Buradasınız
Kâr Düzenine Bir İşçi Kardeşimizi Daha Kurban Verdik
Gebze’den bir petrokimya işçi

Artık iş kazası haberi almadan geçirdiğimiz gün yok neredeyse. Her gün ülkenin dört bir yanından iş kazasında ölen ya da yaralanan kardeşlerimizin acı haberlerini alıyoruz. Son olarak Gebze’de bulunan RM Depolama adlı arşiv deposunda, taşeron işçisi olarak çalışan Yılmaz Özaydın’ın feci şekilde can verdiği haberi geldi. 26 yaşındaki Özaydın, malzeme almak isterken raftan düşerek boynunu kırdı ve oracıkta can verdi. Böylelikle iş kazası sonucunda ölen işçilere bir yenisi daha eklenmiş oldu.
Resmi kayıtlara göre Türkiye’de sadece Eylül ayında 56 işçi kardeşimiz iş kazalarında hayatını kaybetti. “Maliyetli oluyor” gerekçesiyle alınmayan önlemler, uzun ve yorucu çalışma saatleri, kapitalistlerin gözünü bürüyen kâr hırsı kardeşlerimizi ölüme sürüklüyor. Neredeyse tüm gençliğimizi tükettiğimiz fabrikalar, depolar, maden ocakları nihayetinde mezarımız oluveriyor. Kapitalistlere daha çok kazandırırken bedelini kimi zaman canımızla ödüyoruz. Bu da yetmezmiş gibi, kâr düzeninin efendilerine göre bunun sorumlusu da genellikle biz oluyoruz! Ya dikkatsiz ya özensiz çalıştığımız için ölüyoruz onlara göre! Sel felaketinde ölen tekstil işçisi kadınlar, patronunun arabasını yıkarken ölen gencecik müzisyen, göçük altında kalan madenciler, tersane işçileri, kot taşlama yüzünden silikozis hastalığına yakalanan işçiler “hep kendi hataları yüzünden” öldüler!
Hatamız olduğu doğru ama ölümlerimizde değil. Tüm bunlara rağmen suskunluğumuzdan. Bu cinayetler dört bir yanda işleniyorken “kaderinizdir” diyenlere gereken cevabı veremiyor oluşumuzdadır hata. Türkiye’nin her yerinden gelen bu cinayet haberlerini izlerken, “artık kaybedecek neyimiz kaldı” diye düşünmek gerekmiyor mu? Bir canımız var o da onlar için tükenip gidiyor. Kaybedecek bir şeyimiz yok ama kazanacağımız güzel, yaşanası günler var. Bunun için mücadele etmekten başka çıkar yol yok. İş cinayetlerine, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılmaya, taşeronlaştırmaya, hak gasplarına ancak el ele verirsek ve mücadele edersek dur diyebiliriz.
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...