Buradasınız
Kavga Bizi Çağırıyor!
Avcılar’dan bir üniversite öğrencisi
İşçi ve emekçilerin yaşamları sermaye sınıfının eliyle bir bataklığa dönüşürken işçi sınıfının gençleri de artan baskı ve saldırılardan nasibini alıyor, kapitalizm bataklığında debelenip duruyor. En acısı ise, mücadeleden uzaklaştırılmış ve örgütsüzlüğe mahkûm edilmiş üniversite gençliği, bu bataklıktaki çırpınışlarını bireysel kurtuluşa ve özgürlüğe doğru atılan bir kulaç olarak görüyor. Oysa “okuyup büyük adam olma” hayallerine kapılan gençlik, attığı her kulaçta daha derine batıyor.
Gençliğin bu örgütsüzlük halini ellerini ovuşturarak seyreden burjuvazi, ola ki aklını başına toplar da zincirlerini kırma cüretinde bulunursa diye gençliğin olası girişiminin önünü almak için her fırsatta zincirlerine yeni halkalar ekliyor. Genel örgütsüzlük koşulları ile birleşen gençliğin bu durumu, içinden çıkılmaz bir hal alıyor. İyi bir üniversiteye kapak atanın da çilesi bitmiyor. “Büyük adam” olmaya ramak kala, gerçeklerin duvarına çarpan gençliğin hayalleri de tuzla buz oluyor.
Yaz dönemine girilmesiyle birlikte üniversite öğrencileri için yaz okulu dönemi de başlamış oldu. Öğrencilerin can simidi olan bütünleme sınavlarının kaderi YÖK’ün (Yüksek Öğretim Kurumu) aldığı bir kararla birlikte üniversite yönetimlerine devredilmişti. Milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren bu karara göre öğrencilere sorulmaksızın bütünleme sınavlarının yapılıp yapılmamasını üniversite yönetimi belirleyecek. Hali hazırda birçok üniversitede bütünleme sınavı kaldırılmışken akademik takvim yoğunluğu gerekçesiyle, kalan diğer üniversitelerde de bütünlemelerin kaldırılması yönünde karar verileceği açık. Haliyle normal dönemde derslerini güç bela veren ve bütünleme hakkı da elinden alınan öğrenciler için yaz okulu artık şart oldu.
Yaz okulu yönetmeliklerinde amaç, daha kısa sürede mezun olabilmeye imkân tanımak, başarısız olunan dersleri yaz aylarında da açmak suretiyle başarısız öğrencilere olanak sağlamak, bölümlerde meydana gelen öğrenci yığılmalarının giderilerek eğitimin verimini arttırmak şeklinde sıralansa da ders başına ödenen ücretlere bakıldığında esas amacın çok daha farklı olduğu ortada. Hele kendi okulu dışında başka okullardan ders almak zorunda kalan öğrencilerin önüne koyulan 3-4 kata varan astronomik rakamlar bu işin bir piyasaya dönüştüğünün açık kanıtı. Üstelik dersin alındığı okul, başka bir şehirdeyse ulaşım, barınma, beslenme masraflarıyla birlikte o astronomik rakamlar, evreni birkaç tur dolaşıp öğrencinin önüne yığılıyor. Yazın kavuran sıcaklığının yerini ise aniden gelen bir titreme ve üşüme hissi alıyor. Yaz okulu programlarında bahsedilen verimliliğin ise esamisi okunamaz hale geliyor. Çünkü yaz okulu ücretlerinin altında beli bükülen öğrenciler, bir yandan dersleri geçmek bir yandan çalışmak zorunda kalıyor.
İster öğrencilerin tembelliği diyelim, ister hocaların insafsızlığa varacak kadar derslerinden geçirmeme sevdalarına verelim, bu işte bir çarpıklık olduğu kesin. Bilimsellikten uzak, yalnızca sınavlara endeksli olan bu eğitim sistemi bizden kafamızı yalan yanlış, çarpıtılmış bilgilerle dolu kitaplara gömmemizi, yaşamımızı yalnızca okuldan ibaret görüp içi boş kariyer planları yapmamızı istiyor. Bu amaçla işimizi zorlaştırdıkça zorlaştırıyor, şöyle bir kafamızın ucuyla etrafımızda neler olup bittiğine bakacak olsak önümüze yeni bir duvar dikiyor. Bizlere sorulmadan bizler adına yeni kararlar alınıyor. Hayallerimizi bile onlar kurguluyor. Şimdi o duvarları yıkma vakti! Duvarların ardındaki gerçek yaşamla yüzleşme vakti. Yaşam bizi işçi sınıfının örgütlü mücadelesine çağırıyor!
Tükenmeyen Umutlar
- Muhammed Ali’nin Haykırışı ve Gerçek Düşmanlar
- Özgür Olmak Demek…
- Asıl Sorumlular Kim? Emekliler mi? Egemenler mi?
- Yaşadım Diyebilmek İçin!
- Milletvekili Maaşları Seni de Kızdırıyor mu?
- Biz Yeni Bir Dünya Kuracağız!
- “İşçiye Verilen Değer” Bu mu Olmalı?
- Cep Telefonu, Okul Gezisi ve Hayatın Gerçekleri
- İyi ki UİD-DER’liyim…
- Zulme Karşı Çıkmanın Mutlaka Bir Yolu Vardır
- Bizi “Biz” Yapan Şarkılarımız…
- Nasırlı Ellerin Yumruğu Bugün!
- Kariyer Gelişim Masallarıyla Geleceği Çalınan Gençler
- Bir Şarkının İzinden: Bir Yere Gitmiyoruz!
- “Neyin Yoksa Ondan Sakın Vazgeçme Oğlum”
- Yarına Gidenler, Yarınlar İçin Mücadele Edenler
- “Yarın Ölmek Dün Ölmekten Daha Saçma”
- Okuyan Bir İşçi Soruyor
- Uyanmak İstiyoruz Güzel Bir Sabaha
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
Son Eklenenler
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.
- Birleşik Metal-İş Sendikası, Çalışma ve Toplum Dergisi değerlendirme toplantılarının yedincisini “Toplu İş Sözleşmesi Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları” başlığıyla 21 Aralıkta gerçekleştirdi. İstanbul Barosu konferans salonunda düzenlenen...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Selçuk İzmir’in güney tarafında son ilçesidir. Daha Selçuk merkeze vardığımızda, gördüğümüz tarihi kalıntılardan pek çok medeniyete beşiklik ve ev sahipliği ettiğini anlarız. Selçuk merkezden sol tarafa gittiğimizde masmavi...
- İşçi Dayanışması’nın 200. sayısı yayımlandı. Heyecanlıyız, mutluyuz, gururluyuz. UİD-DER’in aylık yayını olan İşçi Dayanışması’nın her sayısında haberin kaynağından yazanına, yazıları kaleme alanından kontrolünü yapana, tasarımından baskısına,...
- Kasım ayı boyunca İstanbul ve İzmir’in ilçe belediyelerinde TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle grevler yaşandı. İstanbul’da Hizmet-İş’in örgütlü olduğu Bayrampaşa ile Genel-İş’in örgütlü olduğu Ataşehir, Kadıköy ve Maltepe...
- Güney Kore’de sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından devlet başkanının azledilmesine yönelik önerge 14 Aralıkta mecliste kabul edildi. Devlet başkanı Yoon Suk Yeol görevinden uzaklaştırıldı. Başkent Seul ve diğer şehirlerde önergenin görüşüldüğü...
- Çalıştığım işyerinde bazı işçi arkadaşlarım aldıkları düşük ücretin sebebinin yaptıkları işten kaynaklandığını, daha iyi maaş alabilecekleri bölümlere, görevlere veya mesleklere gelerek maddi sorunlarının çözüleceğini düşünüyorlar. Bu yolla hem iş...