Buradasınız
Kapitalizm: Bu Deli Gömleği Dünyaya Dar Geliyor!

Kuraklık, can alan sıcaklar, deprem, yangınlar, seller… Dünyamız art arda büyük felaketlerle sarsılıyor. Bir yandan sömürü artıyor, eşitsizlik büyüyor diğer yandan doğa ve yaşam katlediliyor. Ancak bu durum kapitalizmin bugün geldiği noktadan bağımsız düşünülemez. Dünyamıza ve insanlığa eziyet eden bu düzene karşı emekçilerin öfkesi de mücadelesi de büyüyor.
Haitili emekçilerin canını alan deprem değil yağma ve talandır!
Karayip Denizinde bir ada ülkesi olan Haiti’de 14 Ağustosta 7,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu Port-au-Prince şehrine yakın bir noktada gerçekleşen depremde en az 1419 kişi yaşamını kaybetti, binlercesi yaralandı, çok daha fazla insandan ise haber alınamıyor. Üstelik ülkenin doğusunda patlak veren tropik fırtına deprem bölgesine doğru ilerliyor ve arama kurtarma çalışmalarını engelleyeceği tahmin ediliyor.
2010’da 200 binden fazla insanın yaşamını yitirdiği, 1,5 milyon emekçinin evsiz kaldığı 7 büyüklüğündeki depremin acıları henüz sarılmamışken, açlıkla, sefaletle boğuşan Haitili emekçilerin yüreği bir kez daha yandı. Ülkeyi yağma ve talanla yönetenler o yıllarda da halkı günlerce aç ve susuz bırakmıştı. Depremzedeler için yapılan uluslararası yardımlar açgözlü sermaye sınıfına akıtılmıştı.
11 milyonluk ülkede emekçilerin yaklaşık yüzde 60’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Yoksul halk ülkedeki siyasi istikrarsızlık, silah ve uyuşturucu kaçakçılığı etrafında dönen şiddet, yolsuzluk cenderesinde eziliyor. Hem deprem hem de şiddetli kasırgaların olduğu bir bölgede yer alan ülkede, emekçiler derme-çatma evlerde, barakalarda, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan yaşamaya mecbur bırakılıyor. Tüm bu sorunlar karşısında emekçiler defalarca sokaklara döküldü. Protestolarda 2010 yılındaki yardım fonlarının hesabı soruldu, yağmacıların istifası talep edildi. Ancak emekçiler her defasında şiddet ve zorbalıkla engellenmek istendi. Bugün yaşanan acıların tek sorumlusu emekçilerin canını hiçe sayarak zenginliklerine zenginlik katan egemenlerdir. Devlet kaynaklarını, milyarlarca dolarlık yardım fonlarını kendi kasalarına akıtanların, emekçi halkı dizginsizce sömürenlerin elinde yaşamını yitiren binlerce insanın kanı var. Haitili emekçi kardeşlerimizin canını alan deprem değil, egemenlerin yağma ve talan düzenidir!
Almanya’da emekçiler: “Dünya bir banka olsaydı, çoktan kurtarırdınız!”
İklim değişikliğinin etkileri dünyanın her yerinde yakıcı bir şekilde ortaya çıkıyor. Birçok ülkede doğanın talan edilmesi, havanın ve su kaynaklarının kirletilmesi, küresel ısınmanın geldiği boyut ve gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle büyük felaketler yaşanıyor. Bir yanda büyük orman yangınları, aşırı sıcaklar, kuraklık, öte yanda aşırı yağışlar, sel felaketleri, heyelanlar, tsunamiler, kasırgalar…
Bu felaketlerin yaşandığı ülkelerden biri de Almanya’ydı. Geçtiğimiz ay Almanya’da gerçekleşen sel felaketinde en az 176 kişi yaşamını yitirmişti. Acıları taze emekçi kitleler, egemenlerin dünyayı yok oluşa sürüklemesine karşı 13 Ağustosta sokaklara çıktılar. Ülkenin dört bir yanından gelen 15 binden fazla işçi, emekçi ve öğrenci Frankfurt şehrinde toplandı. “Gezegenimiz Kârdan Önemlidir!” sloganını yükselten insanlar, küresel iklim değişikliğinin asıl nedeninin kapitalizm ve sistemin egemenlerinin kâr hırsı olduğunu teşhir ettiler. Dünyanın en büyük bankalarından biri olan Deutsche Bank’ın önüne yürüyen, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kitle, bankanın petrol, kömür, doğalgaz gibi fosil yakıt kullanan şirketlere yatırım yapmasını protesto etti.
Egemenlerin aç gözlülüğü ve kâr hırsı, tüm canlılıkla beraber dünyanın yok oluşa sürüklenmesine neden oluyor. Dünyanın adeta çivisi çıkarılmış, doğanın tüm dengesi alt üst edilmiş durumda. Bugün insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan olan küresel iklim krizine karşı egemenlerin vurdumduymaz tavrını Almanya’da emekçiler şu sözlerle teşhir ediyor: “Dünya Bir Banka Olsaydı, Çoktan Kurtarırdınız!”
Almanya demiryolu işçilerinden grev
Almanya Makinistler Sendikası’na (GDL) üye demiryolu işçileri 48 saatlik bir grev gerçekleştirdiler. Bir devlet şirketi olan Alman Demiryolları ile GDL arasında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde işçilerin talepleri kabul edilmedi. İşçilerin yüzde 95’i grev oylamasında “evet” dedi ve işçiler 11 Ağustosta 48 saatlik greve başladılar.
48 saatlik grevleriyle demiryolu ulaşımını adeta felç eden işçiler maaşlarına yüzde 3,2’lik zam talep ediyorlar. İş güvenliği önlemlerinin alınmasını ve emeklilik maaşlarının arttırılmasını isteyen demiryolu işçileri ek olarak 600 avro pandemi ikramiyesi talep ediyorlar. İşçilerin taleplerine karşılık şirket yüzde 1,5 oranında zam teklif etti, diğer talepler için de anlaşma sağlanamadı. Bu zam oranının işçiler için kabul edilemez olduğunu söyleyen GDL ve demiryolu işçileri, talepleri kabul edilinceye kadar iş durdurmaya devam edeceklerini söylüyorlar.
Tayland’da emekçiler kraliyete ve hükümete karşı sokaklarda
Taylandlı emekçiler 7 Ağustosta kraliyeti ve hükümeti protesto etmek için sokaklara çıktılar. İşsiz kalan, sağlık hizmetlerine ulaşamayan binlerce yoksul emekçi, Başkent Bangkok olmak üzere birçok kentte protesto gösterilerine katıldı. Emekçiler demokrasi istediklerini, iş istediklerini haykırdılar. Kraliyet ailesine ayrılan bütçenin salgına karşı kullanılmasını talep ettiler.
Tayland’da Temmuz 2020’de yine kraliyeti ve hükümeti protesto gösterileri başlamış ve protestolar 4 ay boyunca sürmüştü. Protestolarda kraliyetin yetkilerinin ve bütçesinin azaltılması, ordunun sivil yönetim üzerindeki etkisinin ortadan kalkması, başbakan Prayut Çan-oça’nın istifası talep edilmişti. Ülkede kraliyet ailesini protesto etmek bir yana eleştiride bulunmak bile yasak. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da protestolara katılan emekçiler polis şiddeti ile karşı karşıya kaldılar. Eylemlere katılan emekçiler “Krala hakaret” suçuyla yargılanıyor ve 15 yıl hapis cezası alma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Ama tüm bu baskılara rağmen işçi ve emekçiler kralın yetkilerinin kısıtlanmasını, bütçesinin kesilmesini ve başbakanın istifasını talep etmeye devam ediyorlar.
2021’de pandemi koşullarının ekonomik krizi derinleştirmesiyle birlikte dünyanın her yerinde olduğu gibi Tayland’da da emekçilerin hayatı daha da zorlaştı. Emekçilerin en önemli geçim kaynaklarından biri olan turizmin salgınla birlikte çökmesi işsizliği, yoksulluğu büyüttü. Üstelik bu yıl ülkede vaka sayıları da arttı. Ancak hükümet ve kral, ne ekonomik olarak emekçileri destekledi ne de yeterli sağlık hizmeti sundu. Aşılama başlayalı aylar oldu ancak Tayland’da aşılanan insan sayısı hâlâ çok düşük. Bir yanda dünyanın en zengin kralı, öte yanda yoksulluk içinde kıvranan milyonlar… Kral ve ailesi Avrupa’da zevkusefa içinde yaşarken, emekçiler baskılarla, sefaletle yüz yüze bırakılıyor. Bu çelişki nedeniyle Tayland’da meydanlar “Kahrolsun Diktatörlük, Yaşasın İnsanlık!” sloganıyla inliyor.
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere, ABD ve Sırbistan’da Mücadele Sürüyor
- Dünya İşçi Sınıfı Yeni Yıla Mücadeleyle Girdi
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Tokat’ta Altın Madenine Karşı Direniş
- Yine Yangın, İhmal ve Umursamazlık
- Doğanın Talanına Hayır!
- Diyarbakır ve Mardin’de Yangınlar: Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- “Mersin Atatürk Parkında Yeni Liman İstemiyoruz”
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Brezilya, Fas, Libya: Kapitalizm Felaket Demektir!
- Akbelen Direnmeye Devam Ediyor!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- Orman Yangınları Devam Ediyor
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- Depremden Sonra Sel de Felakete Dönüştü
- Pakistan’da Seller Can Almaya Devam Ediyor
- “Yeşil Bursa”ya Ne Oldu?
Son Eklenenler
- Kocaeli’den Batman’a işçiler hakları için mücadele ediyor. Kocaeli Gebze’de bulunan Erlau Metal fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçiler direnişe geçti. TFF Başkanı İbrahim Ethem Hacıosmanoğlu’na ait ATR Yapı’nın yapımını üstlendiği...
- Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesinde dünyaca bilinen bir mozaik yer alıyor. “Çingene Kızı” adı verilen ve 1800 yıllık geçmişe sahip bu mozaiğin göreni etkileyen, güçlü bir yanı var. Farklı renk ve dokulardaki binlerce küçük taşın birleşiminden...
- 1 Mayıs yaklaşıyor. Ankara’dan emekçi kadınlar olarak sizlerle 1 Mayıs’a hangi taleplerle katılacağımızı paylaşmak istedik. Bu vesileyle tüm emekçi kadın kardeşlerimizi kendi taleplerini, ortak taleplerimizi birlikte dile getirmek için 1 Mayıs’ta...
- Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim,...
- 19 Mart’tan bu yana artan baskılara, gözaltılara, tutuklamalara ve proje okullarındaki keyfi atamalara karşı protestolar devam ediyor. Bursa Demokrasi Bileşenleri ve Anne-Baba Dayanışma Ağı öncülüğünde yüzlerce kişi 19 Nisanda “Hak, Hukuk, Özgürlük...
- Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Sunel Tütün, Oryantal Tütün ve TTL Tütün fabrikalarında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 1700 işçi greve çıkmıştı. İşçilerin grevi 12 Nisanda kazanımla sonuçlandı. Doruk Madencilikte çalışan...
- Gebzeli işçi, emekçi kadınlar olarak bir araya geldik ve “UİD-DER ile 1 Mayıslar” videosunu izledik. Sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak, tüm emekçi kadın kardeşlerimizi ortak bir mücadele duygusuyla ayağa kalkmak için 1 Mayıs’a çağırmak...
- Uçak yolculuğu yapanlar bilir. Yolculuk esnasında uçağın kabin basıncının düşmesi, oksijen seviyesinin azalması durumunda oksijen maskeleri devreye girer. Yanımızda çocuğumuz olsa böyle bir durumda çoğumuz maskeyi önce çocuğumuza takmaya çalışırız,...
- Gelsinler yoldaşlar ben hazırım/ İki satır, bir mısra şiirle hazırım/ En karanlık dönemlerde/ Ektiğim tohumlar yeter bana/ Gelsinler yoldaşlar ben hazırım
- Milli Eğitim Bakanlığının proje okul atamalarına tepkiler devam ediyor. Eğitim Sen, proje okul uygulamaları ve atamalarına karşı 18 Nisanda Cağaloğlu Anadolu Lisesi önünde basın açıklaması yaptı.
- Vezir Muhammed Nurtani… Tanıdık gelmiştir bu isim pek çoğunuza… Yine de hikâyesinin bildiğimiz kısmını bir kez daha paylaşalım sizinle: Afganistanlı göçmen işçi Vezir Muhammed Nurtani 10 Kasım 2023’te çalıştığı kaçak maden ocağında kalp krizi...
- Artık eski kuşak işçilerden sayılırım. Mücadele örgütümüz UİD-DER saflarında yaş alıp 60’a merdiven dayadığım için kendimi bahtiyar hissediyorum. İlk 1 Mayıs’a 1979 yılında, İzmir’de, ustamla birlikte katıldım. Katılım oldukça yüksekti. Kalabalıkta...
- TTL tütün işçileri, örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası ile birlikte, 41 gün önce “Bu işyerinde grev var” pankartını fabrikanın dört bir yanına asarak greve çıktılar. Grev çadırlarını fabrika önüne kurdular. Büyük çoğunluğu kadın olan işçi...