalar. Her birinizin mutlaka duyduğu, gördüğü, alıp okuduğu, hatta belki arkadaşlarınıza da önerdiği kişisel gelişim kitapları üzerine sizlerle hasbihâl etmek...
- Zaman hızla akıp gidiyor. Gündemimiz de aynı hızla değişiyor. Hiç düşündük mü, nasıl oluyor da yaşanan büyük olaylar, felaketler bile çok kısa sürede hiç olmamışlar gibi gündemden çıkıyor? Mesela Haziran ayında Diyarbakır ve Mardin’de çıkan orman...
- 12 Eylül askeri faşist darbesinin üzerinden 44 yıl geçti. Darbeyle hesaplaşamayan Türkiye işçi sınıfı uğradığı hak kayıplarını telafi edemediği gibi yeni kayıplar yaşadı, yaşıyor. Sınıfsal hafızaya vurulan ağır darbe yüzünden 1980 sonrası işçi...
- 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesiyle egemenler geçmişle gelecek arasındaki köprüleri yıkmak, işçilerin mücadele deneyimlerini unutturmak istediler. Toplumu baskı ve şiddetle susturdular, yıllarca sürecek bir karanlığa hapsettiler. Çekilen tüm...
- DİSK’in “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet” şiarıyla düzenlediği eylemler devam ediyor. 10 Eylülde Gebze Kent Meydanında gerçekleşen eyleme DİSK’e bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, DİSK Yönetim Kurulu, DİSK Birleşik Metal...
- Diyarbakır’ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe mahallesinde 21 Ağustostan beri kayıp olan 8 yaşındaki Narin, 19 gün sonra yapılan bir ihbar sonucunda, öldürülmüş ve cansız bedeni bir torba içinde dere kenarına bırakılmış olarak bulundu. Narin’in...
- Polisin saldırılarına, Emniyet Müdürünün tehdidine boyun eğmeyen direnişçi Polonez işçileri halaylarla, türkülerle, sloganlarla, dayanışmayla direnişlerini sürdürüyorlar. Tüm emek dostlarını direnişleriyle dayanışmaya çağırıyorlar.
- Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon, reel ücretlerin düşmesi işçilerin yaşamını her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Siyasi iktidarın ekonomik yıkımın faturasını işçi ve emekçilere kesen ekonomi programları ise sorunlarımızı katlanarak büyütüyor. Bu...