Buradasınız
Kapitalizmden Yansıyanlar

Afrika zengin, varlıklı Afrika... Güneşten parlak bir elmas çıkacaksa bu dünyadan, onun derinliklerindedir. Afrika zengin, varlıklı Afrika... Platin, uranyum, petrol, altın... Bütün cevherleri biriktirmiştir kara Afrika, bereketli bağırsaklarında. Yeryüzünün en güzel canlıları koşuşturur çayırlarında, ovalarında. Gökyüzünün en hızlı kanatlıları şakırdar bembeyaz bulutlarının arasında. O beyaz bulutlar öylesine yakışır ki kapkara insanının gök kubbesine, gölgesinde çiçekleri bir başka kokar, çocukları bir başka. Sonbahara girdiğinde dünyanın kuzeyi, yani cana soğuk değdiğinde, semanın bütün güzelleri ak ve kara kanatlı leylekleri, telli turnaları, kazları, koca gagalı pelikanları karınlarını doyurmaya ve tabii biraz da ısınmaya, çoğalmaya Afrika’ya göçerler.
Berekettir Afrika. Mevsim değiştiğinde suyunun bereketi öylesine gürül gürül besler ki topraklarını Afrika’nın, kısa sürede yemyeşil olur kupkuru toprakları. Bütün canlılar akın eder suya, çiçeğe... Yeryüzü şenlenir, gökyüzü bayram eder. Afrika zengin, Afrika bereketli, Afrika varlıklı. Ama doyuramaz kapitalist düzenin doymak bilmez efendilerini! Suyun başına çökmüşlerdir ve açgözlülükte sınır tanımazlar. “Hepsi benim olsun” diyerek dünyanın bütün zenginliklerine el koyarlar. Zevk ve şatafat içinde yaşarken onlar, Afrika’nın güzel çocukları susuz ve açtırlar. Hasta ve yoksuldurlar! Suyunu kuruttukları bu çocuk meselâ [1], muhakkak ki bizim çocuğumuz, sınıfımızın çocuğu. Onu ve tüm çocukları bu çarkı bozuk, kokuşmuş kapitalist sömürü düzeninden kurtaracak olan da bizzat işçi sınıfımızın örgütlü gücü olacaktır. İşte o zaman dünyanın hiçbir yerinde hiçbir çocuk diz çökmeyecek, bir yudum su için çamura yatmayacaktır.
Bu neyin resmi? [2] Bu rengârenk çürümüşlük, pis kokular. Bu çöplük kimin çöplüğü? Cevap oldukça basit; kim ise bu sistemden semirenler, kim ise alın teri dökmeden işçilerin sırtından beslenenler, kim ise kapitalist sömürü düzeninin bekası için savaşanlar, işte onlardır bu kokuşmuş çöplüğün sahibi! Yeryüzünü ve gökyüzünü kirleten, çöpten dağlar, çöpten kıtalar yaratan, birilerinin tek başına varlığıyla milyonları yokluğa ittiği bu çürümüş düzen kimin düzeniyse, bu çöplüğün sahibi de onlardır. Sermaye sınıfının!
Amma velâkin onlardaki varlığın sahibi ise bizleriz! Güzel kokulu tenlerinin nedeni biziz. O güzel sabunlarının içinde bizden bir şeyler var. O incecik işlenmiş, tene değdiğinde bir kuşun okşandığını hissettiren elbiseler bizim ellerimizin hüneri. O koca koca saraylarının her karışında bizden çaldıkları var. Etlerinde ve kanlarında bizim rızkımız, emeğimiz var. Bu kadar basit! Bu çöplük ve bu çöplük düzeni onların eseridir. Fotoğraftaki kadına dikkatli bakalım ve yanındaki ekmeğe... Bu kadın bizim sınıfımızın bir üyesi. Ne anlatıyor bu fotoğraf bize? Dünyadaki zenginliği ve güzellikleri biz yaratırız ama aç kalan ve acı çeken biziz!
“Bir kadın, kirli nehir kıyısında uyuyor.” [3] Böyle yazıyor gazeteler, “gerisini siz anlayın” der gibi... Uyuyor mu sahiden? Belki de bitkindir, yıkılıvermiştir nehirde topladığı çöplükten arazisine. Belki de düzenin ona çizdiği bu sınırların ortasına, kendisine ait birkaç metrekare ev yapmıştır. Bir de üzerine yatabileceği bir yatak. Daha sonra atık toplayan belediyeye topladığı çöplüğü satacak. Birkaç günlüğüne kendisinin ve çocuklarının karnını doyuracak. Yine de bu iyi ihtimal.
İşçi kardeşlerimiz, su üzerinde uyuyan bu kardeşimize gelin hep bir ağızdan seslenelim:
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizle bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin?
Hadi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine…
Burası Mumbai, eski adıyla Bombay [4]... Okullarda “Hindistan’ın ticaret, kültür ve finans başkenti” diye öğretilen bir şehir Mumbai. Pekiyi! Bu resmi neresine koyalım bu söylenenin? Yani bir ticaret, kültür, finans başkentinde insanlara reva görülen bu mu? Virane yapılar ve yıkılmış, mahvolmuş insanlar mıdır? Aslında hem öyle hem değil, hem doğru hem de yanlış! Mumbai başka kentler gibi birileri için ticaret, finans ve kültür kentiyken, milyonlarca emekçi için sefalet kentidir!
O halde kapitalist sömürü düzeninin yarattığı dünyayı apaçık görelim. Bu düzen insanlığı felakete sürüklüyor. Milyarların ürettiği ama bir avuç asalağın tüm zenginliğe el koyduğu bir düzende adalet, eşitlik, kardeşlik, barış ve huzur olmaz. İşsizliğimiz, açlığımız, yoksulluğumuz ve çilemiz son bulmaz. Çöpten dağlar erimez, her geçen gün daha fazla insan o çöp dağlarından karnını doyurmaya itilir. Bu düzen değişmelidir kardeşler. Emeğin sömürülmediği bir düzen kurmalıyız. İşte o zaman sömürüye, savaşlara, işsizliğe ve çöpten dağlara son verebiliriz. Bu düzende bir avuç asalak var, bir de biz. İşçi sınıfının güzel sesi Ziya Egeli’nin dediği gibi:
Ya onlar kazanacak
Ya da biz
Şakaya gelir yanı yok bu işin
Ortada bir yerde durup
Paçayı kurtarmaya çalışmanın onursuzluğu bir yana
İmkânı da yok…
Ya onlar kazanacak
Ya da biz
Ancak bütün mesele
Sen neresindesin bu işin?
Ortada bir yerde durup
Paçasını kurtarmaya çalışanlardan mısın?
Öğretmenlerin Gözünden Ekonomik Kriz
Gelin, Bir Olalım!
- Kasırgalar Kimleri Vuruyor?
- ABD’den Türkiye’ye Ülkeyi Şirket Gibi Yönetenler
- Gençliğe Çağrı: Bize Kılavuz Gerek!
- Anna’nın Annesi ve Anneler Günü
- Baskılara, Zorbalığa, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Karşı Umut Örgütlü Mücadelede!
- İşçi Dayanışması 205. Sayı Çıktı!
- “Kıyamet Sığınakları” ve Bizim Sığınağımız
- Bu Kadar Çok Parayı Nereden Buluyorlar?
- “Çingene Kızı” ve İşçi Sınıfının Birliği
- Nefes Almak İçin…
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
Son Eklenenler
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...